Hedef gösterilen gazetemiz yazarı Üstün Dökmen: 'Siyasi nemalanma isteği var'

Gazetemiz Yazarı Prof. Dr. Üstün Dökmen, katıldığı bir televizyon programında, “Dünyada kabul gören meslek etiği anlayışına göre, ruh sağlığı uzmanları, psikolojik danışma ve terapi ortamlarında, gerek davranışlarıyla, gerekse kıyafetleriyle nötr olmalıdırlar. Üzerlerinde dini, siyasi simge taşımamalıdırlar” açıklaması nedeniyle hedef gösterildi. Cumhuriyet’e konuşan Dökmen, kendisini hedef alanlara yanıt verdi. Dökmen, “Açıklamalarım dini ya da siyasi değil. Burada bir yanlılık, olayları siyasi amaçla çarpıtarak nemalanma isteği var” dedi. Dökmen, “Ben asla ‘Başörtülü ruh sağlığı uzmanları çalışmasınlar, işlerini bıraksınlar’ demedim. Durumu mesleki açıdan, kuramsal olarak irdeledim, siyasi veya dini simge kullanan uzmanlarla onlara başvuranlar arasında sağlıklı bir terapötik ilişki kurulamayacağını ileri sürdüm. Bence bir kadın dini inançları gereği başını örtmek isteyebilir, bu onun hakkıdır. Ancak ruh sağlığı alanında değil başka alanlarda çalışmalıdır. Bir psikolog, psikolojik danışman veya bir psikiyatrist üzerinde dini ya da siyasi simge taşırsa, mesleğinin kendisinden beklediği nötr tavrı sergileyemez” dedi. 

Dökmen, “Karşısında başörtülü bir ruh sağlığı uzmanı gören kişi için muhtemel üç ihtimal ortaya çıkar:

- ‘Bravo’ der içinden, ona sempati duyar. 

- ‘Olmadı şimdi’ diye düşünür, antipati duyar. 

- Ruhsal sorunu olan kişi başörtüsüyle ilgilenmiyordur” şeklinde konuştu.

"DANIŞANIMA SAYGIM ATATÜRK SEVGİMDEN DE ÜSTÜN"

Dökmen, başörtüsünün danışma ya da terapi ortamındaki iki kişi arasında sağlıklı bir ilişki kurulmasını engelleyebileceğini belirterek “Terapistin kıyafeti nötr değilse, görüşmeye gelen kişi için kendi ruhsal sorununun yanı sıra baş etmesi gereken ikinci bir sorun daha çıkar ortaya. Bu sorun sadece başörtüsü için geçerli değildir. Ruh sağlığı uzmanları, danışma ya da terapi ortamlarında haç da takamazlar. Atatürk rozeti veya bir futbol takımı amblemi de takmamalıdırlar, kadın uzmanlar sade bir kıyafet giymelidirler. Benim Atatürk sevgim aşikârdır, ancak geçmişte danışma odama Atatürk resmi asmamışımdır. Çünkü bana gelen danışan Atatürk’ü sevmeyebilir. Benim danışanıma olan saygım, Atatürk’e olan kişisel sevgimden üstündür. Mesleğini ciddiye alan her psikolog için böyle olmalıdır” ifadelerini kullandı.

"GERÇEK DIŞIDIR"

‘Üstün Dökmen psikolog değildir’ açıklamalarına da yanıt veren Dökmen, “Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde dört yıl okudum, lisans diploması aldım, psikolog oldum. Bu bölümde uygulamalı psikoloji alanında yüksek lisans yaparak klinik psikolog oldum. Daha sonra Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde, PDR (psikolojik danışma ve rehberlik) alanında doktora, doçentlik ve profesörlük dereceleri aldım. Bu açıklamalar gerçek dışıdır” dedi.