Yukarı bakmak ya da bakmamak!

Yukarı bakıp gerçeği görmeli mi, yoksa gerçek korkutucu ve can alıcı ise yukarı bakmayıp gerçeklerden kaçmalı mı? Kuyrukluyıldızın dünyaya çarpmasını beklerken halk ikiye ayrılıyor: Gerçeğin peşinde olanlar ve korktukları için kaçanlar!

Yukarı bakmak ya da bakmamak!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.01.2022 - 04:00

Kuyrukluyıldızın varlığı ve dünyaya çarparak yok edeceği fantezisi, yazarları ve film yapımcılarını hep cezbetmiş bir konudur. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 1910 yılında Halley kuyrukluyıldızının İstanbul’a yaklaşmasından esinlenerek yazdığı ünlü romanı Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç da bunlardan biriydi. Bundan yüz yıl sonra Netflix’in bir süredir en çok izlenen filmi Don’t Look Up (Yukarı Bakma) filmi de dünyaya yaklaşmakta olan büyük bir kuyrukluyıldızın yaratacağı tehlikeyi anlatıyor. Bir bilimkurgu filmi olan “Yukarı Bakma”da aslında kuyrukluyıldızın dünyaya çarparak yok etme ihtimalinden hareket ederek anlatılan olaylarda kapitalizmin dünyanın geleceğini bile nasıl esir aldığı, iletişim alanındaki büyük şirketlerin dünyaya nasıl egemen olduğu, Amerikan başkanlarının bile siyasi ve ekonomik gerekçelerle bu şirketlerin elinde nasıl oyuncak oldukları, insanları ve dünyanın geleceğini düşünmediklerine dikkat çekiyor; daha da beteri medyanın ve özellikle televizyon kanallarının reyting uğruna gerçekleri nasıl çarpıttıkları ve ciddi habercilikten çok nasıl bir eğlence kutusuna dönüştüklerinin acımasız eleştirisi yapılıyor.

OYUNCULAR ÇOK İYİ

Filmin başrollerinde iyi niyetli ama zayıf karakterli bilim insanı rolünde Leonardo DiCaprio, başarılı bir karakter çizerken daha radikal tepkilerde bulunan ve kuyrukluyıldızı ilk keşfettiği için adı verilen ama halkın gerçekleri söylediği için sevmediği araştırmacı rolünde Jennifer Lawrence ve Amerikan Başkanı rolünde Meryl Streep bir tür Donald Trump kadar sahte ve çıkarcı başkanı başarıyla canlandırıyor. Oyuncuların hepsi zaten hem çok ünlü hem çok iyi performanslar çıkarıyor. TV sunucusu rolündeki Cate Blanchette, eğlendirerek reyting alma peşinde ve gerçekler umurunda olmayan bir televizyoncuyu canlandırırken bize her gün izlediğimiz kimleri hatırlatmıyor ki! Ya telefon şirketi sahibi Rylance? Kuyrukluyıldızdan bile nemalanmayı düşünecek kadar pragmatist ve bunun sayesinde dünyanın en zengin insanlarından biri olarak bize kimi hatırlatıyor? Elon Musk’ı mı, Mark Zuckerberg’i mi?

HALK İKİYE BÖLÜNÜYOR

Ve olayı öğrenen halkın ikiye bölünmesi, filmin en gerçekçi saptamalarından biri: Bir kısmı iktidara körü körüne inanır ve “Yukarı Bakma!” sloganının peşinden giderken bir kısmı da bilim insanlarının dediklerine inanıp “Yukarı Bak” sloganıyla gerçeği arıyor ve bir şeyler yapılmasını bekliyor!

Biraz katili söylemek gibi oluyor ama filmin sonu karanlık, bunu baştan biliyoruz, bu kadar dramatik bir olayı bir yandan komediye de dönüştürmeyi bilen yönetmen, beni en çok güldüren sahneyi en sona koymuş; her şeyin bittiği anda herkesin bir çözüm getirmesini beklediği başkan ve Rylance tuvalete gidiyor! Yani batırdıkları dünyanın içine ediyor! Adam McKay’in yönettiği film, Netflix’te bir numarada! Seyretmeyenler kaçırmasın diyorum.  


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon