Borderline kişilik bozukluğu nedir ve ilişkileri nasıl etkiler?

Sınırda ya da bilinen adıyla borderline kişilik bozukluğu, ilişkilerde bazı zorluklara neden olabilir. Uzmanlar bu teşhisin kişiden kişiye değişebileceğini söylüyor.

Borderline kişilik bozukluğu nedir ve ilişkileri nasıl etkiler?
Abone Ol google-news
BBC Türkçe
Yayınlanma: 23.12.2022 - 00:00
yastığa sarılan bir kadın
Getty Images

“Borderline kişilik bozukluğu teşhisi konulduğunda, bir daha hiçbir sağlıklı ilişki kuramayacağımı düşündüm.”

21 yaşındaki Mae, bu yılın başlarında kendisine sınırda, ya da bilinen adıyla borderline kişilik bozukluğu (BPD – İng: ‘Borderline Personality Disorder’ın kısaltılması) teşhisi konduğunda tam da böyle hissetti. Bu sosyal medyada da bu teşhisin konduğu çok fazla kişi tarafından da paylaşılan bir his.

Konuyla ilgili TikTok’ta yapılan paylaşımlardan birinde de neredeyse aynı fikir vardı. “#bpdisorder” etkiketiyle paylaşılan bu video 500 binden fazla izlendi.

BPD sosyal medyada her geçen gün daha fazla görünür hale geliyor. Edinburgh Üniversitesi'nde çocuk ve ergen psikiyatristi ve öğretim görevlisi olan Dr. Liana Romaniuk’a göre bunun nedeni gençlerin önceki nesillerden farklı bir yaklaşıma sahip olması.

Birlikte çalıştığı pek çok gencin kendisinde BPD olup olmadığını sorduğunu hatırlatan Dr. Romaniuk, “Bence bu giderek büyüyen bir farkındalık” diyor.

BPD yani borderline kişilik bozukluğu, duygusal dengesizliğe neden olan ve insanların ruh hallerini yönetme ve diğer insanlarla etkileşim kurma biçimlerini etkileyebilen bir ruh sağlığı sorunu. Her 100 kişiden birinin bu rahatsızlığa sahip olduğu düşünülüyor.

Bu teşhisin konduğu pek çok kişi, çocukluklarında ihmal ya da bir travma yaşamış olabilir. Bu da bir yetişkin olduğunda ilişkilerini zorlaştırmaya yetebilir.

Dr. Romaniuk, travmanın illa da korku duyulacak ya da kötü anlama gelebilecek bir şey olarak algılanmaması gerektiğini söylüyor. Ona göre ebeveynlerin ayrılması, duygusal olarak mesafeli olma, aile fertlerinden birinin ya da bir akranın ölmesi de bunda etkili olabilir.

mesaj atan bir adam
Getty Images
BPD'si olan bazı kişiler, sevgililerini sık sık aramak ve onlara mesaj atmak ister.

BPD teşhisi toplum içerisinde utanılacak bir şeymiş gibi görülebilir. Ancak Dr. Romaniuk bunun artık değiştiğini şu sözlerle anlatıyor:

“Mesleki olarak, eskiden BPD'nin tedavi edilemez olduğuna veya insanların manipülatif davrandığına dair pek çok eski usul korkunç görüş vardı. Neyse ki, şu anda birlikte çalıştığım hiç kimse bu görüşü savunmuyor."

 Dr Romaniuk, BPD'nin aslında bir kişilik bozukluğu mu yoksa geçmiş travmaya bir tepki mi olduğu konusunda mesleki çevrelerde "devam eden bir tartışma" olduğunu söylüyor.

“‘Kişilik bozukluğu’ ifadesini kullanmakta büyük zorluk çekiyorum, bunu söyleyince birini kalbinden bıçaklıyormuşsun gibi geliyor" diyor ve şöyle devam ediyor:

“Kişide temelde bir sorun olduğunu söylüyormuşsun gibi yankılanıyor. Oysaki durum bu değil. Ben bunu daha çok, o kişilerin hayatta kalmaları ve uyum sağlayabilmeleri açısından ele alıyorum."

İlişkilerde ‘takıntılı’ olmak

sevgililer
Getty Images
BPD ilişkileri zorlayabilir

Mae için BPD’yi araştırma süreci, ilişkilerde “takıntılı” ve endişeli hale geldiğini fark etmesiyle başladı.

Mart 2021’de kendisine BPD teşhisi konan genç kadın, “Bir ilişki içindeyken semptomlarımın çok daha güçlü ve işlevsiz olduğunu fark ettim” diyor.

“Çabucak bir şekilde takıntılı hale gelebiliyordum. Sürekli aramak ya da mesaj atmak istiyorum. Diğer arkadaşlarımdan kendimi soyutluyorum, yapmaktan hoşlandığım şeyleri bir kenara bırakıyorum ve tüm zamanımı o kişiye adıyorum.”

BPD’si olmayan birine önemsiz bir hadise gibi görünen şeyler, bir felaket yaşatabilir.

“Bir keresinde, erkek arkadaşımdan mesaj aldığımda arkadaşımın evindeydim. Mesajın tonu beni gerçekten ürküttü ve ‘benim gitmem lazım’ diyerek tüm eşyalarımı toparlayıp, hemen 15 dakikalık bir mesafede olan sevgilimin yanına gittim.”

Terk edilme korkusu insanda çok kötü bir şeyle karşı karşıya kalmış hissi yaratabilir.

Mae, “Son ilişkilerimin son birkaç haftasında, gideceğimi söyleyerek, gerçekten de kindar bir biçimde onlardan ayrılıyordum” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Ancak en nihayetinde onlar beni terk ediyordu. Mahvolmuş hissediyordum. Onları arıyordum ve tekrar bir araya gelmek için yalvarıyordum. İlişkilerin sona ermesi doğrudan BPD tanımla ilgiliydi.”

Teşhisinden bu yana Mae, diyalektik davranış terapisi (DBT) adlı bir tedaviye başladı. Bu tedavi duygularını düzenlemekte zorlanan insanlar için bir tür konuşma terapisi. Mae ayrıca antidepresan almaya başladı.

“Kendimi çok daha olumlu hissediyorum” diyen Mae şunları söylüyor:

“Teşhis ilk konduğunda idam cezasına çarptırılmış gibi hissettim. Sanki hayatımın geri kalanında böyle kalacakmışım gibiydi. Ama DBT bana bir çıkış yolu gösteriyor.”

Dr. Romaniuk’un ifade ettiği gibi, BPD teşhisi konan herkesin aynı şekilde davranmayacağını bilmek önemli:

“Bir grup insanı üç harfe bağlı olarak tek bir değerlendirmenin içerisine sokamazsınız.”

BPD belirtileri mi yoksa rahatsız edici davranışlar mı?

Mutsuz bir erkek
Getty Images
Uzmanlar, "dürüstçe kurulacak diyaloğun" sağlıklı bir ilişki için çok önemli olduğunu söylüyor.

BPD tanısı konmuş kişilerin partnerleri için de durum zor olabilir. Bu durumdaki pek çok kişi sağlıklı ilişkiler kurabilse de, Ellen’in* eski sevgilisi oldukça zorlandığını söylüyor.

32 yaşındaki kadın, geçen sene BPD’li bir kişiyle çıkmaya başlamış.

“BPD'si olmasaydı her şeyin nasıl farklı olurdu bilmiyorum. Sanırım pek çok kötü davranışını mazur gördüm çünkü bunun durumunun bir parçası olabileceğini düşündüm.”

Sevgilisinin, kendisini onu yalnız başına bırakması sebebiyle suçlamaya başladığını, bu nedenle de işten eve erken gelmeye başladığını anlatıyor:

“BPD olduğunu düşünerek çok fazla tahammül gösterdim. Üç günde bir beni terk etmeye başladı. Gecenin bir yarısı gidiyor, sonra geri gelip bana hayatının aşkı olduğumu söylüyordu."

Ellen, sevgilisinin davranışlarının bir kısmının rahatsız ya da taciz edici olduğunu söylüyor. Peki karşıdaki kişiye böyle davranmak ne kadar adil?

Dr. Romaniuk, bu sorunun gerçekten de insan olarak özümüze dokunan yanı sebebiyle oldukça önemli olduğunu düşünüyor:

“BPD’deye sahip olsanız da siz yine kendinizsiniz. Evet bazı durumlarda cevaplarınızı çok daha keskin bir halde vermenize neden olabilir ama bir seviyede hala sorumluluk sahibisinizdir. Davranışlar çoğu zaman manipülatif olmayabilir. Ama bazen buna da şahit olunabilir.”

Ancak çoğu zaman bu tip davranışlar terk edilme korkusu nedeniyle yapılıyor.

Dr. Romaniuk, “BPD’si olan kişilerin bana söylediğine göre, itilmeden önce itme düşüncesi hakim geliyor" diyor.

“Bir ilişkiyi bitirmek için bir bahane uydurabilirsiniz. Ya da sevgilinizin sizi sevip sevmediğini anlamak için bazı sınamalar yapabilirsiniz. Bu aleni bir manipülasyon değildir, bilinçaltıdır. Hayatta kalmak açısından, en kötüsünü bekleyip savunma almak her zaman iyi bir yoldur.”

Dr. Romaniuk, partnerlerden birisinde BPD varsa “dürüst bir diyaloğun” önemine işaret ediyor.

Aynı zamanda Dr. Romaniuk, BPD’si olan her kişinin birbirinden farklı olduğunu ve tanının kişileri belli davranışlara yatkın hale getirmediğini de vurguluyor:

“Tanıdığım bazı en sevgi dolu, en dinamik ve enteresan insanlarda BPD teşhisi var.”

*Bazı isimler değiştirildi.


BBC Türkçe
Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon