Akşener ‘Geçmişte siyasi cinayetler mertçeydi’ sözlerine açıklık getirdi: ‘Terör örgütü muhibbilerinin…’
İYİ Parti lideri Meral Akşener ‘Geçmişte siyasi cinayetler mertçeydi’ sözlerinin sorulması üzerine “Terör örgütünün muhibbilerini rahatsız etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Elbette rahatsız olacaklar, rahatsız olmalarında da benim açımdan bir sakınca yoktur” cevabını verdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Samsun İl Başkanlığı’na bir ziyarette bulundu.
Bu ziyareti kapsamında gazetecilerin sorularına cevap veren Akşener “Geçmişte siyasi cinayetlere tanık olduk ama mertçeydi, hiçbirimiz korkmazdık” sözlerine açıklık getirdi.
Söz konusu sorunun sorulması üzerine Akşener, şu yanıtı verdi:
“Ben dün Sinan Ateş’in katledilmesiyle ilgili mertlik ve cinayet sözünü kullandım, suikast değil. Orada da dedim ki, ‘bizim geçmişimizde.’ Geçmiş dediğiniz zaman hangi yıllar akla gelir, bizim öğrencilik yıllarımız, 1970’li yıllar gelir. O zaman bu tür işler oldu, cinayet kötü bir şey, onu övmek mümkün değil. Cinayet acı bir şey, onun yanında durmak mümkün değil ama dedim ki ‘O günlerde yapılırdı’, acı bir şey fakat, ‘mertlik vardı’ ve sonuç itibariyle korkmazdık.
“FAİLLER SERBEST KALABİLİYORSA NAMERTLİK KOL GEZİYOR DEMEKTİR”
Bakın asıl mesele bu, korkmazdık. Bugün Sinan Ateş’in kızı bu derece korkuyorsa, bugün Türkiye’de yaşayan insanlar, Hrant Dink’te olduğu gibi sırtından vurulabiliyorsa, failleri de serbest kalabiliyorsa, dolayısıyla namertlik kol geziyor demektir. Hrant Dink’in hem katledildiği günden itibaren, hem katilinin serbest bırakıldığı andan itibaren bu cinayetin, bu katlin son derece çirkin, hatta iğrenç bir eylem olduğunu söyledim. Sonuç itibariyle katleden şahsın, katilinin de bırakılmasının yanlış olduğunu, o cezasını bir şekilde çekmesinin vatandaşın güveni, kurumlara, hukuka, adalete güveni açısından önemli olduğunu söyleyen bir şahsım ve aynı yerde duruyorum.
“BİRDENBİRE BÜYÜK BİR LİNÇ BAŞLATILDI”
Enteresan bir şey oldu. Türkiye’nin namertliği sistem haline getirmiş bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Namertliği huy edinmiş, namertliği yol edinmişler topa girdi, birdenbire büyük bir linç başlatıldı, daha enteresanı Avrupa’dan bile devam etti bu iş. Şimdi buradan soru sormak isterim, namert bunlar, Naz bebeğin, Aybüke öğretmenin, Fethi Sekin’in katli, Fırat Çakıroğlu’nun, Yasin Börü’nün katli namertliktir. Türk’üyle, Kürt’üyle, ses duyurmak için katledilen her bir birey namertçe katledilmiştir.
“TERÖR ÖRGÜTÜ MUHİBBİLERİNİN RAHATSIZ OLMASINDA BENİM AÇIMDAN SAKINCA YOKTUR”
‘Bas müminin dalına, gör ondaki imanı’ derler. Dolayısıyla benim Sinan Ateş’in katillerinin bulunamaması, onu katledenlerin torbacılar olması, siyasi bir cinayet gibi lanse edilip siyasi bir sistem konulamaması ve o çocuğun elinin ayağının buz gibi annesini de öldürecekler diye tir tir titremesini gündeme getirmemin bu terör örgütünün muhibbilerini rahatsız etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Elbette rahatsız olacaklar, rahatsız olmalarında da benim açımdan bir sakınca yoktur. Ama çok ayıp şeyler oluyor, vahim şeyler oluyor.
Meclis’te bebek katiline sayın diyorlar. Tecritinin kaldırılmasını istiyorlar. Bir devlet adamı, büyük bilge kişi gibi konuşuyorlar. Herkes gökyüzüne bakıp ıslık çalıyor. Dolayısıyla bütün bunlara baktığınız zaman, birileri de bunu ‘demokrasi eylemi’ haline getiriyor. Çok ilginç, namert bir demokrasi ekosistemi var Türkiye’de. Meral Akşener’sem ben, onların yüzüne ayna tutmaya devam edeceğim.”
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı