Amasra için adalet nöbeti

 CHP TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ve CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, 14 Ekim 2022'de Amasra’da yaşanan maden faciasının 6. duruşması öncesinde  temaslarda bulundu ve duruşmayı takip etti. TBMM Başkanvekili Biçer Karaca, Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının temsilcileri, avukatlar, Amasra Maden Faciası'nda yaşamını yitiren madencilerin aileleriyle birlikte Bartın Adliyesi'nde duruşmaya katıldı. 43 maden emekçisinin ihmaller zinciri nedeniyle yaşamını yitirdiği maden faciasında hayatını kaybeden Deniz Baykal’ın eşi Meltem Baykal ve Şehit Öner Yıldız’ın ailesine ziyarette bulunan heyet, Bartın Barosu ve Amasra Belediyesi'ne de ziyaret gerçekleştirdi. Şehit madenci yakınları, duruşma öncesi Bartın Adliyesi önünde yaptıkları açıklamada sorumluların olası kasıttan cezalandırılmasını istediklerini şu sözlerle ifade ettiler:

“Biz bu davanın sonuna kadar peşindeyiz. Davamız neye mal olursa olsun biz arkasındayız. Biz adalet istiyoruz. Adalet yerini bulana kadar davamızın arkasında duracağız. Bu kentin adalet bakanı nerede? Suçluları bize verin. Kazım Eroğlu’nun olası kasıttan cezalandırılmasını istiyoruz. Kazım Eroğlu ve diğerleri hala sokaklarda geziyor, onlar da birer katil. Onları da adliyede görmek istiyoruz. Sonuna kadar adalet arayacağız.”

'Ailelerin yanındayız'

Davanın takipçisi olacaklarını söyleyen CHP'li Karaca “Bartınlı hemşerilerimize ve bütün dostlarımıza şunu sormak isterim: Hatırlayın o günlerde, çakarlı araçlarla, bir araç sürüsüyle Amasra Maden Faciası’nın arkasından şehre gelenler, o günden bu yana neredeler? Duruşmalar yapıldı, neredeler? Aileler “Siz neredesiniz” diye sordular, bu şehrin milletvekiliydi o dönem, bugün Adalet Bakanı, kendisi nerede?” dedi. Adalet Bakanı, Bartınlı ailelerin adalet istemine duyarsız kaldığını vurgulayan Karaca, "Ogün 'kader planı' diyenlerin bilirkişi ön inceleme raporuyla kader planı değil, önlenebilecek, öngörülmüş bir katliam, facia olduğu ortaya çıktığında neredeler?" ifadelerini kullandı. Karaca, "Değerli dostlar, eğer Soma’da, Ermenek’te etkin bir soruşturma, etkin bir yargılama yapılsaydı, sorumlular kim olursa olsun, ucu kime kadar uzanırsa uzansın yargı önüne çıkartılarak o facianın hesabı sorulmuş olsaydı, bugün belki de hiçbirimiz burada 43 maden şehidimiz için bir arada bulunmayacaktık, belki de Amasra faciası yaşanmayacaktı. Eğer önlenebilecek, öngörüşmüş bir facia göz göre göre gelmişse, bunun adı kaza değildir, bu bir faciadır, hayatını kaybedenler de cinayete kurban gitmiş demektir, bu bir cinayettir, bunun altını özellikle çizmek istiyoruz" diye konuştu.  Sorumlular hakkında soruşturma izninin 16 ay bekletilerek verilmesinin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Karaca, "Bilirkişi ön inceleme raporunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerin de sorumlu olduğu, kusurlu olduğu açıkça belirtilmesine rağmen hala onlarla ilgili bir soruşturma izni verilmemiş olması, süreci uzatmanın,  tüm ülkemizde bu davayı takip edenlerin toplumsal hafızasını uyutmak farkındayız. Ama biz buna izin vermeyeceğiz” tepkisni gösterdi.

Karaca, şunları söyledi:

“Bu davanın bütün ülkede, bütün dünyada duyurulması, tüm sorumlular hakkında bu mahkeme koridorlarında ailelerin kanayan vicdanları, yaralanmış acı içinde geçirdikleri 16 ay boyunca adalet çığlıklarının gereği yerine gelinceye kadar da burada olacağız, onlarla olacağız. Soma’da gelmeyen adaleti, Ermenek’te getirilmeyen adaleti, Amasra Maden Faciası’nda, Bartın’da sağlayabilmek, bundan sonra yeni Amasra Faciaları, yeni iş cinayetleri olmasın diyerek bir toplumsal görev olarak takip edeceğiz ve gerçek anlamda adalet tecelli edene kadar da biz bu davaların takipçisi olacağız.”

'Yargıdan kaçırılmamalı'

 CHP’li Bankoğlu da sürecin yavaş ilerlemesini ve tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için mücadelelerine devam edeceklerini belirtti. Bankoğlu, açıklamasında “Bu facia yaşanalı 16 ay oldu. Tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için mücadele edeceğiz. Sadece TTK Genel Müdürü ve yardımcısı değil bu kurumun ve bu iş cinayetlerinde sorumluluğu olan herkesin, hükümet yetkililerinin de hesap vermesi gerekiyor. Sorumluların yargıdan kaçırılmaması gerekiyor. 16 ay sonunda ancak altıncı duruşma öncesi TTK Genel Müdürü ve yardımcısı hakkında soruşturma izni daha yeni verilebildi. Görevi kötüye kullanmaktan değil olası kast şüphesiyle soruşturmanın açılması gerekiyor. Soma’da, Ermenek’te etkin bir soruşturma ve yargılama yapılmış olsa idi, sorumlular kim olursa olsun yargı önüne çıkartılmış adil bir yargılama olsa idi bugün belki de 43 maden şehidimiz olmayacaktı” dedi. Milletvekilleri ve beraberindeki heyet Bartın Baro Başkanı Ferhat Parlatır’ı ziyaret ederek dava süreci hakkında bilgi alışverişinde bulundu.