İYİ Parti'de kurultay günü... Adaylar sırayla konuşma yaptı: 'Erdoğan'la hesaplaşmak istiyorum'
İYİ Parti'de kurultay heyecanı yaşanıyor. Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Tolga Akalın ve Günay Kodaz genel başkanlık için mücadele ediyor. Son kez kürsüye çıkan ve 'veda' eden Meral Akşener'in ardından adaylar sırasıyla konuşmalarını yaptı. Konuşmaların ardından oy verme işlemi başladı.
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından olağanüstü kurultay kararı alan İYİ Parti'de yeni genel başkan belli oluyor.
4 ADAY YARIŞIYOR
5. olağanüstü kurultayda Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Tolga Akalın ve Günay Kodaz genel başkanlık için yarışıyor. Kurultayda 1007 delegenin kayıt yaptırdığı öğrenildi.
Grup Başkanı Koray Aydın, Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Göç Politikaları Başkanı Tolga Akalın ile Kurucular Kurulu Üyesi Günay Kodaz için başlattığı imza sürecini tamamladı.
Buna göre, genel başkan adaylarının tamamı gerekli imza sayısına ulaştı. Tüzüğe göre, genel başkanlığa aday olabilmek için her bir adayın, 1302 delegeden en az 66'sının imzasını alması gerekiyor.
SEYİRCİ ALINMADI
Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'da gerçekleşen kongreye seyirci alınmadı.
Organizasyon komitesi bu karara ilişkin adaylardan gelen eleştirilere salon kapasitesini işaret ederek yanıt verdi.
AKŞENER VEDA ETTİ
Genel başkan olarak son kez kürsüye çıkarak partililere veda eden Akşener, "Bugün karşınızda bu kürsüden son kez konuşuyorum. Çünkü bugün emaneti devretme günü. Gerektiğinde bedel ödemeyi bildim. Bundan dolayı asla pişman olmadım, bugün de pişman değilim" ifadesini kullandı.
ADAYLAR SIRAYLA KONUŞMALARINI YAPTI
Akşener’in konuşmasının ardından adayların konuşma sırasını belirlemek için kura çekimi yapıldı. Buna göre, ilk konuşmacı Müsavat Dervişoğlu, ikinci konuşmacı Tolga Akalın, üçüncü konuşmacı Koray Aydın, son konuşmacı ise Günay Kodaz oldu.
DERVİŞOĞLU: ERDOĞAN’LA HESAPLAŞMAK İSTİYORUM
İlk olarak Müsavat Dervişoğlu konuştu.
Dervişoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* Çıktığımız yolculuk kolay değildi. Önümüzde ceberut bir iktidar ve ne olduğu belli olmayan ucube bir sistem vardı. İyi'lerin mücadelesi de zaten bu ceberut iktidarla ve ucube sistemle mücadeleydi. Sistemin dayatmaları vardı. O dayatmalardan bir tanesi de ittifakla siyasi arenada yer edinebilme imkanı aramaktı. Bunun müsebbibi ve sorumlusu İYİ Parti değil. Bunun sorumlusu esas itibariyle Türkiye'ye dayatılan sistemdi.
* Ve biz, 2018'de başlayarak, son yerel seçime kadar çeşitli ittifakların içinde bulunduk. 2019 yerel seçim ittifakının asıl amacı ve hedefi, hepinizin bildiği gibi, bu iktidarın seçim yoluyla yenilebileceği ve AKP iktidarına son verilebilme arzusuydu. 2019 yerel seçimlerinde biz bunu başardık. Muhalefetin de kazanabileceğini ve hatta bu iktidarın gidebileceğini büyük milletimize gösterdik. Biz, o seçimdeki ittifakı 2023 yılındaki genel seçim için yapmıştık. İktidarın yenilebileceğini gösterip, ondan sonra da 2023 seçimlerinde iş başında bulunan iktidarın artık siyasi ömrünün tamamlanmasını sağlamaya çalışacaktık. Ama süreç öyle akmadı.
