‘Sidikli Kasabası Müzikali’ 27 kişilik kadrosuyla sezon boyunca Zorlu PSM’de: Her şey ‘Özgürlük’ için
Özgürce, rahat “işemek” için verilen bir mücadele. Ayaklanma ve inandıkları uğruna savaşan halk. Rahatça işemek için diyorum çünkü bu kasabada herkes sadece para ile ve sadece umumi tuvaletlere işeyebiliyor çünkü burası “Sidikli Kasabası”...
Uzun uzun, üstüne basa basa bize sahneleyecekleri hikâyeyi ve bulundukları yerin “Sidikli Kasabası” olduğunu anlatan bir anlatıcı ile başlıyor müzikal. Burası sahne, biz oyuncularız, burada müzik çalacak, şarkı söyleyeceğiz, dans da var neden çünkü bu bir müzikal! Harika. Bu aralar bu moda olmaya başladı seyirci acaba anlar mı? Biz anlatalım modası. Bazıları bunu oyun öncesi, bazıları oyunda, bazıları ise oyun sonrası yapıyor. “Sidikli Kasabası”na gelecek olursak, komiklik olsun diye yapılan bu anlatım tarzı abartıya kaçınca itici oluyor. Salonda mırıldanmalar, homurtular artıyor bilginize. Oyun öncesi gösterilen birkaç dakikalık kısa film tanıtımı ise bir kere gösterilse neyse. Ama seyircinin iyice kafasına kazınsın istemiş olacaklar ki aynı tanıtım filmi dört, belki beş kez arka arkaya gösterildi. Belki diyorum çünkü bir kez daha gösterilseydi kalkmayı düşünüyordum herkes gibi. Bu bir işkence yöntemi olabilir.
KAHKAHA VE EĞLENCE
Ve... Kayhan Berkin’in yönettiği müzikale gelirsek danslar, şarkılar ve oyuncular çok başarılı. Birinci perde başladığında yukarıda yazdığım satırlardaki tüm olumsuzluklar oyunun ortalarında yerini kahkahaya ve eğlenceye bıraktı. Müzikal oyuncularının yer aldığı çok açık ve net ortadaydı. Daha önce başka müzikallerde seyrettiğim ve yine sesine hayran kaldığım Ceren Gündoğdu, “Sidikli Kasabası”nda başrollerden biriydi ve sesine olan hâkimiyeti, danslarıyla deyim yerindeyse bizi yine büyülemeyi başardı.
Müzikalde Mehmet Aykaç ve Ceren Gündoğdu’nun performansları dikkat çekiciydi.
Daha önce başka oyunlarda birçok kez seyrettiğim Gizem Erdem, yine çok başarılıydı. Opera ve koro şarkıcılığı eğitimi alan Mehmet Aykaç’ı müzikalin sonuna kadar seyretmek isterdim. Oyunculuktan çok müzik geçmişi olan Doruk Şengün’ün şarkı söylemesi başarılıydı. Oyunculuğuna gelince geçmişiyle ilgili bilgisi olmayan herkes müzikal eğitimi aldığını zanneder, çünkü oyunculuğu da sesi kadar iyiydi. Sahnenin ustaları; Füsun Demirel ve Settar Tanrıöğen’i sahnede seyretmek ise çok keyifliydi.
Greg Kotis ve Mark Hollman’ın kaleme aldığı müzikalde; İstanbul Devlet Opera ve Balesi Şefi Murat Kodallı önderliğinde canlı orkestra çaldı. Tam anlamıyla bir müzik ziyafeti yaşadık. Müzikal aslında bir distopya... Eğlenceli mi? Bol danslı ve şarkılı mı? Evet hem de çok başarılı. Ama tek lider, tek adam mantığı Sidikli Kasabası’nı da yok ediyor. Ülke olarak da yaşamıyor muyuz yıllardır? Müzikal, dünyanın kuraklıkla boğuştuğu bir dönemde geçiyor. Halkın tuvalete girmesi ise özel bir şirket denetimiyle yapılıyor. Tuvalete girmek için parası olmayanlar ise Sidikli Kasabası’na gönderiliyor ve bir daha geri dönemiyorlar. Aşk... Tabii aşk olmadan müzikal olur mu? Bu tuhaf “sistem”e başkaldırı da zaten bir aşk kıvılcımıyla başlıyor.
OYUNCULUKLAR BAŞARILI
Tony Ödüllü Broadway müzikali olan “Sidikli Kasabası Müzikali”nde yer alan her isim ayrı ayrı başarılıydı. Yönetmenin müzikalde tercih ettiği komiklik unsurları ise tam anlamıyla yerli yerindeydi. Müzikal, 27 kişilik kadrosuyla sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde sanatseverle buluşacak.
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Salonu terk ettiler!
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- Türkiye bağlantıları dikkat çekti!
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Özlem Gürses'e ev hapsi!
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- Fenerbahçe'den Jose Mourinho kararı!