Eski Bakan Söylemez, İYİ Parti'nin çıkışında 'kurmay aklı' olması gerektiğini vurguladı: 'B planı yoksa siyasi intihar'
Eski Bakan Ufuk Söylemez, İYİ Parti’nin çıkışında bir “B planı” olması gerektiğini belirtti. Söylemez, “Aksi takdirde kendileri açısından siyasi bir intihar olur” dedi. Söylemez, Akşener’in çağrı yaptığı iki belediye başkanının açıklamalarına ilişkin ise “Doğru olanı yaptılar” dedi.
- İYİ Parti’nin B planının olması gerekir. Aksi takdirde kendileri açısından siyasi bir intihar olur. Seçim sathı mahalline girilmişken bu karar sarsıcı oldu. İktidar kanadına psikolojik avantaj sağladı.
- Bu durumda seçim ikinci tura kaldı. O zaman dayanışma ve ittifak kaçınılmaz hale gelecek. Yani bunun yarını da var diyerek yüz yüze bakılamayacak seviyede bir üsluptan kaçınmaları önemli.
Eski ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
- İYİ Partililer “masadan kaldırıldıklarını” düşünüyor. Siz nasıl görüyorsunuz?
İYİ Parti’nin altılı masadan kalkması herkeste şaşkınlık ve şok etkisi yarattı. AKP’nin çok yıprandığı, depremdeki başarısızlık ve yetersizliklerinin açığa çıktığı, tüm şartların iktidar aleyhine olduğu bir dönemde böyle bir ayrılık beklenmiyordu. Temas ettiğim İYİ Partililer dışlandıkları görüşünde. CHP ise “oyunbozanlık” olarak niteliyor.
- İYİ Parti kendi adayını mı çıkaracak, Ersan Şen ile bir görüşme söz konusu?
Ben de izledim. Ancak İYİ Parti seçim tarihini de net şekilde görmek isteyecektir. Belki de hiç beklemediğimiz Macron tipi bir aday da çıkarabilir. Bunlar varsayımsal tabii. Akşener’in adaylığı dahil, Muharrem İnce gibi, diğer muhalefet unsurlarıyla yeni ittifaklar da deneyebilir. Böyle yorumlar var.
‘ADAYLIĞI KILIÇDAROĞLU’NUN İSTEDİĞİ AYLARDIR BELLİYDİ’
- İYİ Parti’nin “dayatma ve mecbur bırakılmaya” maruz kaldığını düşünüyor musunuz?
İYİ Parti cephesi bir emrivaki olduğunu belirterek masadan ayrılmak zorunda kaldıklarını savunuyor. Millet İttifakı cephesi de seçime kısa süre kala masadan ayrılmanın vebaline vurgu yapıyor.
- ‘Emrivaki’ denebilir mi sizce?
Görünen köy kılavuz istemez. Kılıçdaroğlu’nun aday olmayı istediği aylardır belliydi. İYİ Parti’nin de bunu görmüş olması lazım. Son dakikadaki resmi söylemin ötesinde, bunların daha önce ya ortaklarıyla ya Kılıçdaroğlu’yla ya da kamuoyunda açık biçimde konuşulması gerekirdi.
- İYİ Partililer 1.5 yıl önce belediye başkanlarının isimlerini zaten söylediklerini ifade ediyor ve kendilerinin bu konuda “en tutarlı parti” olduklarını vurguluyorlar...
İki isim de CHP’nin belediye başkanı olduğuna göre Kılıçdaroğlu ile açıkça konuşulması gerekirdi. Kaldı ki Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının görevine devam edeceğini defalarca söyledi. Kılıçdaroğlu’nun bu nedenle emrivaki yaptığını söylemek çok doğru değil. Burada bir ayrışma olduğu açık.
- Söylenmeyen başka ayrışmalar var mıdır?
İYİ Parti’nin, HDP’nin CHP’ye yakınlaşmasından duyduğu rahatsızlık da bunun altında yatan ve söylenmeyen bir etken olabilir.
- HDP ittifaka katılır mı?
HDP’nin altılı masaya gireceğine ihtimal vermiyorum. Kılıçdaroğlu’nun da bunu yapacağını sanmıyorum.
‘İKİ AY KALA YAPILACAK İŞ DEĞİLDİ’
- Akşener’in açıklaması “sert” bulundu ve CHP’nin iki belediye başkanına çağrı yapması eleştirildi. Siz nasıl okudunuz bunu?
