Fazıl Say'ın 'Hayat Ağacı' süitinin dünya prömiyeri gerçekleşti
Piyanist ve besteci Fazıl Say’ın “Hayat Ağacı” süitinin dünya prömiyeri dinleyicilerle buluştu. “Hayat Ağacı”nın seslendirildiği süre boyunca notalar, Refik Anadol’un yapay zekâ ile tasarladığı dijital tuvale döküldü.
Piyanist ve besteci Fazıl Say ve viyolonsel sanatçısı Jamal Aliyev dün akşam Zorlu PSM’de muhteşem bir konsere imza attılar. Programın ilk bölümünde Cesar Franck, ikinci bölümünde ise “Dört Şehir Sonatı”nı dinledik. (Sivas, Hopa, Ankara ve Bodrum)
Merakla beklediğimiz konserin son bölümünde ise sanatçının Zorlu PSM’nin siparişi üzerine 2021 yılında viyolonsel ve piyano için bestelediği “Hayat Ağacı” süitinin dünya prömiyeri dinleyicilerle buluştu. “Hayat Ağacı”nın seslendirildiği süre boyunca, Refik Anadol’un yapay zekâ ile tasarladığı, Lalin Akalan küratörlüğünde hayata geçirilen, veri heykeli müziğin notalarında adeta dijital tuvale döküldü.
“Hayat Ağacı” süitini iki kez dinledik. İlk dinlediğimizde piyano ve viyolensel bizleri etkiledi, ikinci çalınışında ise aynı müzik coşkusuna dijital sanat eklendi.
Eserin bölüm başlıkları; “Umut”, “Babam Ahmet Say”, “Ece”, “Annem anısına” ve “Hayat Ağacı”. Beş bölümden oluşan eserin her birinde, dijital yapıt o an şekillendi ortaya duyguların, renklerin dansı çıktı ve müzik susunca yok oldu.
Türkiye’de ilk kez yapay zekâ tüm bu duygu bütünlüğünden aslında Fazıl Say’ın aile kokusu diyebileceğimiz, bir koku oluşturdu ve bu koku tüm salona yayıldı. Yani salonda bulunan bizler Fazıl Say’ın aile hatıralarını kokladık.
Fazıl Say, yapıtlarında hayatından kesitleri sunuyor bizlere her zaman. Sıcak, samimi ve aslında bir o kadar kendimiz. Herkes tüm bu müzik notalarında kendisinden bir parça yakalıyor, hayat gibi...
Fazıl Say’ın aile albümünün sayfalarını çevirdik önceki akşam. Her sayfada mücadele, isyan ve sevgi vardı bence. Herkes neler hissetti bilemem tabii ama ben hissettiklerimi yani notaların bana anlattıklarından bahsedecek olursam; ilk parça ‘Umut’... Ne kadar çok şeyi ifade ediyor umut: yaşama tutunmamızın, hayal etmemizin kökeninde umut yatıyor. Bizleri her hüzünlendiğimizde hatta bazen mutlu olduğumuzda bile
daha iyi olacak dediğimiz anlar umuda sarıldığımız zamanlar. Fazıl Say her tuşa vurduğunda, Aliyev her tele dokunduğunda umut için mücadele hissettim.
“Babam Ahmet Say” parçası bana sevginin ve inanmanın gücünü hissettirdi. Birbirine sonuna kadar inanan ve birbirini hesapsızca seven iki insanın sonsuz sevgisi...
“Ece”; dijitale yansıyan eserde en güzel renklerin birleşimini gördük. Bu bence hepimize aşkın gücünü gösterdi.
“Annem Anısına”; özleme olan isyan, hasret gibi...
İşte tüm bunların birleşimi usta piyanistin hayatının bir özeti gibiydi.
Fazıl Say yaptığı konuşmada “Son derece kişisel, en yakınlarımı müzikle anlatmaya çalıştım. Ve dolayısıyla en nahif haliyle Ahmet Say’ı, en duru haliyle Ece’yi, en yalın haliyle annemi ele almak istedim” dedi.
Aliyev, konserde herkesi büyüledi. Viyolonsele olan hâkimiyeti ve kaval sesi ile kemençe sesini çıkarması bizleri şaşırtmadı desem yalan olur.
En Çok Okunan Haberler
- 87 yaşındaki iş insanı İnan Kıraç evlendi
- AKP koridorlarında konuşulan 'erken seçim tarihi' sızdı
- Mühimmat fabrikasında patlama
- Özel'den Erdoğan'a 'Esad' ve 'HTŞ' yanıtı
- Teğmenler soruşturmasında flaş gelişme
- 2025 yılının asgari ücreti belli oldu!
- Gayrimüslimlerin tapuları üzerinden dönen yolsuzluk
- 2 yaşındaki çocuğun 'öksürüğünün' sebebi şaşırttı
- Muhalif gruplarla anlaşmaya varıldı!
- AKP’ye katılacaklar mı?