Alzheimer hastaları evlerinin yolunu unutup kayboluyor: Takip cihazları çözüm olabilir

Nörobilişsel bir hastalık olan Alzheimer’ın en önemli belirtisi unutkanlık. İlerleyen evrelerde hastaların yaşadığı en büyük sorunlardan biri de unutmaya bağlı yön bulamamak ve adres şaşırmak. Son günlerde evin yolunu bulamayıp kaybolan ve kaybolduktan sonra bitkin ya da ölü halde bulunan Alzheimer hastalarının sayısında artış yaşanmaya başladı. Son olarak Adana ve İzmir’de kaybolan iki Alzheimer hastası ölü bulundu.

Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Başar Bilgiç, Alzheimer hastalarının kaybolma sorunuyla ilgili çözüm yöntemlerini Cumhuriyet’e anlattı. Bilgiç, Alzheimer hastalarının kaybolmaları durumunda bir an önce bulunabilmeleri için takip cihazlarının kullanılabileceğini belirtti. Bilgiç, “Takip cihazları sayesinde yakınları, teknolojinin de yardımıyla hastalarını bulabiliyor. Cep telefonu kullanan hastalarda operatörler yardımıyla ‘Hasta Takip Uygulaması’ kullanılabiliyor. Hem hasta yakınları hem hasta onay verirse cep telefonu sinyali üzerinden takip yapılabiliyor. Ben hekim olarak hasta yakınlarına önce bunu öneriyorum. Böyle bir durum yoksa takip cihazlarından birini öneriyorum” dedi.

Bazı hastaların takip cihazlarını yanlarına almayı unuttuğunun da altını çizen Bilgiç, “Takip cihazlarının da bazı dezavantajları oluyor. Bu cihazlar her yerde çekmeyebiliyor. Batarya sorunları da var. Daha da önemlisi bu takip cihazını hastanın yanına alması gerekiyor. Bunlar da unutulabiliyor. Ayakkabıların içine yerleştirilen takip cihazları var bunlar tercih edilebilir” diye konuştu. 

SOSYAL DESTEK EKSİK

Bilgiç, Alzheimer hastalarının yaşadıkları genel sorunlarla ilgili açıklamalarda da bulundu. Alzheimer tanısı alan hastaları hayatın içinde tutacak sosyal düzenlemelerin eksikliğine dikkat çeken Bilgiç, “Türkiye’de 700-800 bin arası alzheimer hastası var. Maalesef çok sesi çıkan bir popülasyon değil. Bu sadece hastaların yaşadığı bir hastalık da değil tüm ailenin yaşadığı, ekonomik olarak çok ciddi yüklere neden olan oldukça dramatik sonuçlara yol açabilen bir hastalık. İşin tıbbi tarafında ülkemizde çok ciddi bir eksik yok. Tedavilere ve hekimlere ulaşımda da çok ciddi sorunlar yok. Türkiye’deki eksik taraf sosyal destekler. Bu hastalar tanıyı aldıktan sonra ilaçlarını kullanıyorlar ancak toplum içinde çok fazla var olamıyorlar. Daha çok evlerde bakıcılarla ya da yakınlarıyla bu hastalığı yaşıyorlar, sosyal hayattan kopuyorlar. Onun için sosyal destek gerekiyor. Bu hastalara bakan kişilerin de desteğe ihtiyacı oluyor. Hasta yakınlarına yönelik sosyal, psikolojik destekler de şart” dedi. 

BAKANLIK HAREKETE GEÇMELİ

Türkiye Alzheimer Derneği olarak Gündüz Yaşam Evi modelini hayata geçirdiklerini belirten Bilgiç, “Hastalar buraya sabah geliyor, sanat terapileri alıyorlar, spor yapıyorlar, yemek yapıyorlar, gezilere gidiyorlar ve bu konuda eğitimli bakıcılar ve hemşirelerde destek alıyorlar. Bu model yaygınlaşmaya başladı. Çeşitli belediyelerin bu tarz girişimleri var ancak bu merkezlerin her semte açılması gerekiyor. Bu çözüm hasta yakınlarına da nefes aldırır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu merkezleri her yere açabilirlerse bu çok büyük bir gelişme olur” açıklaması yaptı.