Sayın Akşener’in ikisine de çağrı yapması birini tercih etmediği ya da biriyle mutabakata varmadığı anlamına da geliyor. Biz de İmamoğlu ve Yavaş’ı çok takdir ediyoruz ama seçime iki ay kala yapılacak iş değildi. Bir yıl önce konuşulsaydı farklı bir siyasi kompozisyon olabilirdi ama bugün tartışmak anlamlı değil.
- Belediye başkanlarının açıklamalarına ne dersiniz?
Makûl ve doğru olanı yaptılar. Diğer türlüsü siyasi kaos olurdu. İnsanlar kime ne için güveneceklerini bilemez hale gelirlerdi.
- Meral Hanım yaptığı konuşmayla risk mi aldı yoksa bu çıkış stratejik mi?
Bir kurmay aklı olmalı. Mart ayında bu netleşecektir. B planları olması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde kendileri açısından siyasi bir intihar olur. Ancak seçim sathı mahalline girilmişken böyle bir karar sarsıcı oldu. İktidar kanadına psikolojik avantaj sağladı. Bunun çok önce konuşulması gerekirdi. Aday isimlerinin son güne kadar hiç konuşulmuyor olduğu ihtimalini düşünmek istemiyorum.
- Ortaya çıkan tablodan adayın gerçekten hiç konuşulmadığını anlıyoruz...
Siyasete de siyasi akla da deneyime de uymuyor. Bu ayrışma olacaksa bile aylar önce olmalıydı.
- Uzlaşma ihtimali olur mu?
Zor ama Demirel’in meşhur sözü “Siyasette 24 saat uzundur”. Ancak şu ortamda seçim ikinci tura kaldı. İkinci turda geniş bir iş ve güç birliğine ihtiyaç duyulacak. Yani bunun yarını da var diyerek yüz yüze bakılamayacak seviyede bir üsluptan kaçınmaları önemli. Çünkü bunun ikinci turu da var. O zaman dayanışma ve ittifak kaçınılmaz hale gelecek. Birden fazla aday çıkacağı çok açık. Bu ayrışmadan sonra ilk turda 50+1’i alacak aday mümkün gözükmüyor. Bu ayrışma olmasaydı belki de ilk turda kazanılırdı. Ancak şimdi kartlar yeniden dağılacak.
‘TARİHE GÖMÜLÜRLER’ UYARISI
- Seçimin kazanılması riske girdi mi, girdiyse sorumlusu kim?
Muhalefetteki dağınıklık, bana göre beceriksizlik iktidarın hâlâ yüzde 30’larda oy almasına neden oluyor. Böyle bir iktidarın çoktan bitmesi lazımdı. O ihtimali düşünmek bile istemiyoruz. Aksi takdirde söz ettiğimiz liderler o zaman tarihe gömülür. Siyaseten yerle yeksan olurlar.
- Akşener’e AKP’den ve BBP Genel Başkanı Destici’den davet yapıldı..
Akşener’in laiklik karşıtı olan, yolsuzlukları ayyuka çıkmış bir iktidara destek olarak böyle bir U dönüşü yapma ihtimalini akıl, mantık ve vicdan dışı görüyorum. İşte o zaman İYİ Parti’nin darmaduman olması kaçınılmaz olur. Siyasi intiharın da ötesinde tarihe gömülürler.
- Toplum bir düş kırıklığı yaşadı, bunu telafi etmek için ne yapılmalı?
Sayın Kılıçdaroğlu’nun ekibinde “Küçük olsun benim olsun. Babacan, Davutoğlu bakan olsun, gerisini önemsemem” anlayışın olmadığını tahmin ediyorum. Türkiye İttifakı ile seçime gidilmesini doğru görüyorum.
- Söz ettiğiniz Türkiye ittifakını açar mısınız?
Biz CHP’nin Türkiye’nin kurucu partisi olarak, Cumhuriyetin kurucu değerlerine ve demokrasiye saygılı ve bağlı olduğunu düşünüyoruz. Göstereceği adayın da bu ilkelere uygun olması gerekir. Bunu sağlamanın yolu geniş bir Türkiye ittifakından geçiyor. Millet İttifakı’nın geniş toplumsal muhalefeti görmezden gelme lüksü yok.
- Görmezden mi geliyor?
Şu ana kadar beklediğimiz ilişki zincirini, genişletilmiş paydayı tam kurabildiğini söyleyemeyiz. Kılıçdaroğlu’nu Babacan, Davutoğlu şu veya bu bakan olsun diye desteklemiyoruz.