* Hepinizin bildiği gibi, İYİ Parti'nin tüm çabalarına rağmen, maalesef birtakım stratejik hatalar yüzünden 2023 seçimleri kaybedildi ve Türkiye bu seçimin akabinde bir yerel seçime gitti. Bu seçime partimiz, özgün kimliğini muhafaza edebilmek ve 2028 genel seçimlerine layıkıyla hazırlanabilmek adına, tüm yetkili organlarını toplayarak, müstakilen girme kararı aldı. Bu kararın alınmasıyla birlikte, yine İYİ Parti, çeşitli saldırıların muhatabı kılınmaya çalışıldı. Onun sonucudur ki, o sürecin akabinde, girmiş olduğumuz yerel seçimlerde maalesef başarılı olamadık ve bu başarısızlığı henüz değerlendirmeden, özeleştirimizi yapamadan bu kongreyle karşı karşıya kaldık.
* Aslında, meselenin doğru anlaşılması, doğru yorumlanabilmesi ve uzun vadede partimize kazandıracaklarının hatırlanması lazımdı. Bunları yapamadık ve netice itibariyle de bu kongre salonunda toplandık. Sayın genel başkanımız, milletimize verdiği sözün gereği olarak aday olmayacağını açıklamak suretiyle, bu kurultayın zeminini oluşturdu.
"BU KONGRE İLE İYİ PARTİ'NİN YARALARINI SARACAĞIZ"
* Biz, buna 3 aday olarak, bu kritik süreçte tarihi sorumluluk üstlenmek suretiyle sizlerin huzuruna geldik. Bu adaylardan bir tanesi benim değerli ağabeyim, aile büyüğüm, aile dostum Sayın Koray Aydın'dır. Bu adayların bir diğeri de yine benim sevgili kardeşim, değerli dostum, ailemin bir ferdi olan Sayın Tolga Akalın'dır. Ben de bir adayımızın ağabeyi, diğer adayımızın kardeşi olarak bugün huzurunuzdayım.
* Bu güzel kongre, aslında sadece İYİ Partililerin gözünü diktiği bir kongre değil, bu kongre, büyük Türk milletinin gözünü diktiği ve takip ettiği bir kongre. Bu kongrenin öncesinde gördüğünüz gibi, başka partilerde olduğu gibi taraftarlaşma olmamıştır. Yine başka partilerde olduğu gibi, yalan, riya, iftira ve fitne sokağa dökülmemiştir. Bütün adaylarımız, kendilerine yakışan, demokrasi geleneklerimize uygun, iyiler ve cesurlar hareketinin siyasi ahlakıyla mütenasip bir tavır ve davranış sergilemişlerdir. Ben, hepinizin huzurunda adaylarımıza ve adaylarımıza gönül verenlere teşekkür ediyorum.
* Kolay günler beklemiyor bizleri. Sadece kongre yapmayacağız, bu kongre ile İYİ Parti'nin yaralarını saracağız. Biliyorum derdimiz var, biliyorum kırgınlıklarımız var. Birleşmeli ve aşmalıyız. Onun için geliyoruz. Bu ülkede partimizi bekleyen ne kadar problem varsa, aslında emin olunuz ki, o problemler Türkiye'yi bekleyen problemlerdir. İYİ Parti'nin kurulduğu gün hangi problemler varsa, bugün katlanarak büyümek suretiyle önümüze gelmiştir. Bu, İYİ Parti'nin varlık gerekçesinin hala devam ettiğinin bir göstergesidir. İşte onun için diyoruz, İYİ Parti'nin güneşi asla sönmeyecektir.
"MÜŞTEREKEN BİR KARAR ALDIK, FAKAT..."
* Yerel seçimlerden çıktık. Başarısızlık tanımlaması yapılıyor. Müştereken bir karar aldık, fakat bu kararı uygularken, müştereken uygulayamadık. Özellikle büyük şehirlerde AKP'nin baskın kampanya uygulamaları münasebetiyle halk kutuplaştırıldı. Dolayısıyla, seçmen kimin kazanacağına bakmak yerine, kimin kaybetmesi gerektiğine baktı ve maalesef öyle oy kullandı. İktidarın baskın kampanyası seçmeni o kadar kutuplaştırdı ki, aman ha AKP gelmesin diye vatandaşlarımız ve belki de parti tabanımızın bazıları oy kullanma tercihini şekillendirdiler. Oyunu bu şekilde kullananlara diyecek bir şeyim yok.
* Ama bu işin içinden elimizi yıkayarak çıkamayız, bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Biz bazı yerlerde çok az oy aldık ama işte şu anda Divan'da oturan Nevşehir belediye başkanımız yüzde 52 oy aldı. AKP'nin seçim kaybetmediği Nevşehir'de yüzde 52 oy almayı başarabiliyorsak, bana sorarsanız İYİ Parti'nin oy oranı yüzde 5 değil, yüzde 52'dir arkadaşlar. Meseleleri doğru kavrayıp, hükümleri doğru vermeyi becerebilirsek, gerçekleştireceğimiz bir durumdur. Aramızda Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız var, Sayın Enver Yılmaz. O da Ordu gibi bir yerde, AKP'nin yüzde 70'e yakın oy aldığı yerde yüzde 37 oy aldığı görüldü. Bana göre, seçimi kazandı ama Beştepe seçimi elinden çaldı. O kıstastan bakarsanız, İYİ Parti'nin oyuna yüzde 37 de diyebilirsiniz.
*Atatürk ve cumhuriyet nerede konumlandıysa orada konumlanacağız. Soruyorlar ya, siyasetin merkezi misiniz, sağı mısınız, solu musunuz? İşte buradan söylüyorum; Türkiye'nin kalbinde ve merkezinde, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ve yine onun kurduğu Türk milliyetçiliği vardır. Elbette ki İYİ Parti, Türk siyasetinin merkezinde olacaktır.
"NET SÖYLÜYORUM..."
* Toplumun bütün kesimlerini kucaklayacağız. Alevisi, sünnisi, Türk'ü, Türkmen'i, Kürt'ü, herkese kollarımızı açacağız. Biz, siyasi görüşlere karşı değiliz, biz, farklı bakış açılarına karşı değiliz. İnsanlar istedikleri gibi düşünür ve istedikleri gibi görüş ve düşüncelerini de açıklar. Ama açıkça söylüyor ve ilan ediyorum ki; Türk Bayrağı'na ve İstiklal Marşı'na saygısızlık edenlerle İYİ Parti'nin yan yana gelebilmesi, yan yana durabilmesi bile mümkün değildir. Hiç kimseye düşmanlığımız yok. Biz, haksızlığa düşmanız. Haksızın karşısında oluruz. Haksızın karşısında, haklının yanında durma iradesi sergilemeye muvaffak oluruz.
*İYİ Parti'nin tarihi sorumluluğu aslında Türkiye'nin kurtuluş reçetesi olacak iradenin tecellisidir. Net söylüyorum, insanları görüşlerine, kökenlerine, mezheplerine göre değil, yaptıkları ihanetlere, haksızlıklara, hırsızlıklara bakarak onlarla mücadele ederiz.
"SİZLERE YALVARIYORUM BANA BİR FIRSAT TANIYIN"
*Birleştirici güç olmalıyız, birleşmeliyiz. Çünkü, vereceğimiz mücadele sıradan bir mücadele değildir. Erdoğan hükümeti, kutuplaştırarak ve toplumu çatıştırarak süreci yönetiyor. Erdoğan hükümeti, kamu kaynaklarıyla yandaşlarını ihya ediyor. Erdoğan hükümeti, 22 yıllık imar değişikliği açlığıyla insanımızı, doğamızı, yeşilimizi, denizimizi ve ırmaklarımızı yağmalıyor. Ve ne hazindir ki, Erdoğan hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş tapusu olan Lozan'ın, yandaşları marifetiyle tartışmaya açılmasına dayanak oluşturmaya çalışıyor. Biz, bunlarla mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Bu mücadele, kongre salonlarında, konferans salonlarında verilebilecek bir mücadele değildir. Sizlere yalvarıyorum, Allah rızası için diyorum, bana bir fırsat tanıyın, Türkiye'nin meydanlarında Tayyip Erdoğan'la hesaplaşmak istiyorum. Bana o gücü verin, o desteği verin, benden esirgemeyin.
* Bakınız söylüyorum, İYİ Parti, siyaseten milletin gönlünde hala bir umut merkezi. Biz el ele, gönül gönüle olursak, bütün bunları layıkıyla yerine getiririz.
TOLGA AKALIN: OMUZ OMUZA YENİ BİR DÖNEMİ AÇIYORUZ
Dervişoğlu’nun ardından kürsüye Tolga Akalın çıktı.
Tolga Akalın'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* Bugün eski Türkiye'nin, yani Tayyip Erdoğan iktidarının son günü. Bugün iktidar yoluna girişimizin ilk günü. Elbette bu yürüyüşte Türk yurtseverleri, Türk demokratları ve samimi muhafazakarlarla omuz omuza yeni bir dönemi açıyoruz. Biz, Türk siyasi tarihinin en ceberut iktidarına karşı, onun en ceberut olduğu dönemde kurulmuş bir siyasi partiyiz.
* MHP'den ne istedik biz? Birincisi, güvenlikçi, devletçi milliyetçilikten demokratik milliyetçiliğe geçilmesini istedik. İkincisi, iktidar hedefini kaybetmiş bir siyasal hareketle yol yürünmeyeceğini tespit ettik ve bu kapsamda bir yürüyüş başlattık.
* Erdoğan bir şövalye, bir alp değildir. Erdoğan, bir pusucudur. Erdoğan, rakipleriyle cesurca mücadele edemez. Erdoğan, ancak muhaliflerine pusu kurarak iktidarını devam ettirebilir. Erdoğan'ın bitiremediği tek siyasal hareket, bu iyiler ve cesurlar hareketi oldu. İYİ Parti, Türkiye'nin makul merkezinde kurulmuş, kuruluş ilkeleri de fevkalade bir siyasi harekettir. Ben, İYİ Parti'nin kendisini milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı olarak tanımlamasını doğru buluyorum.
'SEYİRCİSİZ KURULTAY' TEPKİSİ
* 100 bin kişiyle başlayan bir siyasi hareket bugün 3 bin kişiyle kurultay yapmamalıydı.
" 3 KONUDA MESAJ VERMENİZ GEREKİYOR"
* Seçmene 3 konuda mesaj vermeniz gerekiyor. Güvenlik, özgürlükler ve hukuk, üçüncü olarak da refah alanında mesaj vermeniz gerekiyor. İYİ Parti'nin milliyetçiliği siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının güvenlik alanına, İYİ Parti'nin demokratlığı siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının özgürlükler ve hukuk alanına, İYİ Parti'nin kalkınmacılığı siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının refah alanına tekabül ediyor.
* Milliyetçilik ve demokrasi, birbirinin olmazsa olmazıdır. Güvenlik ve demokrasi de birbirinin çelişeni değil, tamamlayanıdır. Milliyetçilikle demokrasiyi birbiriyle içselleştirip, demokratik milliyetçiliği inşa etmemiz lazım.
KORAY AYDIN: MİLLET TEKTİR, ADI DA TÜRK'TÜR
Tolga Akalın'ın ardından kürsüye Koray Aydın çıktı.
Koray Aydın'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
* Bugün bu salonda; Milletimiz yaşasın, ili ve töresi bozulmasın diye, Gece uyumadan, gündüz yorulmadan çalışan Bilge Kağan’ın azmini, Anadolu’yu Türk Milleti’ne yurt yapan Sultan Alparslan’ın kararlılığını, Gemileri karadan yürüterek, hayali gerçek kılan Fatih Sultan Mehmet Han’ın iradesini, Ve işgalcilere karşı Türk’ün bağımsızlık ateşini yakan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hürriyet aşkını görüyorum!
* Bugün bu salona baktığımda; Yüreği pırıl pırıl gençleri, Güçlü kadınları, Pek çok zorluğa göğüs germiş ama yıkılmamış, Mert, cesur ve başı dik İYİ Parti ailesini görüyorum.
* Değişimin İYİ geleceğine olan inancınızın; Size dayanak olduğunun, Umut olduğunun farkındayım. Yeniden şahlanacağımıza, Ayağa kalkacağımıza eminsiniz! Sizlerle aynı inanca ve kararlılığa sahip olduğum için; Bugün karşınızda genel başkan adayı olarak bulunuyorum! Kıymetli dava arkadaşlarım; Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başındayız. Maalesef son 22 yıldır; Haktan, hukuktan, adaletten ve özgürlüklerden uzaklaşmış, Vatandaş açlık ve sefaletle boğuşurken; Şatafat ve lükse düşmüş, Halktan kopuk bir iktidarla karşı karşıya kaldık. Maalesef son 22 yıldır; Bazen milliyetçiliği ayaklar altına alan, Sıkışınca seçim kazanabilmek için milliyetçilerin ayaklarına kapanan bir iktidar tarafından yönetildik. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına maalesef tek adam sistemiyle girdik.
"BU İKTİDAR TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİ KISITLADI"
* İktidar ve ucube sistem, Cumhuriyetimizin temel değerlerini hiçe saydı! Temel hak ve hürriyetleri kısıtladı! Ülkenin kaderini iki dudağın arasına hapsetti! Milli mücadeleye karargâhlık yapmış yüce meclisimizi itibarsızlaştırdı! İşte bu ucube sistem, Demokrasinin vazgeçilmez ilkesi olan yasama, yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığını, kuvvetler birliğine döndürdü.
* Bu iktidar ve ucube sistem; Ülkenin dış borcunu tam 500 milyar dolara çıkardı! Enflasyonu üç haneli rekor düzeye yükseltti! Milleti yoksulluğa mahkûm etti! “Faiz sebep, enflasyon sonuç” safsatasıyla, Türk lirasının değerini, milletin alım gücünü yerle bir etti. Bu iktidar; Yandaşlarının servetine servet katarken, Vatandaşı sabahın erken saatlerinde ucuz et kuyruğuna girmeye, mecbur etti! Bu iktidar; Memuru, işçiyi, emekliyi hızla yoksullaştırarak, Açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm etti!
* Bu iktidar; Liyakati değil, yandaşlığı önceleyerek gençlerin hayallerini çaldı! Beyin göçünü engelleyecek tedbirler almak yerine, Gençlerimize “giderlerse gitsinler” dedi. Bu iktidar; Yüce dinimiz İslam’ı kirli siyasetine alet etti! “Çalıyor ama çalışıyor” kafasıyla, Beytülmâla uzanan eli meşrulaştırmaya çalıştı! Yanlış ekonomi politikalarını “nas var nas” diyerek perdelemeye çalıştı. Türkiye’yi bu iktidara mahkûm bırakmayacağız. Bu iktidarı Türk milletinin yakasından söküp atacağız.
"PARTİMİZ SARSILMIŞTIR"
* Genel başkanımız Sayın Meral Akşener’in, 8 Nisan tarihinde, aday olmayacağını açıkladığı bildiride ifade ettiği üzere, partimiz “sarsılmıştır.” Bu sarsıntıyı en az hasarla atlatabilmek için, Bir durum muhasebesi yapmamız elzemdir, kaçınılmazdır! Ne oldu da oyu yüzde 20’lerle anılan partimiz, yüzde 4’lere geriledi… Ne oldu da Ankara’da yüzde 13 olan oyumuz, yüzde 0,9’a düştü. Ne oldu da İstanbul’da yüzde 8 olan oyumuz, yüzde 0,6’ya düştü. Elbette yerel seçimlerin dinamikleri farklı, Elbette İYİ partinin asıl oyu bu değil, Doğru bir değerlenme yapmaz, acil bir müdahalede bulunmazsak, bu kötü tablo, sürekli hale gelecek!
* Toplumun sesine, Parti teşkilatlarımıza ve tabanının taleplerine kulak tıkayarak siyaset yapılmaz. Kısaca millete rağmen siyaset yapılmaz. Seçim sonuçlarından çıkarmamız gereken ilk ders budur! Sayın Genel Başkanımız bu olumsuz tablonun farkındadır. Genel Başkanımızın Olağanüstü Kurultayın yolunu açmış olması ve kendisinin de aday olmaması demokratik bir olgunluktur, örnek bir tavırdır. Şimdi sıra bizdedir! Şimdi sıra sizlerdedir! Şimdi sıra İYİ’lerdedir!...
*İktidar, apar topar bizi seçime sokmamak ve iktidarımızı engellemek için erken seçim kararı aldı. Sizler sayesinde iktidar cephesinde korku dağları sardı. Bu sizin eseriniz unutmayın. Sizler sayesinde, iktidarın da, Yüksek Seçim Kurulu’nun da, yandaş medyanın da, tuzaklarını hep beraber boşa çıkardık. O kurultayın ruhuyla, o birlik ve beraberlik iradesiyle, Türk siyasetine hep birlikte damga vurduk. Partimizin kuruluşunun üzerinden henüz 8 ay geçmişken yapılan seçimde güçlü bir grupla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki yerimizi de aldık.
"BU FIRSAT, ALTILI MASA SÜRECİNİN SONUNDA HEBA EDİLDİ"
* İYİ Parti; 2018 seçimlerinde, yepyeni bir alternatif olarak, parlamentoya girdiği gün, AK Parti meclisteki çoğunluğunu kaybetti. Ortağının desteğine muhtaç hale geldi. 2019’da, fikir babası olduğum ve Sayın Genel Başkanımızın da uygun bulduğu yerel seçimlerdeki işbirliği stratejisi sayesinde; Ankara, İstanbul, Antalya gibi çok sayıda büyükşehir iktidarın elinden çıktı, millet rahat bir nefes aldı.
