CHP, Bebek Ölümleri Komisyonunda 3 Sağlık Bakanının da dinlenmesini talep etti

Bebek Ölümleri ve Özel Sağlık Kuruluşlarını Araştırma Komisyonu, "çalışma takvimi, komisyonda görevlendirilecek uzmanların ve komisyona davet edileceklere" ilişkin bugün AKP Adıyaman Milletvekili İshak Şan başkanlığında toplandı.

Şan, "Bizim komisyon olarak amacımız böyle bir yapının nasıl faaliyet gösterdiğini anlayarak benzer yapının hayata geçmemesine vesile olmaktır. Komisyon, özel sağlık kuruluşlarının sadece yeni doğan değil, yaşlı, engelli, çocuk servislerinde uygulamalar incelenecek ve alınması gereken tedbirler ortaya konulacak" dedi. Şan komisyonun, Genel Kurul toplantı saatlerinde de çalışmalarına devam edeceğini söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Komisyon Başkanı İshak Şan'ın, Sağlık Bakanlığı'nın bütçe komisyonunda Bakanlığın "kusursuz olduğuna" dair beyanda bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

"Sağlık Bakanlığımızın ne denli ciddi ve nitelikli çalıştığını biliyoruz. Sağlık Bakanlığımız ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğümüz hemen harekete geçip sağlık, emniyet,yargı birimlerimizin çok yakın iş birliği ile masum bebeklerimizin hayatını kaybetmesine yol açan kim varsa, hangi sağlık kuruluşu varsa hepsiyle ilgili adli ve idari işlemler gecikmeksizin yapmıştır' demiştiniz. Konuşmanızın genelinde Sağlık Bakanlığı'nın hem yenidoğan süreci hem de genel olarak sağlık sürecinde kusursuz olduğu ortaya çıkıyor. Mevcut yargılama hakkında bilgi sahibi olmadığınızı düşünüyorum. Davadaki pek çok belge Sağlık Bakanlığı'nın da ihmallerini de ortaya koymakta. Sizin söylediğiniz gibi gecikmeksizin harekete geçmiş olsalar bile 10 bebek belki de hayatını kaybetmeyecekti. İl sağlık müdürü denetime gitmişken bu ara sürede 10 bebek hayatını kaybetmiştir. Emniyetin tape kayıtlarını tek tek okuduk.

Siz hem İl Sağlık Müdürlüğü'nü hem de Sağlık Bakanlığı'nı kusursuz görüyorsunuz. Yaptığınız bu konuşmanın üzerinden saat geçmeden burada komisyon başkanı seçiliyorsunuz. Sizin Sağlık Bakanlığı ile ilgili bu tavrınız ihsas-ı reydir. Sizin de tarafsızlığınızı ortaya koymanız gerekiyor. Sizin başkanlığınızda yürüyecek bu komisyonun tarafsızlığı sorgulamaya mahkum olacaktır. Şu an komisyon başkanlığından ayrılmanız kanatindeyiz. Biz burada kim haklı kim suçlu kim ne kadar ceza almalı bizim amacımız bu değil. Bizim amacımız kurumsal bir yerde eksiklik varsa bunları tespit etmektir." 

PALA: 55 KİŞİLİK LİSTEMİZ VAR

CHP'nin Komisyon Sözcüsü Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Komisyon Başkanı Şan'a "Sağlık Bakanlığı Plan ve Bütçe görüşmeleri sırasında tutanaklara bakacak olursanız 'Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda kusuru olmadığına' ilişkin bir beyanda bulunuyorsunuz. Biz ise kusuru olup olmadığını bilmiyoruz. Biz bu araştırmada kimseyi yargılamak için burada değiliz. Ama kusur var mı yok mu, kusur kişisel mi, kurumsal mı, sistemden mi kaynaklanıyor. Bunları ortaya koyacak herkesle her kurumda görüşmeyi dileriz. Bu bağlamda sizin daha baştan bir kusursuzluk iddiasında bulunmuş olmanız komisyon başkanı tarafsızlığınız açısından gerçekten değinilmesi gereken bir kavram" diye konuştu. CHP'nin komisyona dinlenilmesi için davet etmek istediği 55 kişilik ve kurum temsilcisi listesinin hazır olduğunu söyleyen Pala, şunları kaydetti:

