Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi Cumhuriyet'e konuştu: 'İktidar ayrımcılık yapıyor'
Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, kendi işkolunda çalışan memurların 3600 ek göstergeden yararlanamadıklarını söyledi. Hamzaçebi, “Herkese verileceği söylendi. TBMM yeni yasama döneminde bu haksızlığı bir an önce gidermeli” dedi.
Fotoğraf: Necati Savaş
İktidar ile muhalif memur sendikaları arasında en çok tartışmalı konulardan birisi de bankalardan alınan promosyon ücreti. Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, bazı kamu kurumlarının çalışan maaşlarının yatırıldığı bankaların sözleşme döneminde personeline 40 bin TL’nin üzerinde promosyon almasını sağladığını, bazılarının ise bunun yarısına rıza gösterdiğine dikkat çekti.
Kamu çalışanlarının “en büyük kanayan yarasının” sözleşmeli memurlar olduğunu anlatan Hamzaçebi, kadrolu ve sözleşmeli memurlar arasındaki adaletsizliğin zaman yitirilmeden giderilmesini istedi.
Hamzaçebi’nin Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Memurlara bankaların verdiği promosyon, fiyat artışları öngörülmeden yapılan sözleşmeler nedeniyle çok düşük kaldı. Siz kamu çalışanlarının bu konuda mağdur edilmemesi için neler öneriyorsunuz?
Promosyon konusunu ilk olarak 30 Aralık 2021 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan haberimiz ile gündeme getiren öncü sendikayız. Bankalar ile kurumlar arasında yapılan maaş promosyon anlaşmaları Başbakanlığın 2007/11 sayılı genelgesiyle azami beş yıllık yapılmaktadır. Bu yıl ve önceki yıllarda yapılan ve halen devam etmekte olan promosyon anlaşmaları yüksek enflasyon karşısında eriyip pul oldu.
‘BANKALAR KABUL ETMEDİ’
İşkolumuza bağlı kurumlara devam eden promosyon anlaşmalarının revize edilmesi yönünde yazışmalar yaptık. Bazı kurumlar bankalar ile sözleşme maddelerinde revize edilir maddesi bulunmadığı gerekçesiyle hiç görüşme gereği duymadı, bazılarının görüştüğünü ancak bankaların kabul etmediğini gelen cevabı yazılardan anlaşılmıştır. İşkolumuzun dışında bazı kurumların bankalar ile revize anlaşması yaptığı bazılarının ise bankaların revize anlaşmasına yanaşmaması nedeniyle tek taraflı anlaşmaları feshederek başka bankalar ile yüksek tutar üzerinden yeni promosyon anlaşmaları yaptığı bilinmektedir. Birçok belirsizliği içerisinde barındıran promosyon anlaşmalarında uygulama birliği sağlamak adına Cumhurbaşkanlığı’na revize edilmesi yönünde genel bir düzenleme yapması için yazı yazdık. Bu yazıda yeni yapılacak sözleşmelerde revize edilir maddelerinin bulunması, enflasyon farkının altı ayda bir memur maaş artışı ile birlikte tek seferde peşin ve herkese eşit olarak ödenmesi başta gelen taleplerimizi oluşturmaktadır. Bu başı bozukluğa bir çeki düzen verilmesi gerekir.
Adalet Bakanlığı’nda hâkim-savcılara daha yüksek, diğer çalışanlara daha az promosyon verilmesi konusunda verdiğiniz mücadelede sonuç aldınız. Yeni promosyon anlaşması sizi tatmin etti mi?
Türkiye’nin en köklü ve saygın gazetesi Cumhuriyet’in ana sayfadan haber yapması çok etkili oldu. Haber yayımlanır yayımlanmaz bakanlık önceden 5 yıllık yapılmış sözleşmenin 3 yıl olarak yapılacağını, eşit ve tek seferde dağıtılacağını duyurdu. Bu yönüyle çalışanlara yapmış olduğumuz katkı ve kazanımdan dolayı çok mutluyuz. Ancak yeni yapılan sözleşmenin o günlerde yapılan rekor sözleşmeler karşısında neredeyse yarı tutarında, 25 bin TL üzerinden yapılması ve sözleşme maddeleri içerisinde revize edilir maddelerinin bulunmaması, enflasyon farklarının ödenir maddeler olmaması yönlerinden taleplerimizi karşılamaktan uzak kalmıştır. Maalesef yıllardır bir kamu bankasıyla promosyon anlaşması yapan bakanlığın, yine aynı banka ile düşük promosyon anlaşması yapması bakanlık çalışanlarını üzmüştür.
İKTİDAR EK GÖSTERGEDE AYRIMCI
İktidarın 3600 ek gösterge vaadi birçok kamu çalışanını kapsamıyor, ayrımcılığa neden oluyor. Bu konuda ciddi yakınmalar var. Sorun nedir, ne öneriyorsunuz?
Açıkçası 3600 ek gösterge beklentisi, tabiri caizse bizim açımızdan dağ fare doğurdu. Herkese verileceği söylendi. Oysa belirli iş kollarında iki yıllık yüksek okul mezunlarına verilirken devletin omurgasını oluşturan sekiz bakanlık ve 44 kurum olmak üzere 52 kamu kurumunu içerisinde barındıran Büro-İşkolunda görev yapan, ağır sorumluluğu, iş riski, can güvenliği, Hazine’ye karşı mali sorumluluğu olan dört yıllık mezunlarına, şeflere verilmemesi büyük haksızlığa sebep olmuştur. İki yıllık ön lisans mezunlarına 3600 ek gösterge verilen iş kollarında çalışan bir lise mezunu, açık öğretim iki yıllık bir bölüme kaydolup, iki yıl sonra bitirince faydalanacak. Oysa Büro-İş işkolunda bırakın yüksek lisansı, doktora yapsanız bile, hatta ağzınızla kuş tutsanız bile 3600 ek gösterge almanız mümkün değil. TBMM yeni yasama döneminde bu haksızlığı bir an önce gidermeli. Ortaöğretim mezunlarının da ek göstergeleri 2200’e yükseltilmeli.
Bir başka sorunlu konu sözleşmeli memurlar... Nasıl bir çözüm öneriyorsunuz?
Kamuda çalışma barışını bozan ve kanayan en büyük yaralardan birisi sözleşmeli personel çalıştırma sorunu. 2010 yılında 200 bin civarında bulunan sözleşmeli personel sayısı bugünlerde 600 bine yaklaşmış durumda. Sözleşmelilerin, sözleşmelerinin yenilenmemesi endişelerini kullanan yandaş sendikalar kendilerine üye yapmak için bu zaaflarını kullanmaktadır. Bütün sözleşmeliler kadroya geçirilerek, bundan sonra sözleşmeli personel alımına son verilmeli. Kadrolu ve sözleşmeli memurlar arasında “eşit işe eşit ücret” ilkesine aykırı olan en büyük sorunları şöyle sıralayabiliriz:
- Sözleşmeli memurlar kurumlar arası yer değişikliği yapamazken kadrolu memurlar yapabilmektedir.
- Sözleşmeli personelin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarına girerek yükselmeleri mümkün değil. Ancak, memurlar açısından görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarına girerek yükselmek mümkün.
- Sözleşmeli memurlar görevden istifa ederlerse tekrardan göreve dönemezken, kadrolu memurlar dönebilmektedir.
- Sözleşmeli memurun eş durumu tayin hakkı zorken, kadrolu memurun daha kolay. Sözleşmeli personellerin kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi söz konusu değil. Ancak memurlar aşından kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi var.
- Sözleşmeli personelde sözleşme ücretinin tamamı prime esas kazanç kapsamında olduğu için prim kesintisi yapılmaktadır.
DÜŞÜK MAAŞ PROMOSYONU VERİLDİ
Emniyet personeline verilen promosyon konusunda da ciddi yakınmalar var. Değerlendirmeniz nedir?
Bu banka sadece Adalet Bakanlığı çalışanlarını değil, polislere bile düşük promosyon ücreti vererek üzmüştür. Anlaşmalarda Adalet Bakanlığı ve Emniyet’in bankadan dolaylı yoldan yüklü miktarda araç alımı yaptığı, için düşük promosyon verildiği emniyet ve yargı camiasında çokça dillendirilmektedir.
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu
- 190 milyon dolarlık dev rövanşta kazanan belli oldu!
- İstanbul Barosu hakkında soruşturma!
- Mide küçültme ameliyatına girdi, doktorlar şoke oldu
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti