İran’ın cesur kadınları

Maryam Moghaddam ve Behtash Sanaeeha’nın yönettiği dramatik komedi ‘En Sevdiğim Pastam’ gösterime girdi.

İran’ın cesur kadınları
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.09.2024 - 04:00

2024 Berlin Film Festivali’nde Fipresci (Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Birliği) ile Ekümenik Jüri Ödülü’nü alan “En Sevdiğim Pastam”, Tahran’da tek başına yaşayan 70 yaşındaki Mahin’in ikinci bahar arayışını komik, eğlenceli, duygusal, hüzünlü bir şekilde anlatıyor.

Eski hemşire Mahin, 30 yıl önce dul kalmıştır, kızı da 20 yıl önce çocuklarıyla Avrupa’ya gitmiştir. Mahin’in tekdüze yaşamı öğlene dek uyumak, bahçesini sulamak, alışveriş, yemek yapmak, dul kadın arkadaşlarıyla altın gün organize etmek, pembe dizi izleyip avunmakla geçer. Bir ara gözü televizyondaki ev tipi robotların reklamına bile takılır. Yalnızlık, yaşlılık canına tak etmiştir. Gençlik döneminde tattığı özgürlüğü, yaşama sevincini, umut etmeyi yeniden hatırlar. İslam devrimi öncesinde Hyatt oteline gidip Al Bano ile Romina Power’ı dinleyen, süslenip püslenip makyaj yapıp topuklu ayakkabılarla gezmeye giden Mahin artık havuza, denize gidemez, başı açık sokağa çıkamaz. Karamsar döngüsünden kurtulmaya karar veren yaşlı kadın Hyatt’a gittiğinde favori içeceği soğuk kahvenin yıllar önce menüden çıkarılmış olduğunu anlar.

DEĞİŞEN YAŞAMLAR

Tahran’dan ayrılmak istemez, giderse evine el koyacaklardır. Emekliler lokantasında  yemek yerken Mahin’in gözüne tek başına yemek yiyen yaşlı bir adam takılır. Sorup soruşturduktan sonra Faramarz’ın çalıştığı taksi durağına gidip “Beni eve sen götür” der. Faramarz bu teklife önce şaşırır, sonra coşkuyla kabul eder. İnsan sıcaklığına hasret Mahin ile Faramarz yıllanmış şarap, leziz yiyecekler, hoş sohbet, yasaklı şarkıcıların şarkılarını dinleyerek dans ederek  felekten bir gece çalarlar. Hatta öz çekim bile yaparlar. Mahin evine ilk kez bir erkek davet etmiştir, Faramarz dindar karısından boşanmasının ardından modern, espirili, şefkatli, ince zevkli Mahin’le kötümserliğini, umutsuzluğunu geride bırakır. Bu gece ikisinin de hayatları değişecektir. Mahin en sevdiği pastasını yapar,

Faramaz Mahin’e tar çalma sözü verir. Umudun, düşlerin  gömüldüğü bu ülkede içlerinde birlikte yaşama umudu belirir.

MAHSA AMİNİ YAŞIYOR

Yönetmenler Moghaddam ve Sanaeeha parkta genç kızı tutuklamak isteyen ahlak polisine Mahin'in -birkaç tel saç için onu öldürecek misiniz-dediği sahne İran’da başörtüsüne karşı direnişi başlatan, gözaltına alınıp öldürülen Mahsa Amini’ye göndermedir. Amini’nin öldürülmesinin ardından “kadın, yaşam, özgürlük” hareketinin cesur, özgürleştirici sürecinde gizli çekilen film bağımsızlık, özerklik istemeyen rejimin yasakladığı bir yapımdır.

Sosyopolitik iletisinin yanısıra Mahin’de Lily Farhadpour, Farmarz’de Esmail Mehrabi’nin oyunculukları mükemmeldir.

Diğer rollerde Mansoureh Ilkhani, Soraya Orang, Homa Mottahedin, Mehdi Pilehvari, Melika Pazoki vardır. Komedi zamanlaması, tasarlanmış dans  koreografisi, hemen hemen tek mekanda bir gecede geçen aşk, sevgi, ilgi, yaşama sevinci, umut izleyiciyi de sarar, etkiler. “Beyaz İneğin Türküsü”nden (2021) sonra yine birlikte çalışan yönetmenlerin En Sevdiğim Pastam’la Berlin Film Festivali’ne katılım izni verilmedi. Aktris, yazar, gazeteci, kadın hakları savunucusu Farhadpour sahnede yönetmenlerin açıklamasını okudu: “Bütün kırmızı çizgileri aşmaya, İslam devriminden beri İran sinemasında yasaklanan görüntüleri, İranlı kadınların gerçek yüzlerini göstermeye devam edeceğiz”.

Moghaddam’la Sanaeeha filmlerini sosyal değişim mücadelesinde ön safhalarda yer alan yürekli İranlı kadınlara adadılar.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon