Ensar Vakfı’ndaki istismarı unutturmamak için eylem yapan Gizem Çetiner baskı görüyor

Ensar Vakfı’ndaki 45 çocuğa istismardan hakkında soruşturma açılan isimlerden biri olan Asım Sultanoğlu’nun Şanlıurfa’ya il milli eğitim müdürü olarak atanmasına tepki gösteren ve 400 gündür eylem yapan psikolog Emine Gizem Çetiner, geçen günlerde eyleme ara verdiğini açıkladı. Çetiner, Şanlıurfa’da 14 yaşındaki bir çocuğun bir muhtar tarafından istismar edilmesine ilişkin iddiaları gündeme getirmesinin ardından muhtar yakınları tarafından rahatsız edildiğini öne sürerek karakola başvurdu. Çetiner, önümüzdeki günlerde yeniden eylem yapacağını belirtti.

Cumhuriyet’e konuşan Çetiner, “Ben koruma kararı aldırdım. Yaşadığım yerin ya da işyerimin yakınlarındaki kamera kayıtlarına polisler bakıyor ve sürekli karakola gitmek durumunda kalıyorum. Bu süreçleri birazcık daha atlatmak adına biraz ara vermek zorunda kaldım. Bir yıl önce Urfa medyasına bir haber düştü, yerel bir konuydu. 14 yaşındaki bir kız çocuğunu 70 yaşındaki bir muhtarın istismar ettiğine ilişkin iddialar vardı. Ben de kişinin ismini ifşa ettim. Daha sonra beni aramaya başladı akrabaları. ‘Kendine dikkat et böyle bir şey yapamazsın, sileceksin. Seni öldürürüz’ şeklinde şeyler dendi. Birkaç ay geçti tekrardan aramalar devam etti. Daha sonra onların yakınları gelmeye başladı, “Aradan 4-5 yıl geçer, herkes seni unutur, bak yüzüne kezzap atarlar, bir Suriyeli bulurlar kiralık katil olarak, sen de kimin yaptığını anlayamazsın, sen bile anlamazsın, ailen bile anlamaz tarzında’ gibi şeyler söylediler” dedi. 

YETKİLİLERE BİLDİRDİM

Çetiner soruşturmanın sürdüğünü belirterek “Eylemden çıkınca yaya olarak devam ederim en son sürekli benzer beyaz bir araçla takip edildiğimi hissettim. Eylem yaptığım yerde bir park var, hep aynı araçla takip edildiğimi hissettim. Bunu yetkililere de bildirdim. Çok açıkça başka bir istismar iddiasını ifşa ettiğim için bunu yaşıyorum. Burada feodal bir yapı var. Mesela ben muhatap alınmıyorum. Bir mesajı silmem için bile ben değil ailem aranıyor. Kendi hayatımızın bir anlamda başrolü olmamıza bile izin verilmiyor. Kendi hayatında daha etkin rol oynayan, feodaliteden birazcık daha sıyrılmış kız kardeşlerime, basın medya kuruluşlarına, STK’lere sesleniyorum. Lütfen beni yalnız bırakmayın. Başıma bir şey geldiğinde benim yanımda olunması çok önemli bir şey değil. Gelmeden önce yanımda olunmasının daha kıymetli olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.