Atatürkçü Düşünce Derneği, Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından Suriye’deki gelişmeler hakkında dün yazılı açıklama yayımlandı. Gelişmelerin ABD’nin Ortadoğu’daki ülkelerin etnik ve mezhep kapsamında yeniden şekillendirilmesini ve Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin “Kürdistan” adlı bir devlete verilmesini öngören Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) bir parçası olduğu belirtildi. Açıklamada, “Suriye’de yaşananlar bağlamında bölgemizdeki ve dünyadaki son gelişmelerden alınacak çok ders olduğu açık” denerek şu ifadeler kullanıldı: “İlk ders; 2011’den itibaren uygulanan yanlış politikaların bedeli olarak başta güneyimizdeki kukla terör devletçikleri ve demografik yapımızı tarumar eden milyonlarca sığınmacı olmak üzere çok ciddi bir dizi sorunla karşı karşıya kaldığımızdır. Bu sorunları; borca batmış bir hazine, üretimden kopmuş ekonomi, çökmüş bir eğitim sistemi, adalet dağıtamayan bir yargı düzeni, yaralı bir demokrasi, aşırı politize olmuş bir bürokrasi ve halkın güvenini büyük ölçüde yitirmiş bir iktidarla aşmak zorunda olduğumuzdur. İkinci ders; 21. yüzyılın Sevr’i olarak yürürlüğe sokulan BOP’un adım adım yürüdüğünün, Afganistan, Irak ve Libya’nın ardından Suriye’nin de halledildiğinin, sıranın İran’a geldiğinin ve nihai hedefinin ülkemiz olduğunun görülmesi gerektiğidir. Üçüncü ve en önemli ders ise Türkiye için izlenecek tek yolun Kemalizm olduğu ve BOP’un ancak akıl ve bilim rehberliğinde laik Cumhuriyet, antiemperyalist ve üniter ulus devlet, ulusal birlik, hukuk devleti ve demokrasinin güçlendirilerek engellenebileceğidir.”

ALTIN DEĞERİNDE ÖĞÜTLER

Açıklamada Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Komşularımızın iç işlerine karışmayın. Kuzey komşumuz (SSCB-Rusya) ile iyi geçinin. Arap ülkelerinin aralarındaki mezhep çatışmalarında taraf olmayın. Sorulmadan akıl vermeyin. Emperyalist ülkelerin planlarına alet olmayın” sözleri anımsatılarak, “Yıllardır ülkemizi yönetenler keşke, büyük Atatürk’ün eşsiz dehasıyla paha biçilmez deneyimlerinden süzdüğü altın değerindeki öğütlerine uysalar, onun devleti maceracılıktan uzak durarak namus ve liyakatle, akıl ve bilimle yönettiği için başarılı olduğunu görebilselerdi. Coğrafyamızda, üniter ulus devlet değilseniz, ‘laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti’ niteliklerine sahip bir rejiminiz, güçlü ve siyasi etkilere kapalı bir ordunuz yoksa bölge devletleri olarak saldırmazlık ve işbirliği örgütleri de kurmamışsanız bağımsız bir devlet olmayı sürdürmezsiniz” ifadeleri kullanıldı. Mevcut durumda İsrail’in önünün açıldığının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

FIRSATÇILIĞA DÜŞÜLMEMELİ

“Önderinin başına 10 milyon dolar ödül koyduğu HTŞ ile anlaşıp diğer selefi örgütlerin ve yıllardır eğitip donattığı YPG’nin katkılarıyla parçalayarak sınırlarını ve rejimini değiştirdiği Suriye’yi görünürde bu örgütlere, aslında İsrail’e, teslim eden ABD gibi bir ülkeye güvenip, peşine takılarak kazançlı çıkma hayaline kapılmak büyük hata olur. Durum ciddidir. Kamuoyu doğru bilgilerle aydınlatılmalı, iç cephe bütünlüğü sağlanmalıdır. Anlık kimi gelişmeleri iç politika malzemesi olarak kullanma fırsatçılığına düşülmemeli, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi ve ‘devlet aklı’ ile yaşananlar doğru okunup ABD-İsrail-YPG ittifakının bölge planlarına karşı önlem alınmalıdır.”