CHP'li Öztunç'tan 'GES' açıklaması: 'Ekonomiden anlamayan bir Cumhurbaşkanı var'

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dün akşam yaptığı açıklamada, döviz kurlarındaki yükselişe karşı ‘gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi’ formülünü uygulamaya koyacağını duyurdu. Bunun üzerine döviz kuru kısa bir süre düştü ve ancak daha sonra tekrar eski seviyesine geldi.

"YAPACAK TEK ŞEY; SEÇİM"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, bugün Tunceli’de yaptığı açıklamada, Bakanlığın duyurduğu bu yeni formülün de işe yaramadığını ve piyasa tarafından satın alınmadığını belirterek,

“Testi su tutmuyor, testi kırılmış. Böylesine önlemlerle ekonomiyi düzeltemeyecekler, öyle görünüyor. Yapacak tek bir şey var; seçim, sandık. Halka gideceğiz. Dünyanın neresinde olursa olsun hükümetler, ekonomik kriz olduğu zaman seçime giderler, ekonomiyi rahatlatmak için. 2002’de böyle oldu, daha önce böyle oldu. Seçime gitmek gerekiyor. Başka çaresi yok. Sandığı milletin önüne koyacaksın, o zaman ekonomide bir iyileşme başlar. Bu hükümet gittikten sonra da ülkede ekonomi çok daha iyi olur, eski günlerine döner” diye konuştu.

Öztunç, iktidar olduklarında döviz kurunun düşeceğini ve ekonominin düzeleceğini savunarak şunları söyledi:

“TL değer kazanacak. Ekonomik kriz bitecek. Ekonomik rahatlama olacak. Pek çok konuda Türkiye rahata ve huzura erecek. Demokrasi gelecek çünkü. Demokrasinin olmadığı yere yatırım gelir mi? Demokrasinin olmadığı yerde ekonomi düzelir mi? Bunlar, demokrasiyi bitirdiler. Bunların demokrasiye vurdukları darbeler yüzünden biz bugün bu hala geldik.

"EKONOMİSTİM DİYOR DİPLOMA DAHİ GÖSTEREMİYOR"

- Artı; ekonomiden anlamayan bir Cumhurbaşkanı var. Her ne kadar ekonomist olduğunu söylese de diplomasını dahi gösteremiyor. Çakma bir ekonomist. Ekonomiden anlamıyor. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ gibi bir tez attı ortaya. Dünyada hiç kimsenin kabul etmediği bir tez. İnatlaştırıyor bunu. Millet yoksullaşıyor, fakirleşiyor. İnsanlar evine ekmek götüremez hale geldiler. Hiç umurunda değil. İnadının peşinden gidiyor ve maalesef Türkiye’yi bu hale getiriyorlar. Tutmuyor. Beceremiyorlar.”