AYM kendi kuruluş yasasına uymadı

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla çıkılan İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle ilgili verilen “kabul edilemez olduğu” yönündeki kararında, “Anayasa Mahkemesi Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunu”nu çiğnediği ortaya çıktı. Hukukçu Ali Suat Ertosun kardeşi adına 2021’de sözleşmeden çıkılması kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay 10. Dairesi’ne dava açtı. Danıştay 10. Dairesi, bu talebi “İdari Yargılama Usulü Kanunu”nun “yürütmenin durdurulması” işlemlerini düzeleyen maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediğini belirterek, Eylül 2021’de talebini reddetti. Ret kararının altında ise o dönem Danıştay 10. Daire başkanı olan Yılmaz Akçil’in imzası bulunuyordu.

Ertosun, itiraz başvurusu Haziran 2022’de yine Akçil’in de ret yönündeki kararıyla reddedildi. Ertosun Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na kararı taşıdı ancak yine ret kararı verildi. Böylece Danıştay süreci tamamlanmış oldu. Ertosun konuyu, Mayıs 2023’te AYM’ye taşıdı. Bu gelişmenin yanı sıra Akçil, Ocak 2024’te Erdoğan’ın imzasıyla AYM’ye üye olarak atandı. Ertosun’un AYM’ye başvurusunu Akçil ile AYM Üyesi Muhterem İnce inceledi. Ertosun’un 20 Kasım’da karara bağlanan başvurusunda AYM, başvuruyu “yetkisizlik kararıyla” kabul edilemez olduğuna hükmetti. Söz konusu kararın altında yine Akçil’in imzası bulunuyor.

Bunun üzerine avukat İsmail Sami Çakmak, Akçil’in “Anayasa Mahkemesi Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun”daki “Hâkim, savcı, hakem sıfatıyla bakmış veya tanık ya da bilirkişi olarak beyanda bulunmuş olduğu davalara başkan ve üyelere bakamaz” düzenlemesine aykırı davrandığını belirterek AYM’ye şikâyette bulundu.