53 bin can kaybını unuttular! AKP'den felaketin önünü açacak yasa değişikliği: Müteahhitleri denetimden böyle kaçıracaklar...
Türkiye'de, 53 bini aşkın yurttaşın hayatını kaybettiği Kahramanmaraşlı merkezli depremlerin ikinci yıl dönümü yaklaşırken; AKP'nin üzerinde çalıştığı yasa teklifi pes dedirtti. İktidar, bir kez daha müteahhitleri denetimden kaçırmanın yolunu açıyor.
AKP iktidarının sorumluluktan kaçmak için 'asrın felaketi' olarak nitelediği, 53 bini aşkın yurttaşın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıl dönümü yaklaşıyor.
Depremde resmi verilere göre 53 bin 537 kişi yaşamını yitirdi. 100 binden fazla kişi yaralandı.
FELAKETLERİN ÖNÜNÜ AÇACAKLAR
Türkiye'yi sarsan depremin yıl dönümü yaklaşırken; iktidarın üzerinde çalıştığı yasa teklifinin ayrıntıları ortaya çıktı.
Duvar'dan Bahadır Özgür'ün yazısına göre; iktidar son düzenleme ile bir kez daha müteahhitleri denetimden kaçırmanın yolunu açıyor.
Özgür'ün yazısından ilgili kısım şu şekilde:
"Türkiye 6 Şubat 2023 sabahı tarihinin en büyük felaketini
yaşadı. Depremde resmi verilere göre 53 bin 537 kişi yaşamını yitirdi. 100
binden fazla kişi yaralandı ve yüzlerce kayıp var. On binlerce insan yaz-kış
teneke kutularda yaşıyor hala.
Ama iktidarın gözü rantla, elindeki yetkileri hasım
gördüklerinin üzerinde uygulamakla öyle bir köreldi ki, yeni depremler bile
umurunda değil. Depremin ikinci yıl dönümü yaklaşırken tuttu yeni rantların,
denetimsizliğin kapsını açan bir yasa değişikliğine imza attı.
Ne yaptı biliyor musunuz?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın rant dağıtım yetkisini artırdı. Zaten doğru düzgün işlemeyen yapı denetiminde müteahhitlerin keyfine göre değişikliğe gitti, yetmedi, üzerine az çok halk adına imar planlarında denetim yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) darbe vuruyor. Bütün bunları Meclis Genel Kurulu’ndan geçen Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile gerçekleştiriyor."
"AKP'NİN İLK HEDEFİ KÖY KANUNU’YDU"
"Köy Kanunu, Cumhuriyet ilan edildikten bir, bağımsızlığın ve
sembolü Lozan Anlaşması’ndan 8 ay sonra çıkarıldı. Devletin egemenlik hakkının
dayanaklarından birisiydi. Zira, yabancılara toprak satışını kısıtlayan, bazı
hallerde tamamen yasaklayan düzenlemeler içeriyordu. İşte bu kanunu
değiştirmek, yabancılara toprak satmak için yanıp tutuşan Turgut Özal’ın
iktidara gelir gelmez ilk hedefiydi. 1984 yılında yapılan değişiklik ile Suudi
Arabistan, Kuveyt, Umman Sultanlığı, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri
uyruklu gerçek kişilerin karşılıklılık koşulu aranmaksızın belediye sınırları
içerisinde taşınmaz edinmelerine imkan tanınıyordu. Değişikliği Anayasa
Mahkemesi iptal etti. Gerekçede Lozan’a atıf yapılıyordu. 1986’da bir kez daha
denedi, yine iptal edildi.
AKP, 2002 yılında iktidara geldiğinde onun da ilk hedefi Köy
Kanunu’ydu. 2003’teki değişiklikleri, Anayasa Mahkemesi iptal ediyor ama AKP
yılmıyor, iki kere daha değişiklik teşebbüsünde bulunuyordu. Ve nihayet 2012
yılında yabancılara mülk ve toprak satışında ‘karşılıklılık’ esasını kaldıran,
kime satış yapılacağına Bakanlar Kurulu’nun karar vereceği, yabancıların
elindeki taşınmaz miktarını 2.5 hektardan 30 hektara çıkaran değişiklikler kabul
edildi ve yürürlüğe girdi."
