Hep icat çıkaralım! Y. Bekir Yurdakul’un yazısı...
Kırk yılı aşkındır çocuklar, gençler için yazan Seza Kutlar Aksoy, Güvercin’in Saati’nde, bizi; hayata, yetişkinlere çocukların gözünden bakan bir yolculuğa çıkarırken o “öğrenme meraklıları”nın, sorularını yitirmişlere, hizaya sokulmuşlara dönüştürülme sürecini de yeniden düşünelim istiyor.
Desen: RIFAT BATUR
AKIL KUTUMUZDAKİ ODALAR
Büyükbabası, Güvercin’in kafasına tık tık vurur, “Akıl kutusu çalışıyor mu?” derdi. Güvercin benim yeni arkadaşım. Seza Kutlar Aksoy’un yapıtının daha ilk satırlarında tanıştık onunla. Kitabı okursanız ki bana kalırsa okuyacaksınız, emin olun sizin de arkadaşınız olacak! Akıl kutusu da tıkır tıkır çalışıyor Güvercin’in. Hele ki büyükbabası konuk olmuşsa onlara...
Haklısınız; küçücük paragrafta her şeyi karman çorman ettim değil mi? Tamam, sırayla hepsini söyleyeceğim.
Güvercin beş yaşında. Ama bir kahraman o! Yok canım, öykümüzün kahramanı. Akıl kutusu, evet bildiniz; içinde bir dolu oda var; “soru sorma odası, anlama odası, kıkırdama odası, ağlama odası, isterim diye tutturma odası...” Üstelik hepsinin de kapıları sonuna değin açık. Güvercin, birinden ötekine rahatlıkla geçiyor.
Büyükbabası, Güvercin’in yalnızca bu yaşında değil, yaşam boyu açık kalsa o odalarının kapıları heyecanıyla yanıp tutuşuyor. Gelin görün ki babaannesi, annesi, babası, daha şimdiden bıkıp usanmışlar Güvercin’in “oda”dan “oda”ya koşup durmasından! Şöyle bir köşede hanım hanımcık otursun, her şeyi öğrenmenin de bir zamanı var, vazgeçsin arka arkaya sorular yağdırmaktan, istiyorlar.
Desen: RIFAT BATUR
BÜTÜN ÇOCUKLAR HARİKA AMA...
Güvercin’in Saati’ni; yanı başımda, aklımın bir köşesinde, Aziz Nesin’in yıllar önce yazdığı Şimdiki Çocuklar Harika’sıyla okudum. Aslında yalnızca “şimdiki” değil, bütün çocuklar harika! Çünkü her çocuk tıkır tıkır çalışan akıl kutularıyla açıyor gözünü dünyaya. Keşfetme, tanıma, soru sorma, anlama, tartma, tartışma, karşı çıkma odaları arasında özgürce dolaşmaya başlıyor.
Ne ki o heyecanlı yolculuğa dünyanın dayanma gücü genellikle tez tükeniyor. Sonra gelsin “yapma”lar, “etme”ler, “konuşma”lar, “sen küçüksün”ler, “icat çıkarma”lar...
Kırk yılı aşkındır çocuklar, gençler için yazan Seza Kutlar Aksoy, yeniden ses veren Güvercin’in Saati’nde bizi; hayata, yetişkinlere çocukların gözünden bakan bir yolculuğa çıkarırken o “öğrenme meraklıları”nın, sorularını yitirmişlere, hizaya sokulmuşlara dönüştürülme sürecini de yeniden düşünelim istiyor.
Hani, kestirmeden / ezbere, “ezberci eğitim” deyip geçtiğimiz; hepimizi benzer hayatlara tutsak eden, ne istediğimizi / meraklarımızı anlamaya hiç yanaşmayan okul uygulamaları var ya; Güvercin ve arkadaşları işte bu süreci çekiştirip getiriyor aynanın karşısına.
Salt bize özgü değil aslında bu sorun, evrensel bir sıkıntı... Dünyanın birçok kara parçasında çocuklar aynı “disiplin”den geçiriliyor. Oysa heves ve heyecanımızın, sorularımızın yarattığı enerji kanatlanmamıza yeter de artar bile.
Merakınızın ardına düşmeleriniz, bu uğurda ortaya koyduğunuz çözüm yolları / buluşlarınız -kimi zaman sorunlar da çıkarsa- sabırla karşılanıyor, akıl kutunuzun odaları ardı ardına kilitlenmiyorsa ne mutlu size! Değilse Güvercin, yalnızca sizin değil, çevrenizdeki yetişkinlerin de arkadaşı olsun bana kalırsa...
Güvercin’in Saati-Büyülü Armağan / Seza Kutlar Aksoy / Resimleyen: Rıfat Batur / Bilgiyolu Kültür Yayınları / 152 s. / 10+ / 2022.
En Çok Okunan Haberler
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- İstanbul'un suç haritası belli oldu
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Parlamento sıkı yönetim kararını geçersiz saydı!
- Devlet Bahçeli vekaletini akrabasına verdi
- Suriye'de 'karşı saldırı' öncesi hareketlilik
- Antalya'daki sır ölüm dünya basınında!
- AYM o maddeyi iptal etti, tazminat yolu doğdu
- Gaga Bulut'tan skandal pedofili yayını!