Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker yazdı: Turhan Selçuk’u şimdi anmak
Pek çok sahada, eğitimde, kültürde ışığını arayan Türkiye; umutla, coşkuyla, sevinçle, sebatla ve inatla direniyor. Direnmek ışığı, Aydınlama’da ve yüzyıllık Cumhuriyet’in kurucu vizyonunda aramayı gerektiriyor şimdi.
Bu bilinç ve şevkle, Cumhuriyetten ilham alan, çizgi ile ışık saçmış, ışık çizmiş ve şimdi kendisi de ışık olmuş büyük usta Turhan Selçuk’u ölüm yıldönümünde hep birlikte anıyoruz...
DERNEĞİN KURUCU ÜYESİ
Karikatürcüler Derneği’nin kurucu üyesi, varlığı ile derneğimizi onurlandıran, ta 1965 yılından bu yana tanış olduğum Turhan Selçuk, ilkeleri ve yumuşacık yüreği ile, eşitsizliklerin karşısına bir kalem ve bir kâğıtla çıkarak, direnç olmuş, ilke olmuş, gürül gürül bir ırmağa dönüşmüş ve bugün bizlere ilham olmuştur.
Büyük üstat Spinoza, Etika’sında, “Korkusuz umut yoktur, umutsuz korku da yoktur” demişti. Şimdi değişimin şafağında nabzını tutan Türkiye’de, umudun ve korkunun, o karşılıklı salınımını olağan ve doğal sayarken yineliyoruz ki sanat, korkudan azadedir. Hele hele karikatür her türden korkuya karşı, daima dinç, dik başlı ve cesur bir tavır takınmıştır. Bu bir gelenektir bizim için... Ve bu geleneğin bizim için şaşmaz timsali de elbette Turhan Selçuk olmuştur.
Mütevazılığı ile hep yol gösterici olmuş, umudu da diğer adı saymış olan Turhan Selçuk, daha yolun başında duran karikatürcüleri hep desteklemiş, onların sanatsal yetenekleri ile toplumsal hassasiyetlerinin yoğrulması için dinmek bilmez bir çaba içinde dolmuştur hep...
Bir toplumda çizgi; sansür, eşitsizlik, kültürel yoksullaşma gibi nice konunun ortasında bir tufan olup gür bir sese dönüşüyorsa o toplumun artık makas değiştirme saati ve zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu konuda karikatürün pusulası şaşmaz, şaşmayacaktır da...
Lucretius’un, Tanrısal olanı rüyasında bütünlüklü gören kişi saydığı sanatkârların en uzlaşmazı karikatürcüler, yığın yığın toplumsal çelişki, hoyratlık buluyorsa gündelik hayatın dönüp durma çarkında, o toplum gerçek anlamda yaşamıyor demektir... Ya da bilge Pascal’ca söylersek, o toplum, asla yaşamıyor ama yaşamayı umuyor diyebiliriz. İşte karikatür, yaşamayı umanların hakikaten yaşaması için bir alarm zili, toplumsal bir haykırıştır.
KÜLTÜREL UYANIŞ...
Türkiye hukukla, sosyal güvenlikle, kültürel çeşitlilikle yeniden buluşmadıkça Aydınlanma ve Cumhuriyet hep hüzünlü kalacaktır. Çünkü, her insanın birey olduğu, sorumluluk üstlendiği bir Türkiye arıyoruz... Eninde sonunda böyle bir Türkiye’yi birlikte bulacağımıza inanıyoruz da...
Turhan Selçuk, çizgileri ile Türkiye’yi ve sorunlarını kuşatan usta, senin çizgilerin ile Türkiye’nin geleceğinin çizgisi buluştuğu anda, toplumsal bilinç de kültürel uyanış da başlamış demektir.
Seni aydınlıkla karanlığın kesişim yılında tekrar anarken, ışıltılı çizgilerinden kuvvet alacağımızı hiç unutmuyoruz... Çizginle, şimdi ölümsüzlüğüne yaslanmışken sen, bize, Aydınlanma’nın kıyısındaki Türkiye’ye, oradan hep gülümse...
(Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu. Yıl 1989.
Turhan Selçuk, Mustafa Ekmekçi (Cumhuriyet
gazetesi yazarı), Remzi İnanç (Toplum
Yayınevi sahibi) Metin Peker ile birlikteler)
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- Evini kiraya verecekler için geri sayım
- ‘Binadan çıkamıyorum, bu çaresizliğe...'
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- Fidan ve Colani yeni dönemi açıkladı