İki Altın Palmiyeli başkan...
İsveçli yönetmen Ruben Östlund, 76. Cannes Festivali jürisinin başkanlığını yapacak
Sinema, sanatsal, toplumsal ve siyasi boyutlarıyla bir bütündür. Özellikle de Cannes’da...
Bu saptamanın işaret ettiği, özenle sürdürülen bir geleneğin yeni kanıtı, salı sabahı açıklanan 76. Cannes Film Festivali jüri başkanının adında somutlaştı.
Orta yaşına karşın iki Altın Palmiye sahibi olmayı başaran Ruben Östlund (1974), Francis Ford Coppola (1939) ve Emir Kusturica’dan (1954) sonra, Cannes Festivali ana jürisinin “üçüncü iki palmiyeli başkanı” olma onuruna erişiyor; üstelik, geçen yıl “Hüzün Üçgeni” ile aldığı ikinci palmiyenin hemen ertesinde bu göreve davet edildiği için, başka bir ilke de imza atmış olacak. Ayrıca, İngrid Bergman’dan (1915-1982) tam 50 yıl sonra bu gururu yaşayan ikinci İsveçli başkan olarak ülkesini de sevindirecek.
Sırası gelmişken anımsayalım : Bugüne dek Cannes’da “Yol” (1982) ve “Kış Uykusu” (2014) ile iki Altın Palmiye kazanan sinemamız, ana jürilerde üç kez, Fatih Akın (2005), Orhan Pamuk (2007) ve Nuri Bilge Ceylan (2009) ile üyelik görevi üstlenmişti. Yılmaz Güney de ömrü elverseydi, kuşkusuz bu adlar arasında yer alacaktı...
“Sinema özgündür, tektir. Sinema paylaşılır, paylaşılmalıdır” diyen Ruben Östlund, bir ucu Charlie Chaplin’den gelen, diğer ucu İsveç sinemasının efsanevi ustası İngmar Bergman’a uzanan geniş bir sinema mirasından beslenerek yarattığı, o kendine özgü eşsiz sanat dünyasını, yirmi yıldır geliştirmekte, yenilemektedir...
Denetim altında tutamayıp dizginleyemediği doğasının içgüdüsel dürtüleriyle iyiye doğruya ve güzele değil de bencilliğe yenik düşen; küçük kurnazlıklara başvurarak her ne pahasına olursa olsun çıkarcılığa yönelen; kötülüğe evrilen insanların içine düştükleri açmazları, zavallılığı ve yaşadıkları iç celişkilerin ağırlığını tüm çıplaklığıyla, sınıfsal ve siyasi gerçeklikleri de gözardı etmeden, alabildiğine sert bir mizahi eşliğinde hınzırca sergileyen Ruben Östlund, 21. yüzyıl sinemasının en özgün yaratıcılarından biridir...
Östlund, sıfatın en has anlamıyla kışkırtıcı olan üslubu ve keskin eleştirel bakışıyla, 16-27 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan 76. Cannes Festivali jürisine de yepyeni, heyecan verici, farklı bir soluk getirecektir kuşkusuz...
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki