Mustafa B. Bozkurt’tan ‘Milli İrade’. Emin Adnan’ın yazısı...

MİLLET, MİLLİ İRADE VE DEMOKRASİ!

Milli İrade kitabının alt başlığı “Millet ve Demokrasi Üzerine Yeniden Düşünmek”tir. Kitabın birinci bölümünde “Millet Nedir?”, “Millet İradesi Nedir?”; ikinci bölümünde “Millet İradesi Düşüncesinin Sorunları” ve üçüncü bölümünde “Yasal Meşruiyet ve Milli İrade” konuları ele alınıp incelenmektedir. Kitapta “Sonuç ve Değerlendirme”ye ek olarak, dizin ve geniş bir kaynakça verilmiştir.

Bir yüksek lisans tezinden ortaya çıkan ve geniş dipnot kullanılan kitap bilimsel bir değere sahiptir. Yazarı Mustafa B. Bozkurt, “İnsanlık tarihini mukaddesatın tarihinden ayrı okuyabilmek mümkün değildir.” diyor. İnsanlığın en sonunda uzun çalkalanmalardan sonra “millet”, “milli irade” ve “demokrasi” konularında kayıtsız koşulsuz uyuştuğunu da belirtiyor.

Yazar, “milli irade” ile “demokrasi” arasındaki ilgi ve bağı ortaya koymakta, demokrasinin temeli olan milli irade ile egemenliğin zaferi olarak ortaya çıkan “seküler devleti” incelemektedir.

Kitapta, “temsili demokrasinin sorunları” da ele alınmakta ve demokratik sistemin yasallığı üzerinde durulmaktadır.

‘DEMOKRASİ NEDEN GEREKLİDİR?’

“Demokrasi Neden Gereklidir?” başlığını taşıyan bölüm günümüz koşullarında kuşkusuz önemlidir. Bu bölümde temel yasa olan “Anayasa Kavramı”, Kuvvetler Ayrılığı”, “Temel İnsan Hakları” ve “Anayasal Yargı” konuları incelenmektedir.

150 yıllık parlamenter sistem deneyimine sahip olan Türkiye’de 2017’den bu yana uygulanan “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin yarattığı kargaşa, muhalefet partilerinin güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönme istemleri karşısında güncel bir sorun durumuna gelen bu konuların, bilimsel bir metot çerçevesinde tartışılması ve bir kitap olarak okuyucuya sunulması çok yerinde olmuştur.

YABANCI KELİME VE KAVRAMLAR KULLANILMASI ANLAMSIZ!

Genç bir hukukçu olan kitabın yazarı Mustafa B. Bozkurt’un, bu bilimsel yaklaşımını takdirle karşılarken, kendisinin gereksiz yere Arapça kelimeler kullanmasının anlamsız olduğunu belirtmek isterim.

Kimi yazarlar yabancı kelime ve kavramlar kullanırsa yazdıkları metinlerin bilimsel bir nitelik taşıyacağını sanırlar. Nasıl İngilizce ve Fransızca kelimeler ya da tamlamalar bir metne bilimsellik nitelikleri kazandırmazsa, kuşkusuz Arapça kavramlar da bilimsellik kazandırmaz.

Burada iki örnek verelim. Kitabın önsözünde yazar şöyle diyor:

“Bu kitap bir yüksek lisans tezi olarak ortaya çıktı. Esas itibariyle yüksek lisans sürecimi hukuk antropolojisi dalında başka bir çalışma ile tamamlamak niyetinde idim, ancak gerek pandemi şartları gerekse burada saymayı uygun görmediğim sair engeller hasebi ile bu çalışmam kadük kaldı. Bu meyanda başladığım ve nihayet tamamlayabildiğim elinizdeki çalışma ise bana uzun zamandır üzerinde düşündüğüm bir konuyu akademik sahada ele alma imkânı verdi.” (s. 9)

Bu paragrafta “hasebi ile” ve “kadük kaldı” kelimeleri adeta sırıtıyor. “Hasebi ile” dilimizde fazla kullanılan bir deyim değildir. Onun yerine “dolayısıyla” kelimesi kullanılsa aynı yaklaşımla “kadük kaldı” yerine “geçersiz kaldı” denilse, “bu meyanda” yerine de “bu arada” kelimeleri kullanılsa daha güzel ve anlamlı olmaz mıydı?

Ayrıca, üçüncü bölüm “Yasal Meşruiyet ve Milli İrade” başlığını taşımaktadır. “Meşruiyet” kelimesinin tanımı “hukukilik, hukuksallık, yasallıktır”. Osmanlı-Türkçe sözlük “meşruiyet” kelimesini “yasaya uygun bulunma” olarak tanımlıyor.

“Yasal Meşruiyet” bir anlamda “hukuksal, hukukilik” ya da “yasal, yasallık” gibi bir kavram ortaya çıkarmaktadır. Anlaşılıyor ki yazar “yasal” ve “meşruiyet” kelimelerinin yan yana gelmesine ayrı bir anlam yüklüyor ancak bu durumu bölümün başında açıklaması gerekirdi.

Bu dil yaklaşımına karşın dizin ve kaynakça ile birlikte 320 sayfalık kitap bilimsel niteliktedir. Siyaset insanlarına, akademisyenlere, hukukçulara ve konu ile ilgilenen okuyuculara öneriyorum.

Milli İrade - Millet ve Demokrasi Üzerine Yeniden Düşünmek / Mustafa B. Bozkurt / Mavi Gök Yayınları / 320 s. / 2022.