Vitrindekiler... (30 Nisan 2022)
Cumhuriyet Kitap Dergi’den okuma rehberinize yetkin okuma önerileri...
Tehlikeli Cehalet / Erdal Atabek / Cumhuriyet Kitapları / 222 s.
Demokrasi bütünüyle bir kurallar ve kurumlar politikasıdır. Demokrasinin temeli laikliktir. Laikliğin temeli dindar-dinsiz ayrımı yapmamaktır. Laiklik olmazsa yurttaş eşit olmaz. Bunu bilip de bilmezden gelmek, “tehlikeli cehalet”tir. “Tehlikeli cehalet”, toplumların başının belası olur çünkü toplumların bir bölümü bu durumdan büyük çıkarlar sağlar bir bölümü de küçük çıkarlarla yetinir. Bir bölümü, ileride kendisinin de çıkar sağlayacağını umar; bir bölümü durumu görür, toplumu uyarmaya çalışır ama gücü yetmez. Erdal Atabek kitabında tam da böylesi anlarda / durumlarda da felaketin kapımızı nasıl çaldığını ve nasıl gelmekte olduğunu ortaya koyuyor.
Annem / Jorge Fernández Díaz / Çev. İdil Dündar / Bilgi Yay. / 184 s.
Annem, dünyanın süregelen acılarına karşı modern kadının mücadelesi olarak da okunabilecek, kurtuluş umudu gibi görülen yolun acımasız bir sürgüne dönüştüğü gerçek bir hayat hikâyesi. Arjantin’de Péron’un iktidarda olduğu yıllarda, bir İspanyol köylüsü, on beş yaşındaki kızını sefaletten kurtarmak amacıyla Arjantin’e gönderir ve kısa bir süre sonra ailenin geri kalanının da arkasından geleceğine söz verir. Ama işler yolunda gitmez, genç kız tutsak ve yalnız kaldığı hasım ülkede büyür, evlenir, kaderine karşı mücadele eder ve en acımasız sürgünü yaşar. Ardından oğullarıyla torunları, ekonomik krizden kurtulmak için İspanya’ya taşınmak istediklerini söylerler ve her şey baştan başlar. “Gitmek mi zor kalmak mı” ikilemini yaşayan tüm insanların kendini bulacağı bu duygu yüklü hikâye, Arjantinli yazar Díaz’ın, annesinin yaşadıklarının peşine düşüp öğrenmesiyle kitaba dönüşmüş.
Bir İmparatorluk Biyografisi-İhtilaller Çağında Osmanlı Yönetimi Ve Fenerliler / Christine M. Philliou / Çev. Renan Akman / Türkiye İş Bankası Kültür Yay. / 384 s.
Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyıla girilirken siyasette resmi kurumları ve din ayrımlarını aşan projeler oluşturmak için aile ve himaye ilişkilerini kullanan bireysel aktörlerin önemli bir ağırlığı vardı. Bu “uzun yüzyıl”ın ilk otuz yılında imparatorluğu sarsan ihtilaller sürecinde -1821’de başlayan ve 1832’de bağımsızlıkla sonuçlanan Yunan isyanı; 1826’da yeniçeriliğin kaldırılması ve bu ortamda Mısır’da Mehmed Ali Paşa’nın ciddi bir tehdit oluşturacak şekilde yükselişi- resmi iktidar aygıtının dışında kalsalar da söz edilen ilişkileri kullanarak Osmanlı “yönetişim” sistemi içinde yer almış bu aktörler de önemli roller oynadılar. İsyanlar patlak verince, merkezi devlet suçlu olarak algıladıklarını ve ortaklarını cezalandırma politikasını benimsedi. Bunu yapınca, Fenerlilerin ve yeniçerilerin içinde yer aldıkları pek çok siyaset alanında bir güç boşluğu ortaya çıktı. Osmanlı devletinin restorasyonu ancak 1830’larda, yeni bir yönetişim düzenlemesiyle sağlanabildi. Bu yeni düzenlemede Büyük Güçler’in ağırlığı giderek daha çok hissedilirken, içeride de diplomasinin askeri güç karşısındaki önemi en azından Tanzimat döneminin sonuna kadar sürekli arttı. Babıâli de, devletteki merkezileşme çerçevesinde kendi kordiplomatiğini yeniden yapılandırıncaya kadar, Fenerlilerden yararlanmayı sürdürdü. Christine M. Philliou, Fenerli elitin önemli bir üyesinin, Stefanos Vogoridis’in (1780-1859) üzerinden bu kritik döneme ışık tutarken, bir “Fenerli” biyografisini Osmanlı İmparatorlouğu’nun bu belirleyici değişim sürecinin anlatısına, Bir İmparatorluk Biyografisi’ne dönüştürüyor.
Katlanılmaz Sığırtmaç / Roberto Bolaño / Çev. Seda Ersavcı / Can Yay. / 152 s.
Latin Amerika Avrupa’nın akıl hastanesi, Birleşik Devletler ise fabrikasıydı. Fabrika şimdi ustabaşıların elinde ve işgüçleri akıl hastanesinden kaçan deliler. Akıl hastanesi, en aşağı altmış yıldır, kendi yağıyla kavruluyor, kendi yağlarını yakıyor. Katlanılmaz Sığırtmaç’ı meydana getiren beş öykü ve iki deneme Arjantin kırsalından Paris’in arka sokaklarına, lağımlarda gezinen fare polislerden Latin Amerika edebiyatının idollerine uzanır. Bolaño’nun ölmeden haftalar önce yayıncısına teslim ettiği ve ölümünden sonra yayımlanan kitabı, Şilili yazarın kıvrak üslubunu, referans noktalarını ve zengin düşünce dünyasını sergileyen bir anlatı bütünü.
Yapısal Reformlar ve Türkiye / Mahfi Eğilmez / Remzi Kitabevi / 168 s.
Toplumsal ve ekonomik alanda çözüm önerileri... Yapısal reformlar ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Hukukun üstünlüğünü kabul etmiş ve uygulamasına da yansıtmış, demokratik düzeni işlerlik kazanmış, eğitimini bilimsel temellere dayandırmış, düşünce ve ifade özgürlüğünü içselleştirmiş toplumlarda yapısal reformlar ağırlıklı olarak ekonomik konuları kapsar. Türkiye gibi bu konuları çözümleyememiş ülkelerde ise ekonomik alandaki reformlar yapısal reformlar için yeterli olmuyor. Bu ülkelerde hukukun üstünlüğü konusunun öncelikler arasında olması gerekiyor. Mahfi Eğilmez kitabında, Türkiye’de sosyal, siyasal ve ekonomik alanda yapılması gerekenleri ve sorunların kaynağını tartışıyor.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!