"40 YILLIK ISRAR..."
"40 yıllık ısrara bakar mısınız? Şimdi bir kez daha Köy Kanunu’na dokunuyor. Peki neler değişiyor?
Yerel yönetimlerin yetkisi bir kez daha kısıtlanıyor. Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Anayasa’ya aykırı yetkiler
veriliyor. Düzenlemeyle gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin
bozulması nedeniyle orman ve mera alanları dışına çıkarılan alanlar dahil
kentsel ve kırsal yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm
uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esaslar belirlenecek. Buna göre her
tür ve ölçekteki plan, arazi düzenlemesi ve kentsel tasarım projelerini
onaylama yetkisi Bakanlığa veriliyor. Ayrıca Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nca
yapılan arsa ve arazi teslimleri Katma Değer Vergisi’nden muaf tutuluyor.
İktidar fırsat bu fırsat, TMMOB’un özerkliğine de saldırıyor. Yasayla odalara
ilişkin mevzuatı hazırlama ve denetleme yetkisi Çevre Bakanlığı bünyesindeki
Meslek Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne devrediyor. Yani TMMOB’nin, Anayasa’yla
tanınmış, kamu yararı adına denge ve denetleme görevini yapması engellenmek
isteniyor."
"İMAR AKTARIMI" UYGULAMASI
"Değişikliğin esas meselesi ise ‘imar aktarımı’ uygulamasında
görülüyor. Böylece tek parsel ölçeğinde yapı yoğunluğunu kontrolsüz şekilde
artırmanın yolu açılıyor.
Tabi iktidar tüm bunları yaparken müteahhitlere de büyük bir
hediye vermeyi de ihmal etmedi. Deprem sonrasında çöken binaların nasıl
denetimsiz olduğu delilleriyle, belgeleriyle ortaya çıktı. Buna rağmen iktidar
Köy Kanunu’na eklediği madde ile yapı denetiminde de değişikliğe gitti.
Değişiklik ile inşaat alanı 500 m2’ye kadar yapıları denetleyecek şirketi
müteahhit seçebilecek. Oysa müteahhitlerin keyfiyetini önlemek için 2019
yılında yapılan değişiklik ile yapı denetim firması elektronik dağıtım sistemi
ile otomatik belirleniyordu. Şimdi sınır getirildi. Lakin bakmayın siz 500 m2
kıstasına. Çünkü her biri 500 m2 olan 500 tane villa yapan müteahhit, yapı
denetimini yapacak şirketi kendisi belirleyecek. İktidar bununla da yetinmedi.
500 m2 üzerindeki yapılarda ise otomatik sistemle iki firma atanacak. Müteahhit
bunlardan birisi ile anlaşacak. Yani denetim firmaları işi almak için rekabete
girecek. Rekabet ne olacak dersiniz? Kim daha ucuz ve az denetim sözü verirse,
ihale onun olacak!
Özellikle bu son düzenleme korkunç sonuçlar doğuracaktır. 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği depreme rağmen iktidar bir kez daha müteahhitleri denetimden kaçırmanın yolunu açıyor çünkü."
En Çok Okunan Haberler
- ATM’lerde yeni dönem başlıyor
- Tartıştığı kişilere ateş açtı: 2 ölü, 2 yaralı!
- Narin Güran cinayetinde yeni ses kaydı!
- Fark bıçak sırtı!
- Suriye Milli Ordusu Tel Rıfat merkezinde
- İmamoğlu'ndan AB'ye sert tepki
- CHP'den Özel'in ifadelerine açıklama
- 'Güç kullanarak yeneceğiz'
- Altın için dikkat çeken '4 Aralık' uyarısı
- Bir garip İmamoğlu belgesi