Modiano’dan yaşama tutunan ‘Bir Gençlik’!
Patrick Modiano, her romanında var olan sis bulutunu Bir Gençlik’te de (Çeviren: İsmet Birkan / Can Yayınları) havaya saçıyor ve Paris’in karanlık sokaklarında var olmaya, yaşama tutunmaya çalışan Louis ve Odile’in bu sis bulutunu aralayıp yollarını bulabilmelerini ustaca hikâyeleştiriyor.
“Bir şey - daha sonraları bunun düpedüz kendi gençliği olduğunu düşünmüştü - o zamana kadar kendisine yük olmuş bir şey, benliğinden kopup gidiyordu: yardan kopan bir kaya parçasının yavaş yavaş denize doğru yuvarlanarak bir köpük fışkırması içinde suda kaybolması gibi…”
Romandan...
Dünya edebiyatında yapıtlarıyla “bellek” ve “hatırlayış” kavramlarını başkahraman olarak kurgulayan sayılı yazarlardan Nobelli Patrick Modiano, Bir Gençlik (Çeviren: İsmet Birkan / Can Yayınları) adlı romanında, okuyucuya geçmişin anahtarını vererek adeta siyah beyaz bir sinema filmi izletiyor.
Modiano, Bir Gençlik’te kahramanların şimdiki yaşamlarına kısaca değinip romanın büyük çoğunluğunda geçmişe dönüş yapıyor. Kahramanlar Louis ve Odile çocuklarıyla bir dağ evinde mutlu bir yaşam sürüyorlar. Odile’in otuz beş yaşını kutladığı akşamsa yapıtın başında gördüğümüz o düzenli aile yaşamının geçmişinde, “bir gençlik”in küçücük omuzlarında ağır yükler taşıdığına tanık oluyoruz.
AKIŞA KAPILMA, AKIŞTAN KAÇMA…
Louis’nin anımsayışlarıyla gerçek zamandan on beş yıl öncesine gidiyoruz. Louis, askerden döndükten sonra bir amacı olduğuna ilişkin bir iz görmediğimiz, kendi başına yaşamını sürdürmeye çalışan, kimsesiz olduğu izlenimi veren bir genç adam.
Odile ise plak çıkararak şöhreti yakalayacağını düşünen ancak umduğunu bulamayan, yaşamdan payını almış, yalnızlığıyla baş başa kalmak isteyen bir genç kadın.
Louise ve Odile’in yaşamlarına tesadüfen giren birtakım insanların ya da kaderin yürüdükleri yolları değiştirip bir şekilde birbirlerini Paris’in kafelerinde bulmalarını sağladığını görüyoruz.
Yersiz yurtsuzluğun içlerine işlediği bu iki masum gencin var olma ve önce akışa kapılıp sonra da bu akıştan kaçma macerasını da büyük bir dinginlikle okuyoruz.
LAYTMOTİF OLARAK MÜZİK
Bir Gençlik, metinler arası bir bakışla da okunmayı hak ediyor. Müziğin sürekli olarak tekrarlanıp romanın laytmotifi olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle Odile’in yaşamını gözlemlediğimiz bölümlerde dile getirilen Allô Mademoiselle, Les Chanson des Rues (Sokakların Şarkısı) gibi şarkılar romanla eş zamanlı olarak dinlendiğinde yapıtın evreni daha kolay kavranabilir.
Şarkıların bir noktada Odile’i de anlatan şarkılar olduğunu, yazar tarafından özellikle seçildiğini söylemek yanlış olmaz.
Romanı ilk sayfadan itibaren adım adım kahramanlarının eylemlerini veren bir biçemde okura sunan yazar, bir sinema filmi görüntüsünün de - sade ve süssüz betimlemeler yoluyla - zihinde canlandırılmasını sağlıyor.
Patrick Modiano, her romanında var olan sis bulutunu Bir Gençlik’te de havaya saçıyor ve Paris’in karanlık sokaklarında var olmaya, yaşama tutunmaya çalışan Louis ve Odile’in bu sis bulutunu aralayıp yollarını bulabilmelerini ustaca hikâyeleştiriyor.
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!