Kraliçe öldü yaşasın yeni kraliçe!

Web sayfamızdan takip ettiği yazılarımı Google mütercimine başvurup yarım yamalak çeviriyor; bana da sonra düzeltme ve açıklama telaşı çıkarıyor. Bu haftaki yazımı merak etmiş, ne yazacağımı sordu: Alberta’daki bir askeri üste bulunan tatbikat amaçlı camiden bahsedeceğim dedim, burun kıvırdı. 

Alberta’da İngiliz Kraliyet Ordusu’nun mensuplarıyla birlikte eğitim gören Kanada askerlerinin radikal İslamcı terör hareketlerine karşı yetiştirilmek üzere türlü tatbikatlar yaptıkları bir askeri üste dışarıdan, karayolu üzerinden geçen araçlarda bile fark edilecek biçimde inşa edilmiş bir sahte cami dikkatleri çekmişti. Bu askeri üssün tatbikat camisine her gün silahlı prova yapılarak kapısından, minaresinden girildiği, içerideki manken teröristlerin tesirsiz hale getirildiğine dair haberden daha iyisi olur mu, dedim ama beğendiremedim. 

MÜSLÜMAN ULUSAL KONSEYİ’NDEN TEPKİ

Alberta’daki Müslüman cemaatin tepkisini çeken cami, elbette gerçek cami değil, ancak askeri tatbikat sırasında bu işlevi görüyor. İçeride her şey bire bir cami tasarımıyla hazırlanmıştır. Mihrabı, minberi, minaresi, kubbesi, her şeyiyle hazır; bir müezzini bir de cemaati eksik. Tabii tiyatro dekoru gibi inşa edilmiş. Kanada Müslümanları Ulusal Konseyi başkanlığını yapan Mustafa Farruq, duydukları hoşnutsuzluğu dile getiriyor, “Cami Müslümanların sembolüdür, terör yatağı değildir” diye tepkisini açıkça ortaya koymuş bulunuyordu. 

SAHTE KRALİÇE DİDULO...

Benim yazmaya koyulduğum bu yazıyı beğenmeyen Mr. Harold, “Kendini Kanada Kraliçesi ilan eden kadından haberin yok herhalde” dedi. Düşündüm, hatırlayamadım, galiba yoktu ama belli etmedim, dinledim, dinleyince de aklıma yattı. Romana Didulo isimli Filipin göçmeni bir kadın, geçen yıldan bu yana, kendisini Kanada’nın yeni kraliçesi ilan ederek çeşitli internet sayfaları, sosyal medya hesapları üzerinden kraliçeliğine sadakat gösterecek 73 bin kişiyi, büyük bir başarıyla arkasına takmış, başına toplamış bulunuyordu. İngiliz Kolombiyası eyaletinde yaşayan elli yaşındaki yeni Kraliçe Didulo, kendi hayalindeki tahtına oturduğu günden beri özellikle sağ kanat komplo teorilerinden yana açıklamalar yapıyor, yeni komplo teorileriyle takipçilerini ve tebaasını etkiliyordu. 

Kanada Kraliyet Dağlı Polisi adındaki RCMP teşkilatı Didulo’yu çoktan takip altına almıştır. Trump yanlısı Amerikalı sağcı milislerin gerçek kraliçeyi, II. Elizabeth’i tutuklayıp idam cezasıyla infaz ettiklerini, bundan böyle artık Kanada’nın kraliçesi olmadığını ve bu göreve kendisinin atandığını söyleyecek kadar ileri giden Didulo’ya, ne yazık ki hatta maatteessüf, akıllara seza biçimde 73 bin kişi de itikat getirip inanmaktadır. Didulo, bu arada Trumpçı zihniyetle, aşı karşıtı olmayı tercih edip Covid’in gerçekte bir yalan olduğunu belirtiyordu. Kraliçeliğine inananlara, “19 yaşından küçüklere aşı yapan kim varsa, doktor hemşire fark etmez, hepsini vurup öldürün!” diye talimatlar vermeye kalkışınca artık bardağı taşırmış oldu ve gözaltına alınıp akli melekeleri yerinde olup olmadığı anlaşılsın diye adli tıbba sevk edildi. 

Kraliçelikle yetinmeyeceği belli olan Didulo, kendisini aynı zamanda Kanada ordusunun başkomutanı ilan edip komutanlara talimatlar vermeye başladı. Ayrıca eski ABD başkanı Trump’ın Kanada’daki ruh ikizi olduğunu da söylemektedir. Sahte kraliçeye şaşırmak bir yana dursun, bu sözlere itimat gösterip ardından dolaşanların varlığı ürkütücüdür. Ama olmaz şeyler de değildir! 

AMERİKA’NIN İMPARATORU!

1859’da, bir İngiliz Yahudisi olan Joshua Abraham Norton, Kaliforniya’ya gelip kendisini Amerika’nın imparatoru ilan etmişti. Yayımladığı fermanla, “Kendi kendime edindiğim yetkilerle herkesi bana itaate çağırıyor ve federal eyaletlerin kendilerini feshetmelerini emrediyorum” demişti. Aklından zoru var diye dikkate almadılar ama kısa sürede San Francisco’da, o zamanlara kıyas ederseniz, 20 binden fazla takipçisi, meraklısı, hayranı ortaya çıktı. Hatta kendi adına para bastırıp bayrak ve imparatorluk marşları besteleyip orada burada görünüyordu. Tedavüle soktuğu mangırları-banknotları kimi işyerleri kabul etmeye de başlamıştı. İmparatorluk ona yetmezmiş gibi, uluslararası meselelere de el attı. Tam da Meksika’nın III. Napolyon yönetimindeki Fransız ordularınca işgali sırasında kendisini Meksika’nın muhafızı ve kurtarıcısı ilan edince Meksikalı amigoslar tarafından ciddiye bile alınmıştır. Sonunda hırpani üniforması ve püsküllü apoletleriyle bir sokak köşesinde yere yuvarlanıp hayatını kaybettiğinde, ona sevgi gösteren 20 bin tebaası tarafından hüzünlü ve coşkulu bir cenaze töreni bile yapıldı.

Didulo’nun “İngiltere Kraliçesi artık yok, idam edildi, onun yerine televizyonlara çıkan bir dublörü var, inanmayın, o sahtedir ben ise gerçek olan kraliçeyim ve artık kraliçe öldü, yaşasın yeni kraliçe, yani ben!” demesine de şaşırmamalı. Norton ve Didulo tarihin komik figürleridir, daha başkaları da var, ama bunlar ayrı mevzulardır; pek delilerle uğraşmaya gelmez.

senolasenola@gmail.com