Aile sağlığı merkezlerinde iş güvenliği başta olmak üzere birçok tehlike sürüyor: İstanbul'da 600 ASM binası depreme dayanıksız!

Sağlık çalışanları tarafından ‘Eziyet Yönetmeliği’ olarak olarak adlandırılan yönetmeliğe tepkiler her geçen gün artıyor. 

Yönetmelikte sağlığın birinci basamağı sayılan aile sağlığı merkezleri için de önemli değişiklikler söz konusu. 

Aile sağlığı merkezlerindeki iş güvenliği problemlerini Cumhuriyet’e anlatan İstanbul Tabip Odası (İTO) Aile Hekimliği Komisyonu Üyesi Dr. Emrah Kırımlı, yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmediğini söyledi. 

Kırımlı, “Aile sağlığı merkezlerinde (ASM) çalışan aile hekimleri, ebe ve hemşireler Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan diğer kamu çalışanları konumundadır. Bu nedenle bizim iş güvenliği tedbirlerimizi Sağlık Bakanlığı yapmalıdır. 6331 sayılı yasa çıktığı andan itibaren çok defa bakanlığa resmi olarak bu konu sorulmuş, iş güvenliği tedbirleri talep edilmiş ancak bakanlık bu soru ve taleplere hiçbir zaman yanıt vermemiştir. Dahası çok sayıda aile hekimliği çalışanı bu nedenle bakanlık ile davalık olmuş, davalar kazanılmış ancak bakanlık yine de sorumluluk almamıştır” dedi.

'BİNALAR DAYANIKSIZ'

Türkiye’de aile sağlığı merkezlerinin büyük çoğunluğunun özel şirketlerden kiralık olduğunu söyleyen Kırımlı “Bırakın iş güvenliği tedbirlerini penceresi olmayan sadece tek bir çıkışı olan çok sayıda aile sağlığı merkezi var. 6 Şubat depremlerinde bu durumdaki aile sağlığı merkezlerinin neredeyse tamamı yıkılmıştır. İstanbul’da Sağlık Müdürlüğünün tespit ettiği 600’e yakın ASM depreme karşı güvensiz. Umudumuz olası İstanbul depreminin ASM’lerin mesai saatleri içerisinde olmamasıdır. Mesai saatlerinde olacak bir depremde sadece İstanbul’da yıkılacak yüzlerce ASM’de binlerce kişi bizimle birlikte enkaz altında kalacaktır” ifadelerini kullandı.

HEPATİT B TEHLİKESİ

Aile sağlığı merkezlerinin pek çoğunun ruhsatsız sağlık hizmeti verdiğini öne süren Kırımlı “Aile sağlığı merkezi binalarının pek çoğu sağlık ruhsatına bile sahip değildir. Sağlık çalışanları tehlikeli çalışma grubunda olduğu için başta enfeksiyonlara karşı aşılanma ve koruyucu tedbirler alınmalı, koruyucu ekipman sağlanmalıdır. Bakanlık ne yazık ki bunların hiç birini yapmıyor. Çalışanlarının Hepatit B aşılanma durumunu bile bilmemektedir. Benzer şekilde maske gibi koruyucu ekipmanları ise COVID salgını döneminde bile temin etmemiştir. Bu nedenle hastalananlar için meslek hastalığı tanımı bile uygulamamıştır” dedi.