- Bu iki lider koltuk için mi masada?
Böyle bir suçlama yapmak doğru değil ama geçmişleriyle, oy oranlarıyla orantısız biçimde ağırlıklarının olması pasta paylaşımı yapıldığı kanısı uyandırıyor. Bunun böyle olmadığını bundan sonraki süreçte Sayın Kılıçdaroğlu davranış ve çağrılarıyla gösterecektir.
‘MUHALEFETİMİZİ KURUCU DEĞERLER İÇİN YAPIYORUZ’
- Akşener konuşmasında “Kişisel ikbal hesapları için üretilmiş siyaset” ifadesini kullandı. Öyle bir durum mu görüyorsunuz?
Oy oranları ve geçmişleri itibarıyla CHP ile eşit güç ve yetkiye sahip olmaları konusunda toplumsal bir rahatsızlık var. Biz de rahatsızız. Bakanlık paylaşımlarını, milletvekili pazarlıklarını duyuyoruz. Bunların doğru olmadığını umuyoruz. Bu nedenle Türkiye ittifakı çağrısı yapıyoruz. Böylece Kılıçdaroğlu’nun da eli güçlenecektir. Biz Babacan ve Davutoğlu ile sınırlı olmayan bir ittifak istiyoruz. Kimsenin bir koltuk beklentisi olmadan, ilkesel bir beklenti ile Türkiye ittifakına doğru evrilmesini temenni ve tavsiye ediyoruz. Biz Babacan ve Davutoğlu bakan olsun diye AKP’ye muhalefet yapmıyoruz. Biz demokrasiye ve Cumhuriyetin kurucu değerlerine dönmesi için muhalefet yapıyoruz.
‘TÜRKİYE İTTİFAKINDA BİRLEŞELİM’
- Türkiye İttifakı nasıl kurulur?
Altılı Masa’daki Demokrat Parti’nin büyük bir geleneği ve misyonu tek başına temsil etmediği oy oranları ve kadrolarıyla sabit. DP dışında merkez sağ kökenli olan Doğru Parti, Adalet Partisi, Doğru yol Partisi gibi çok sayıda parti var. Benim gördüğüm iktidara muhalefet yapan partiler mevcut. Zafer Partisi, Türkiye Değişim Partisi, Memleket Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi gibi. Bunun dışında bir de geniş siyasi oluşumlar var. Milli Merkez Hareketi, Çağdaş Demokratlar Hareketi, Boğaziçi Aydınlar Topluluğu gibi. Bunların tamamı demokratik, laik
Cumhuriyete bağlı, AKP iktidarının yolsuzluklarına, başarısızlıklarına, laiklik karşıtı davranışlarına muhalefet ediyor. Bunlar Millet İttifakı’na ait bileşenler değil ama bunların da kucaklanarak bir “Türkiye İttifakı”na dönüşmesini teklif ediyoruz. Resmen olmasa bile fiilen. Kılıçdaroğlu’na çağrı yapıyoruz; merkez sağın dışarıda kalan ana gövdesini de kucaklaması lazım. Bu sadece SOL Parti ile sınırlı olacak bir şey değil. Kapsayıcı ve kucaklayıcı Türkiye ittifakı cephesinde bir araya gelinmeli.
‘ULUS DEVLET KAZANSIN’
Brezilya Devlet Başkanı seçilen Lula da Silva seçim kampanyasında “Bu seçim elbette bize cennetin kapılarını açmayacak ama cehennemin kapılarını mutlaka kapatacak” demişti. Aynı fikirdeyiz. Seçim sonrasında mucize beklemiyoruz ama demokrasi, hukuk bekliyoruz. Partizanlık ve yolsuzluklar bitsin istiyoruz. Cumhuriyet, ulus devlet ve üniter yapımız kazansın istiyoruz.
UFUK SÖYLEMEZ KİMDİR?
1956’da İstanbul’da doğdu. Bankalar Birliği Yönetim Kurulu üyeliği, Halk Bankası genel müdürlüğü ve Yönetim kurulu başkanlığı, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi başkanlığı yaptı. Doğruyol Partisi, Demokrat Türkiye Partisi ve Demokrat Parti’de genel başkan yardımcılıkları ve genel idare kurulu üyeliklerinde bulundu. Ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı yapan Söylemez, eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un başkanı olduğu Milli Merkez Hareketi’nin Ankara temsilcisidir.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!