* İYİ Parti sayesinde, ilk kez muhalefet, iktidarı sandıkta yenilgiye uğrattı. İYİ Parti sayesinde, ilk kez psikolojik, üstünlük muhalefete geçti. İYİ Parti sayesinde, ilk kez 2023 seçimlerinde muhalefet için, bir iktidar fırsatı doğdu. Ancak üzülerek ifade edelim ki, İYİ Parti’nin, bin bir emek ve çabayla aziz Türk milletine, altın tepsi içinde sunduğu bu fırsat, Altılı Masa sürecinin sonunda heba edildi. Tabiri caizse yok edildi. Ringde, abandone olmuş bir AK Parti iktidarı vardı ama o bitirici darbeyi bir türlü vuramadık.
“TÜRK VATANDAŞLIĞININ TANIMI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”
* Anayasa’nın başlangıç hükümleri, ilk dört maddesi ve Türk vatandaşlığı tanımı, kırmızı çizgimizdir! Cumhuriyet’in kurucu değerlerini hedef alanların karşısında, Türklüğü ve Türkçeyi hedef alanların karşısında, Türk ve Atatürk düşmanları karşısında, dimdik duracağımızı, cümle alem bilmelidir! Millet tektir, adı da Türk’tür! Bu tarihin verdiği bir hükümdür ve öyle de kalacaktır!
* Sizlere gönlümün tam ortasından seslenmek istiyorum: Kardeşlerim, Biliyorum, kızgınlıklarınız var. Biliyorum, üzüntüleriniz var. Biliyorum, keşkeleriniz var. Sarf edilen büyük emeklere dönüp baktığınızda, sızlayan gönülleriniz var. Ama çok İYİ biliyorum ki: dağılanı toplamaya, yıkılanı yapmaya, sızlayan gönülleri, iyileştirmeye muktedir, çelikten bir iradeniz de var! Sizin iradeniz, zalimlere meydan okuya okuya, bugünlere gelen bir iradedir. Üstünde vesayet kurulamayacak bir iradedir. İşte ben, kendimi, güvenimin sonsuz olduğu bu iradeye, teslim ve emanet ediyorum.
“TUTUN ELLERİMDEN…”
*Kardeşlerim, Sizlere gurur duyacağınız, bağrınıza basacağınız bir İYİ Parti vaat ediyorum. Bunu ilk haftalardan itibaren sizler, ilk aylardan itibaren tüm Türkiye görecek ve hissedecek. Size asla başınızı öne eğdirmeyecek bir İYİ Parti vadediyorum! Size İYİ Parti’nin iktidarını vadediyorum. Türk milletine; iyi bir yaşam, güvenli bir ülke vadediyorum. Türk çocuğuna mutluluk, Türk gencine umut vadediyorum.
*İşte bu yolda; tutun ellerimden, eğik başları yukarı kaldıralım! Tutun ellerimden, İYİ Parti’yi ayağa kaldıralım! Tutun ellerimden, Türkiye’yi ayağa kaldıralım! Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun!
GÜNAY KODAZ: BU PARTİYİ BİZ MASA BAŞINDA KURMADIK
Koray Aydın'ın ardından kürsüye son olarak Günay Kodaz çıktı.
Günay Kodaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
* Biz bu partiyi masa başında kurmadık. İYİ Parti Türkiye'nin umududur. Bugüne kadarki emekleri için Sayın Meral Akşener'e teşekkür ediyorum. Partimizde mutlaka emek, liyakat, bilgi, istişare, çalışkanlık, sözünde durma hakim olmalıdır.
* Bu ülkede AKP'nin yaygınlaştırdığı biat kültürüne karşı kurulmuş bir partiyiz. Eleştirdiğimize benzememeliyiz. Maalesef partimizde birçok farklı ses susturulmuştur. Tek kadın adayı olarak kadın hareketi denilen partide sürekli yok sayıldım.
OY VERME İŞLEMİ BAŞLADI
Kodaz'ın açıklamalarının ardından saat 15.45 itibarıyla genel başkanlık yarışı için oy verme işlemi başladı.
Oy verme işleminin yaklaşık 1 saat süreceği ve 16.45'te sona ereceği anons edildi.
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi