Kral III. Charles seviliyor mu, bütün mesele bu!
Kanada vatandaşlığına alınırken İngiltere Kraliyeti’ne bağlılık yemini edilir. Krala, kraliçeye sadakat, tahta kurulmuş olan ise tebaasına güven gösterir. Kural böyle!
Kanada vatandaşlık törenlerinde hâkimin oturduğu kürsünün arkasındaki duvarda asılı duran, yetmiş yıl boyunca kraliçe olmuş II. Elizabeth’in fotoğrafı da sorulur:
“Bu gördüğünüz kimdir?” Cevaplayan, vatandaş!
MR. HAROLD’A DA SORMUŞLARDI
Kraliçe Elizabeth geçen sonbaharda öldü, yaşasın Kral III. Charles; şimdi yeni kralın fotoğrafları asılı...
Bu tuhaf soruyu, 40 yıl evvel Kanada vatandaşlığına müracaat eden, şimdiki komşum, doğma büyüme İngiliz Mr. Harold’a sormuş hâkim: “Fotoğrafta gördüğünüz kimdir?”
Harold müstehzi bir tebessümü yüzünde saklayarak yine de dayanamayıp sormuş hâkime: “Şaka mı ediyorsunuz My Honor! Ben İngiliz vatandaşıyım...” “Canım” demiş My Honor olan hâkim, “Biliyorum Liverpool’da doğmuşsun. Bizimkisi mecburiyetten işte. Siz yine de söyleyin, İngiliz doğsanız bile...”
Şimdiki törenlerde yeni krala karşı vatandaş olmak heyecanıyla adını söyleyenlerin ne hissetiği apaçıktır, bir göçmen ülkesi olan Kanada’ya kapağı atmak hevesindekiler için sorun değil, kimin kim olduğu; yeter ki vatandaş olsunlar.
Ancak gelgelelim III. Charles’ın bir dominyon ülkesi olan Kanada’da sevilip sevilmediği de hem el altından hem alenen konuşulmuyor değil.
Bir kere Prenses Diana’nın trajik bir kaza sonucu ölümü ardından dul kalan Charles’ın, geride bekleyen çocukluk aşkı Camilla’yla evlenmesi, yeni kraliçenin arkasında dolaşan bir gölge gibi kraliyetin veliahtları Prens William ve Henry’nin annelerinin ruhu yeni kralı da rahat bırakmıyor.
3 KİŞİDEN 1’İ İNANIYOR
Son anketler III.Charles’ın kral gibi bir kral olabileceğine halkın sadece yüzde 32’sinin inandığını, geri kalanın umutsuz olduğunu gösteriyor. Ayrıca her 10 Kanadalıdan 1’i ise bu kraldan hiç hazzetmiyor. Fakat ilginç bir biçimde 18-30 yaş arası genç nüfusun, biraz da tarihsel deneyimlerin eksikliğinden olacak ki III. Charles’ın öyle böyle iyi bir kral olduğundan emin görünmesidir. Ondan rahatsızlık duyanlar 50 yaş üstü ve aynı zamanda Kanada nüfusunun yaşlı halkıdır; zira hem hatıralarında Prens Diana var hem de Kraliçe II. Elizabeth’in başarılı örneği.
Kanada’nın 10 eyaleti ve üç özerk bölgelerine göre bakıldığında krala gösterilen kabullenişin dağılımı da farklılaşıyor. Bilindiği kadarıyla entelektüel nüfusa sahip yerlerde tersine bir sonuç umulurken örneğin İngiliz Kolombiyası-British Columbia eyaletinde yeni kral önünde reverans yapmaya hazır olanlar sıraya girmiş görünüyor.
Tabii yeni krala karşı bu güvensizlik, hatta sevgisizlik, kısmen bağlılık sorgulamasını fırsat bilen politik çevreler de yok değil; ellerini ovuşturarak bir köşede bekledikleri anlaşılıyor.
Şaşırtıcı olan şu ki 2022’de yapılmış siyasal bir ankete göre Kanadalıların yüzde 23’ü eğer İngiltere’yle bir ayrılık söz konusu olursa derhal yeni cumhuriyetin kurulmasından yana görünmektedir; buysa hiç yabana atılmaz bir orandır.
CORAM PUBLİCO
“Kanada Cumhuriyeti için Yurttaşlık Hareketi” adıyla 2002’de kurulmuş İngiliz Kraliyeti’ne karşı bir siyasal hareketin o günden beri parlamentoda ve yerel parlamentolarda hiç üyesi yok; lakin özellikle sağcı-muhafazakâr siyasal partilerin içinde taraftar milletvekilleri de var. Pek sesleri çıkmıyordu, ne ki şimdi III. Charles ile beraber fırsat ayaklarına geldi mi, bu da belli değil.
Bunlar Coram Publico (Halkın gözü) önünde olan şeyler, dış politika ve devlet çıkarları ise ayrı şeyler, öyle ki İngilteresiz Kanada ve Kanadasız İngiltere, birbirleri olmaksızın düşünülemez.
Komşum Mr.Harold’a, yoksa Kral III. Charles yüzünden dominyon Kanada ile İngiliz Kraliyeti’nin arası limoni olur mu diye sordum; Allah kimsenin huzurunu bozmasın, bir aileye tatsızlık girmesin gibilerinden.
Dedi ki “Kral sevilmiyorsa ağzıyla kuş tutsa nafile!” Bu dediğinden Harold’un da pek Charles’ı sevmediğini çıkarabilirdim ama ardından ekledi:
“Kraliyet armasında Latince olarak şöyle yazar: Nemo me İmpune Lacessit! Dokunulmazlık ve özgürlüğünüze sahipsiniz deyip bana kafa tutmaya kalkışmayın, yani ayağınızı denk alın diye bir söz vardır” dedi Mr.Harold, “Charles’a da bunu, kraliyet mensuplarını eğiten özel Eton Koleji’nde öğretmişlerdir herhalde...¨
Bir de “Kral çıplak” deyişi var diye sorasım geldi, lakin bu ayrı bir hikâyenin mevzusuydu; sustum.
senolasenola@gmail.com
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Salonu terk ettiler!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- Türkiye bağlantıları dikkat çekti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- Fenerbahçe'den Jose Mourinho kararı!
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu