Kanser Riskini Azaltmak İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Uzmandan Uyarılar
Kanser görülme oranının arttığı günümüzde, Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. İbrahim Barut, kanser riskini azaltmak için yapılması gereken yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgi veriyor.
Günlük yaşantıda alınabilecek bazı önlemlerle kanser riskinin azaltılabileceğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Barut, “Kanserde erken tanının hayat kurtardığı unutulmamalı ve mutlaka rutin kontrollere gidilmelidir. Kendinizde fark ettiğiniz bir değişiklik varsa önemsemeli ve muayene olunmalıdır. Ayrıca bazı yaşam tarzı değişiklikleriyle kanser riskini azaltmak mümkündür” dedi.
Kanserin görülme oranı her geçen gün arttığını söyleyen Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. İbrahim Barut, “Yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan değişimlerle kanser riskini azaltmak mümkün olabiliyor” diyerek, kanser riskini azaltabilecek yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgi verdi.
“PASİF SİGARA DUMANI AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ ARTIRABİLİR”
Sigara içmenin, akciğer, ağız, gırtlak, gırtlak, pankreas, mesane, serviks ve böbrek kanseri dahil olmak üzere birçok kanser türüyle ilişkilendirildiğini ifade eden Prof. Dr. Barut, “Pasif sigara dumanının yakınında olmak bile akciğer kanseri riskini artırabilir. Ama zararlı olan sadece sigara içmek değil. Tütün çiğnemek ağız, boğaz ve pankreas kanseri ile ilişkilendirilmiştir. Tütünden uzak durmak veya kullanmayı bırakmaya karar vermek, kanseri önlemeye yardımcı olmanın önemli bir yoludur” diye konuştu.
“İŞLENMİŞ ETLERİN KANSER RİSKİNİ ARTIRDIĞI BİLİNMEKTEDİR”
Sebzenin, tam tahıllı ürünlerin, fasulyenin ve meyvenin sağlıklı bir diyetin anahtarı olduğunu belirten Prof. Dr. Barut, “Ancak beslenme sırasında meyveye aşırı ağırlık verilmemelidir. Daha düşük kalorili ve daha yağsız yiyecekler tüketilmelidir. Rafine şeker tüketimi sınırlandırılmalıdır. Alkol; meme, kolon, akciğer, böbrek ve karaciğer kanseri dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin riskini artırır. Bu nedenle alkolden uzak durulmalıdır. İşlenmiş etlerin kanser riskini artırdığı bilinmektedir. Bu nedenle işlenmiş etlerden uzak durulmalıdır. Sızma zeytinyağı ve karışık kuruyemiş Akdeniz diyeti uygulayan kişilerde başta meme kanseri olmak üzere bazı kanser türlerinin riskini azaltabileceği saptanmıştır. Akdeniz diyeti çoğunlukla meyve ve sebzeler, kepekli tahıllar, baklagiller ve fındık gibi bitki bazlı gıdalara odaklanır” ifadelerini kullandı.
“FİZİKSEL AKTİVİTE, MEME KANSERİ VE KOLON KANSERİ RİSKİNİ AZALTABİLİR”
Sağlıklı bir kiloda olmanın bazı kanser türlerinin riskini azaltabileceğini söyleyen Prof. Dr. Barut, “Bunlar meme, prostat, akciğer, kolon ve böbrek kanserini içerir. Fiziksel aktivite de önemlidir. Kilo kontrolüne yardımcı olmanın yanı sıra, fiziksel aktivite tek başına meme kanseri ve kolon kanseri riskini azaltabilir. Herhangi bir miktarda fiziksel aktivite yapmak sağlığa fayda sağlar. Ancak en fazla fayda için, haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik aktivite veya haftada 75 dakika ağır aerobik aktivite yapın” diye konuştu.
“GÜNEŞ IŞINLARININ EN GÜÇLÜ OLDUĞU SAATLER ARASINDA GÜNEŞTEN UZAK DURARAK DA D VİTAMİNİ ALINABİLİR”
D vitamininin vücut için çok yararlı bir hormon olduğunu ifade eden Prof. Dr. Barut, “Kanserden koruyucu etkinliği saptanmıştır. Cilt kanseri en yaygın kanser türlerinden biridir ve en önlenebilir olanlardan biridir. Güneş ışınlarının en güçlü olduğu 10:00-16:00 saatleri arasında güneşten uzak durarak da D vitamini alınabilir” dedi.
“HEPATİT B, KARACİĞER KANSERİ GELİŞME RİSKİNİ ARTIRABİLİR”
Bazı viral enfeksiyonlara karşı aşı ile korunmanın, kansere karşı da korunmaya yardımcı olabileceğini belirten Prof. Dr. Barut, “Hepatit B, karaciğer kanseri gelişme riskini artırabilir. Ülkemizde Hepatit B taşıyıcılığı oranı yüzde 15’lere kadar yükselmiştir. Bu yüzden hem çocukların hem de Hepatit B'ye yakalanma riski yüksek olan yetişkinlerin aşılanması karaciğer kanserine yakalanma riskini azaltır. Ayrıca HPV, rahim ağzı (serviks) kanseri, anüs, penis, gırtlak, vulva ve vajina kanseri riskini de artırabilir. Ayrıca baş ve boyundaki skuamöz hücreli kanserlere yol açabilen cinsel yolla bulaşan bir virüstür. HPV aşısı, 11 ve 12 yaşlarındaki kız ve erkek çocuklara önerilir” diye konuştu.
“DÜZENLİ TARAMA YAPTIRMAK, KANSERİ ERKEN BULMA ŞANSINI ARTIRABİLİR”
Prof. Dr. Barut, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Düzenli kendi kendine muayene yapmak ve cilt, kolon, serviks ve meme kanseri gibi kanserler için tarama yaptırmak, kanseri erken bulma şansını artırabilir. İşte o zaman tedavinin başarılı olma olasılığı en yüksektir.”
En Çok Okunan Haberler
- İzmir’de 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle öldü
- Ayşe’yi siz öldürdünüz!
- Mansur Yavaş'tan ilk açıklama!
- 'Erdoğan dönemi artık kapandı'
- AKP’li üyeler bütçe oturumunu terk etti
- Mansur Yavaş'tan jet yanıt!
- İstanbul'da metro yangını
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma!
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?