Frieder yabancımız değil! Y. Bekir Yurdakul’un yazısı
“Anneanne ile Frieder” (Çeviren: Ayşe Sarısayın / Can Çocuk Yayınları) öykülerini okurken çıktığımız rahat yolculuk ve o gepegenç düş dünyasına doğru akmalarımızda / çocuk gülümsemelerine konukluğumuzda; Gudrun Mebs’in başarılı, özenli, gerçekçi yaklaşımı ve kurgusu kadar onun bu ince yaklaşımını dilimize aynı titizlik ve özenle kazandıran yazar ve çevirmen Ayşe Sarısayın’ın emeği de büyük rol oynuyor.
40 yılı aşkın bir süredir çocuklar için yazan Gudrun Mebs’in “Anneanne ile Frieder” öykülerini okurken anlatının iki kahramanından Frieder, gerek kendi çocukluğunuz gerekse yakın-uzak çevrenizden çocukların tutum ve davranışlarına tanıklığınız dolayısıyla size de epeyce tanıdık gelecek.
Bugünlerde 4. cildiyle buluştuğumuz dizi öykülerin, “Anneanne ile Frieder” adıyla sunulan ilkini Türkçemizde, salgın günlerinin ortalık yerinde, 2021’de ikilinin sevgisini derinden duyumsayarak okumuş, çok da sevmiştik.
G. Mebs’in öykülerini severek okumalarımızın yaslandığı bahçe de aslında hem kendi çocukluğumuza, haylazlık ve yaramazlıklarla dopdolu günlerimize götürmesi bizi hem de bugünün çocuklarının dünyasının alabildiğine varsıl, zaman zaman unuttuğumuz, gözden kaçırdığımız güzelim gülümsemelerine kolayca taşımasıdır bence.
GERÇEKÇİ YAKLAŞIM, BAŞARILI ÇEVİRİ
Bu, içimizi sevinçle dolduran rahat yolculuk ve gepegenç bir düşsel dünyaya doğru akmalarımızda / çocuk gülümsemelerine konukluğumuzda; G. Mebs’in başarılı, özenli, gerçekçi yaklaşımı, anlatımı ve kurgusu kadar onun bu ince yaklaşımını dilimize aynı titizlik ve dikkatle kazandıran yazar ve çevirmen Ayşe Sarısayın’ın emeği de büyük rol oynuyor.
İlk üç yapıtta öykülere Susanne Berner’in desenleri eşlik ederken son yapıtta Frieder’in okul heyecanını resimleriyle Catharina Westphal yorumluyor.
Her öyküde olduğu gibi, çocuklara yönelik / başrolü onların üstlendiği anlatılarda da sıradanlığın, durağanlığın, uysal ve terbiyeli oluşların ötesinde bir akış, bir yolculuk arıyoruz hepimiz. Çünkü öyküler işte hep o sıra dışılıktan, o yaramazlıkların neden olduğu kanayan dizlerden, o hınzırca düşünce ve eylemlerden sızıyor, gülümsüyor, sarıp sarmalıyor bizi.
“Aferin”lere boğulmuş, iyi ve yolunda giden hallerimizden çok; yaşadığımız ve bir güzel “öğrendiğimiz” aksaklıkları, irili ufaklı kazaları, başarısızlıkları... Anımsamalarımız; kalem-kâğıt başında ancak onlarla büyük yolculuklara çıktığımız da bir gerçektir.
Çizim: CATHARINA WESTPHAL
AH O YARAMAZLIKLAR
Gudrun Mebs; anneanne ile Frieder’in gündelik yaşamını gözler önüne serer, hepimizin onların aslında sakin, alçakgönüllü yaşamlarına konuk ederken; odalardan birinde, bahçenin bir köşesinde, bir ağaç gölgesinde gizlenmiş, yol boyunda, parktaki bir oyuncağın kıvrımında saklanmış haylazlıkları, yaramazlıkları, durduğu yerde duramama hallerini de sahnelerimize bütün çıplaklığıyla buyur ediyor.
Bütün annelerin, babaların, dedelerin, ninelerin, uslu, sınıfının birincisi olduğu palavrasına sırtını dönerken yaşamın olağan akışında karşımıza capcanlı, yerinde duramayan, kendi gerçekliğiyle yaşayan bir çocuğu, Frieder’i; yanı sıra sabırlı, yeri geldiğinde otoriter, çoğunlukla bilge, torunuyla yüzgöz olmayan ama sevgi dolu bir anneanneyi çıkarıyor.
Öyle ki kızdığı anlar da oluyor torununun olmadık işlerine, ne var ki çözümü de yine ona bulduruyor.
Yaşamdan, insan ilişkilerinden; deneye sınaya öğrendiklerini, aklının bir köşesine özenle kaydettiklerini, yeri geldiğinde ikirciklenmeden inisiyatif alıp sorun / sıkıntı için çözüme doğru ışık olsun yalınlığıyla sunan anneanneyi sevmelerimizin altında yatan da aslında G. Mebs’in, kahramanları arasında yaş gözetmeksizin sergilediği onursal eşitlik.
SEVGİ VARSA...
Odanızın duvarlarını reçelle kırmızıya boyamak, bahçeyi çöle çevirmeye kalkışmak, annenizin / anneannenizin ördüğü kazağı yanlışlıkla sökmek, saksılardaki çiçekleri sökmek, sokakta yalınayak yürümekte inat etmek... Birini ya da benzerlerini olsun yapmadığımızı kim söyleyebilir ki!
İşte Frieder belki inat olsun için değil ne ki çok daha fazlasıyla çıkıyor karşımıza; her çocuk gibi çocukluk merakıyla, sınırlardan / birbiri üstüne yığılan yasaklardan hoşlanmadığı için... Ve elbette her şey hemen olup bitse heyecanından...
Okula başlayacağı o gün de öyle; evden bir an önce çıkmak için acele ederken üstünü kirletmesi, yanına alması gerekenleri evde unutması, yolda düşmesi, okula vardıklarında okul kapısını kilitli bulmaları... Hep o heyecandan, telaştan.
Verdikçe çoğalandır sevgi, çoğaltandır da... Sevgi varsa her haylazlık, her yaramazlık bağışlanır, geride bırakılır hem de unutulmaz anlar ve deneyimler olarak kayda geçip.
Şimdi / bu kez ne yapacak acaba diye meraklandığınız Frieder’i de, torununun her yaramazlığını kimi zaman hiç de beklemediğimiz yöntemlerle çözüme kavuşturan anneanneyi de seveceksiniz.
Dahası, biliyorum, ikilinin yeni maceralarını merakla bekleyeceksiniz.
Anneanne ile Frieder Okul Yolunda / Gudrun Mebs / Resimleyen: Catharina Westphal / Çeviren: Ayşe Sarısayın / Can Çocuk Yayınları / 53 s. / 8+ / 2023.
Anneanne ile Frieder'in Yeni Maceraları / Gudrun Mebs / Resimleyen: R. Susanne Berner / Çeviren: Ayşe Sarısayın / Can Çocuk Yayınları / 91 s. / 9+ / 2022.
Anneanne ile Frieder'in Yepyeni Maceraları / Gudrun Mebs / Resimleyen: R. Susanne Berner / Çeviren: Ayşe Sarısayın / Can Çocuk Yayınları / 80 s. / 9+ / 2022.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!