"SAĞLIK BAKANI MEMİŞOĞLU KOMİSYONA ÇAĞRILMALI''

"Hepimizin herhalde gördüğü bir gerçeklik var. Söz konusu 17 hastane ve buradaki iddianamede adı geçen 40 küsur kişiyle sınırlı değil. O yüzden de zaten bu komisyon sizin de vurguladığınız gibi yalnızca bebek ölümleriyle ilgili değil, özel sağlık sektörünün sunduğu tüm hizmetleri bir masaya yatıracak, mercek altına alacak bir perspektifle çalışacak. Bu bağlamda dönemin karar vericilerinden başlayarak bu tartışmaların yürütülmesinde büyük yarar var. Bakın bir kere dönemin bir İl Sağlık Müdürü olarak, mevcut Sağlık Bakanı Sayın Memişoğlu'nun komisyona çağrılarak o dönemle ilgili görüşlerinin alınmasında büyük yarar var. Ayrıca dönemin Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca'nın ve o dönemde de bu dönemde de Sağlık Bakanı yardımcısı olan doktor Şuayıp Birinci'nin çağrılmasında yarar var. Ayrıca hem eski bir Sağlık Bakanı hem de bu konuyla ilgili ilk ortaya çıktığı dönemin Sağlık Bakanı ve iddianamede söz konusu olan Özel Avcılar Hastanesi biliyorsunuz ki iptal edildi. O hastanenin ortağı olan doktor Mehmet Müezzinoğlu'nun da çağrılması uygun olur. 

Ayrıca Profesör Doktor Recep Akdağ'ın da çağırılmasını önemli buluyoruz. Neden siz de biliyorsunuz Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sağlıkta dönüşüm programını gündeme getirildiği yıllarda 2003 yılından söz ediyorum. Ben bir akademisyen olarak örneğin bu tip sorunların çıkabileceğini toplantılarda dile getirmiş, yazmış, raporlamış kişilerden birisiyim. O dönemde Sayın Akdağ öylesine güzel bir sistem kurduklarını ve böyle sorunların asla ortaya çıkmayacağını söylemişti. Kendisini çağırarak bu kurulan sistemde ne gibi eksiklikler ne gibi hatalar var. Kendisinin de görüşlerinin alınmasında yarar var. 

"DÖNEMİN BAŞBAKANI AHMET DAVUTOĞLU DA KOMİSYONA ÇAĞIRILSIN''

Ayrıca biliyorsunuz televizyonlara çıktı ve ilk soruşturmayı kendisinin açtığını söyledi. Dönemin başbakanı, sayın Ahmet Davutoğlu. Bu arada hem dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Vedat Bilgin'in hem de mevcut Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Işıkhan'ın da bakanlar düzeyinde çağrılması gerekir ki karar vericilerin verdiği kararlarla karşılaştığımız tablonun tekil bir örnek mi olduğu çoğul bir örnek mi olduğu İstanbul'da mı oldu. Başka yerlere yansıyıp yansımadığı, onların görüşlerinin ne olduğunu öğrenelim."

SUNAT: BİR BAŞHEKİM HASTANESİNDE OLAN OLAYLARI BİLMEK DURUMUNDA

Komisyon Başkanı İshak Şan, tutanaklara baktığını, Sağlık Bakanlığı Plan ve Bütçe Komisyonu'nda "kusursuz" kelimesini kullanmadığını söyledi. İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, olaya ilişkin kimlerin korunduğunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Bir başhekim hastanesinde olan olayları bilmek durumunda. Türkiye'de bütün kurumlarda en büyük sıkıntının denetim eksikliği olduğunu hepimizin idrak etmesi lazım. Hukuki ve denetim görevlerimizi yerine getirebilecek bir rapor ortaya koymalıyız. Turhan Çömez'in bugüne kadar sözlerine keşke mahkemede değer verseydi, iddianamenin içerisine başka hastaneler ve başka kişiler de girecekti. Hastane ziyaretlerimiz olacak zannediyorum ama habersiz şekilde yapılması, baskın şekilde gidilmeli" dedi.