Vitrindeki albümler

BERGEN ‘ŞİKÂYETİM VAR’ (UZELLİ KASET) 

Adı Belgin Sarılmışer, sahne adı Bergen, lakabı “Acıların Kadını”; arabesk tarihimizin öncü kuşağından, en özgün isimlerinden, Mersinli... Has müziği, yüzüne atılan kezzapla kaybettiği gözünü kapattığı saçları, sıradan makyajı ve kısacık süren ömrüyle benzersiz bir figürdü. 1989 yılında Pozantı yolunda altı kurşunla öldürüldüğünde sadece 29 yaşındaydı. 

Bergen’in 1982 yılında (yüzünün tamamını görebildiğimiz tek kapakla) çıkan ilk albümü “Şikâyetim Var”, Asım Polat Tezel prodüktörlüğünde kaydedilmiş ve Atlas Plak etiketi altında az sayıda kaset olarak basılmıştı. İçinde 12 şarkı vardı. İki yıl sonra el değiştirerek Uzelli Kaset’e geçen albüm, burada orijinal adıyla ve farklı bir kapak tasarımıyla “Talihsiz Bergen” isimleriyle iki baskı yapmıştı. 2022 yılında da CD olarak basılmış (“Allah” ile “Kaderde Varmış Ayrılık” şarkıları eklenince) içinde 14 şarkı yer almıştı.

Şimdi ilk kez plak formatında basılan “Şikâyetim Var” albümünde 10 şarkı yer alıyor; plak teknolojisinin verdiği imkânları zorlamamak ve ses kaydını düşürmemek adına. Bu plak Bergen’in filminin çekilmesine paralel olarak plak formatında basılan eski albümleri arasında hem kapak tasarımı hem de baskı kalitesiyle açık ara en iyisi. Baskı sayısı 2060.  

HAKAN ÇAĞLAR /TİMSAH ‘İÇİMDEKİ...’ (PLAK VE BEN)

Hakan Çağlar (nam-ı diğer Timsah)... Çoğumuz onu Flört topluluğunda vokal-davul-beste insanı olarak tanımış olsak da, yeni solo albümündeki şarkılar farklı dehlizlerin varlığına işaret ediyor. “İçimdeki...”, Hakan’ın salgın günlerinde yazdığı şarkıların ürünü. 

Sözü, müziği, düzenlemeleri kendine ait 12 şarkıdan oluşan albümde şarkıları söyleyen Hakan çalgılara dokunmazken gitarda Barış Bölükbaşı, davulda Cemil Hamzaoğlu, tuşlularda ve trompette Yavuz Darıdere, kemanda Altuğ Öncü, vurmalıda Türker Çolak, bas, gitar, bağlama ve klavyede Canay Cengen gibi güçlü eşlikçiler yer alıyor. Merkezinde Anadolu rock olan bir crossover albüm bu.  

Bestecilik yönü öne çıkıyor Hakan’ın. Sözler külhan edebiyatına ayak basıyor. Erzurum’dan İstanbul’a göçen bir ailenin oğlu olarak sokak ağzını iyi kullanıyor. Şarkılarını sert (ama aciz tarafını da sergilemekten geri durmayan) anti-kahraman bir arkadaşın ağzından söylüyor. Bu delikanlının yaşam tarzı onun yaşamından bir kesiti temsil ediyor. Seksenli yıllarda Üsküdar Selamsız sokaklarının sert ikliminde sürten bıçkın mahalle delikanlısının yeraltı jargonunu müziğe katıyor. 

İstanbul’da kaydedilip İngiltere’de Abbey Road stüdyolarında mastering’i yapılan plak sadece 300 adet basıldı.