Koronavirüsten dökülen saçlar nasıl çıkar? Gür saçlara sahip olmak hayal değil

Covid-19 hastalığı geçirenlerin yüzde 30'unda saç dökülmesinin yaşandığı tespit edildi. Son yıllarda sıkça uygulanan PRP ve lazer yöntemleri, gündelik yaşamdan kopmamıza gerek kalmadan kronik ve ciddi saç kayıplarına kalıcı çözüm sunabiliyor. Bu yöntemler, deri altındaki kan dolaşımını artırarak saçsız alanlarda saç çıkmasına ve mevcut saçların güçlenmesine destek oluyor. İşte, saç dökülmesine karşı öneriler...

Koronavirüsten dökülen saçlar nasıl çıkar? Gür saçlara sahip olmak hayal değil
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.03.2022 - 13:07

Koronavirüs hastalığına yakalananlarda saç dökülmesi sorununun daha sık görüldüğünü belirten Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz, "Pandemi döneminde yaşanan aşırı stresin yanı sıra, Covid-19 enfeksiyonu geçiren hastalarda oluşan sitokin salınımı, ilaç kullanımı, yüksek ateş, öksürük ve düşük oksijen satürasyonu gibi faktörler bu artışta etkili oldu. Öyle ki yapılan çalışmalara göre, Covid-19 enfeksiyonu geçiren her dört hastadan birinde saç dökülmesi sorunu yaşanıyor" dedi.

SAÇ NEDEN DÖKÜLÜR?

* Metabolik veya psikolojik stres yaşamak

* Hormonal değişiklikler 

* Ateşli enfeksiyon geçirmek

* İlaçların yan etkileri

* Doğum yapmak 

* Tiroit hastalığı 

* Kansızlık (özellikle demir eksikliği) 

* Hızlı kilo kaybetmek

* Dengesiz (protein, vitamin ve mineralden fakir) beslenmek 

* Ağır metal zehirlenmesi 

* Ameliyat olmak

* Kaza geçirmek

SAÇ DÖKÜLMESİNE KARŞI TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz, saç dökülmesinde en sık uygulanan 4 yöntemi anlattı:

Trombositten Zengin Plazma (Platelet-Rich-Plasma / PRP): Erkek tipi saç dökülmesinde umut veren sonuçları olan PRP yöntemi, kıl foliküllerinde sürekli yıkımla oluşan ve kalıcı saç kaybına neden oluşan hastalıklarda (skatrisyel alopesiler) ve kronik saçkıran (alopesi areata) sorununda etkili olabiliyor. Yöntem; saçların sıklığını, kalınlığını, direncini ve kalitesini artırarak yüz güldüren sonuçlar sunuyor.  

PRP, kişinin kendi kanından, steril şartlarda, özel cihazlarla santrifüj edilerek hazırlanan ve yüksek konsantrasyonda trombosit içeren plazma sıvısıdır. Bu plazma sıvısında, tam kandaki trombosit konsantrasyonundan 2-7 kat daha fazla trombosit yer alıyor.

PRP'de trombositlerin yanı sıra 20'den fazla büyüme faktörü de bulunuyor. Yöntemin etki mekanizması, trombositlerin alfa granüllerinde bulunan büyüme faktörleri üzerinden oluyor.

PRP saçlara enjekte edildiğinde trombositlerden birçok büyüme faktörü salınıyor. Bu faktörler saçlı deride kanlanmayı artırıyor, yeni kollajen sentezini tetikliyor ve iltihaplanmayı azaltıyor. Bu etkiler sayesinde saçların sıklığı, kalınlığı ve kalitesi artıyor. 

Genellikle ayda bir kez olmak üzere 3 seans uygulanıyor. 3-6 ay ara sonrasında tekrar 3 seans veya yılda 3 seans şeklinde devam edilmesi öneriliyor.

Işık ve Lazer Yöntemleri: Erkek tipi saç seyrelmesi ve saçkıran, kemoterapiye bağlı saç dökülmeleri ve kıl foliküllerinde sürekli yıkımla oluşan ve kalıcı saç kaybına neden olan bir grup hastalığa karşı fayda sağlıyor.

Halk arasında 'soğuk lazer' ve 'yumuşak lazer' olarak da bilinen 'düşük seviyeli lazer yöntemi' kafa derisine nüfuz edebilen ve kızıl ötesi radyasyon yayan cihazlarla gerçekleştirilen, saç kaybında etkili bir ışık yöntemi.

Yapılan çalışmalarda; düşük seviyeli lazer yönteminin özellikle erkek tipi seyrelme sorunu yaşayan kadın ve erkeklerde saç sayısını, sıklığını, kalınlığını ve gövdesinin direncini artırabildiği gösterilmiş. Aynı zamanda saçkıran ve kemoterapiye bağlı saç dökülmeleri ile skatrisyel alopesilerde de fayda sağlıyor. 

Düşük seviyeli lazer yöntemi genellikle haftada 2-3 kez 15-20 dakika şeklinde (24 hafta-24 ay) uygulanıyor.

Fraksiyonel Lazer: Tek başına veya diğer medikal-cerrahi yöntemlerle birlikte erkek tipi saç seyrelmesi ve saçkıran sorununda etkili oluyor. Kıl köklerindeki iltihaplanmayı azaltması, derideki kan akımını artırması, haricen uygulanan ilaçların emilimini artırması sayesinde saçın büyüme fazına geçişini tetikleyerek etkili olduğu düşünülüyor. Ağrı, geçici kızarıklık, ödem ve kaşıntı dışında yan etkilere rastlanmıyor.

Kişiden kişiye değişmekle birlikte haftada bir kez olmak üzere toplam 10 seansta sonuçlar alınabiliyor.

Excimer Lazer veya Excimer Işık: Saçkıran sorununda yüzde 60-77 oranında etkili olan bir yöntem. Derideki iltihaplanmayı azaltarak ve bağışıklığı olumlu yönlendirerek etkili olduğu düşünülüyor. Hafif kızarıklık ve lekelenme dışında yan etki görülmüyor.

Genellikle haftada 2 kez 24 seansa dek uygulanıyor.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon