Toplumsal risk: Obezite

Sabri Ülker Vakfı’nın düzenlediği uluslararası konferansta beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri tartışıldı.

Toplumsal risk: Obezite
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.10.2023 - 03:00

Dünya Obezite Atlası tarafından eylül ayında yayımlanan rapora göre, 2035’e kadar dünyanın yarısı obezite veya fazla kilo problemi  yaşayacak. Obezite ve fazla kilo 4 milyardan fazla insanı etkileyecek, en hızlı artış ise çocuklarda görülecek. Rapora göre, 2035’te Türkiye’deki yetişkinlerin yarısından fazlası obez olma riski altında.  

‘ARTIŞ HIZI ÜRKÜTÜCÜ’

Sabri Ülker Vakfı, The Nutrition Society ve Georgian Nutrition Society’nin katkılarıyla düzenlenen Beslenme ve Toplum Sağlığı Uluslararası Konferansı’nda, dünyadan seçkin bilim insanları halk sağlığı ve sağlıklı beslenme konularında en güncel bilgileri paylaştı. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te düzenlenen konferansa pek çok ülkeden akademisyen ve uzmanlar katıldı. Konferansta, değişen yeme alışkanları ve beslenmenin hastalıklara etkileri ele alınırken aynı zamanda Gürcistan ve komşu ülkelerde bu alanda hayata geçirilen çalışmalara yönelik iyi uygulama örnekleri de paylaşıldı.  

Konferansta konuşan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, “Obezite birçok ülkede  bir salgın gibi yayılıyor. Özellikle de çocuklardaki artış hızı ürkütücü” derken nedenle gerek ailelerin gerekse ilk basamak sağlık kuruluşu olan aile hekimlerinin bu konuda eğitilmesinin, gençlere ve çocuklara sağlıklı beslenme konusunda yol gösterilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. 

‘SAĞLIK OKURYAZARLIĞI ZAYIF’

Aksakal, sağlık eğitimi konusunda Türkiye’nin hayli zayıf olduğunu belirterek “Toplumun üçte ikisi sağlık okuryazarlığında çok düşük ya da yetersiz. Sosyal medya ve çevreden kaynaklanan büyük bir bilgi kirliliği var. Türkiye’de 26 bin 252 aile hekimi var. Ve aile hekimlerine toplumsal bilinç kazandırmada önemli görevler düşüyor” diye konuştu. 

Aile hekimlerinin önemli bir kesiminin de hastaların kendilerine beslenme ile ilgili sorularına yanıt vermekte yetersiz olduklarını anlatan Aksakal, kendisinin de bilim kurulu üyesi olduğu Sabri Ülker Vakfı ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) işbirliğiyle aile hekimlerine yönelik beslenme ve beslenme iletişimi programını hayata geçirdiklerini, doktorlara çevrimiçi dersler verdiklerini belirtti. 

Sabri Ülker Vakfı Genel Sekreteri Özlem Üliç Çatar da konuşmasında genel hedeflerinin bu gibi konferans ve etkinliklerle bir bilim köprüsü görevi üstlenmek olduğunun altını çizdi. Vakıf 2011’den beri dengeli beslenme eğitimi projesini de sürdürüyor. 

Bugüne kadar okulöncesi ve ilköğretim düzeyinde 6 milyon öğrenciye, 8 bin 500 öğretmene ve 300 bin veliye ulaşıldı.

‘KIZAMIK VAKALARI ARTIYOR’

Prof. Dr. Nur Baran Aksakal kızamık vakalarında artış olduğunu söyledi. Vaka sayısının 4 bini geçtiğini ve İstanbul’un başı çektiğini belirten Aksakal bu artıştaki en büyük nedenin aşı reddi olduğunu kaydetti. Aksakal “Bir CovId hastası 3 kişiye bulaştırırken bir kızamık hastası 12 ila 16 kişiye bulaştırıyor. Kızamık tehlikeli bir hastalık, akciğer tutulması, beyin tutulması yapabiliyor. Aşı olmayı ve çocuklarına aşı yaptırmayı reddedenlerin sayısındaki artış kızamık, boğmaca ve benzeri vakaların sayısını hızla artırıyor. İnsanların bu hastalıkların sonuçları konusunda daha fazla bilgi sahibi olmaları gerekiyor” dedi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler