‘Jurassic World Hâkimiyet’ bugün gösterime giriyor. Efsanevi yönetmen Colin Trevorrow Cumhuriyet'e konuştu

“Jurassic Park” tutkunlarının beklediği film “Jurassic World Hakimiyet” bugün gösterime giriyor. Filmin yönetmenliğini Colin Trevorrow üstleniyor. Basın gösterimini önceki gün seyrettiğim film bir görsel şölen gibi.

Film, Nublar’ın yok edilmesinin dört yıl sonrasında geçiyor. İkinci film sonunda tutuldukları yerden dünyaya yayılarak hayatta kalmayı başaran dinozorlarla insanların tarihte ilk defa bir arada yaşadığı bir dönem anlatılıyor.

Dinozorlar artık aramıza karışıyor hatta tüm dünyada insanlarla birlikte yaşıyor ve avlanıyor. “Jurassic World Hâkimiyet”, 30 yıllık hikayenin sonu aslında. “Jurassic World Hâkimiyet”te görüyoruz ki aslında doğanın gücüne saygı duymalıyız. Çünkü başarısız olursak biz de dinozorlar gibi yok olabiliriz.

Filmin yönetmeni, sadece 2015’te Jurassic World’le başlayan hikâyeyi bitirmiyor, 1993’te Jurassic Park’la başlayan hikâyeyi de bitiriyor. İşte tam da bunu, anlatmak için efsanedeki tüm karakterlerin filmde yer almasına önem verilmiş. Oyunculuklar çok başarılı ama kurgu, konu bizi çok da şaşırtmıyor. Filmde, Chris Pratt ile Bryce Dallas Howard’a, Laura Dern, Jeff Goldblum ve Sam Neill eşlik ediyor. Filmde yer alan yeni oyuncular DeWanda Wise, Mamoudou Athie, Dichen Lachman, Scott Haze ve Campbell Scott.

Hatta yönetmen yeni karakter, Mamoudou Athie’nin için bir rol yaratmış. Trevorrow oyuncu için “Favori oyuncularımdan biri ve birlikte çalışmayı çok istediğim biriydi” açıklamasını yapıyor. 

Filmin görüntü yönetmeni John Schwartzman ise alkışı hak ediyor. Filmdeki görsel efektler sadece bilgisayarda yapılmamış. 100’ün üzerinde set yaratılmış ve uygulamalı ortamlara dijital yaratıklar ve animatronikler yerleştirilmiş. Ekip, ekranda gördüğümüz çoğu şeyin uygulamalı olmasını sağlamak için büyük çaba göstermiş. Animatroniği (hayvan şeklinde robot) önceki filmlerden daha çok kullanılmış. Filmi seyrederken de görüyoruz ki bir anda sahnede bir düzineden daha fazla dinozor görünüyor. Hatta ekip son 30 yılın tüm paleontolojik keşiflerine dikkat etmiş. O yüzden yeni filmde, tüylü dinozorları da göreceksiniz.

EFSANEVİ YÖNETMEN CUMHURİYET’E KONUŞTU

"Jurassic World Hakimiyet" adlı filmin yönetmeni aynı zaman da yapımcı ve yazar da olan Colin Trevorrow bugün gösterime giren filmle ilgili Cumhuriyet'e konuştu.

Sizi bu proje için heyecanlandıran ne oldu?

Jurassic World Hakimiyet, bunca zamandır yapmayı beklediğim film. Modern dünyada dinozorların insanlarla birlikte yaşaması çocukluğumdan beri görmeyi istediğim bir şeydi. Kum havuzunda oyuncuklarımızla oynadığımız oyun bu. O fikirleri hayata geçirmenin bir meydan okuma olacağını, Sam Neill, Laura Dern ve Jeff Goldblum’un karakterlerini geri getirmenin, nasıl değiştiklerini ve bu yeni dünyayı nasıl gördüklerini anlamanın muhteşem bir onur olduğunu düşündüm.

Jurassic World Hakimiyet’i önceki filmlerden daha büyük, daha cesur ve hatta daha nefes kesici yapmayı nasıl başardınız?

Sanırım bunu hikayemiz bunu gerektirdi. Bu film, birbirine paralel giden ve kavuşana kadar giderek birbirine yaklaşan iki doğrusal hikayeyi konu alıyor. Filme büyük bir bakış açısı vererek dinozorları farklı ortamlara koymamıza, insanları tüm dünyada yeni dehşet ve macera formalarına sokmamıza olanak verdi. Görevimiz izleyicilere daha önce görmedikleri bir şey göstermek. Bu yüzden sinemaya gideriz. Bu vaadi özellikle de çocuklara sunmak, görevimin en iyi yanı.

Jurassic World: Yıkılmış Krallık’ta Nublar Adası’nın nasıl yok edildiğine tanık olduk. Ama bazı dinozorlar kurtarıldı ve sonunda serbest dolaştıkları dünyamıza kaçtılar. Bugüne kadar geçen 4 yılda ne oldu?

Onlar sadece kendilerine son derece yabancı olan yeni ortamlara uyum sağlamaya çalışan hayvanlar. Doğal habitatlarından alınıp başka bir kıtaya götürülmüşler. Bu durum dünyamızda her gün olan bir şey, birçok yönden çok tehlikeli ve zarar verici olabilir. Çağlarının dışında olmalarına ve oraya ait olmamalarına rağmen rahat bir şekilde büyüdükleri bir adadan alınmışlar ve başka bir yere konmuşlar. Bu da şaşırmalarına, korkmalarına ve gördükleri yeni şeylerle alarma geçmelerine neden olmuş. Bazı durumlarda tehdit edilmiş ve saldırıya uğramış hissederler. Çok kısa sürede çok tehlikeli bir hal alabilir.

Dinozorların aramızda dolaşması hikayeye bambaşka bir düzey ve görünüm katıyor. Film yapımcısı olarak olasılıklar sonsuz olmalı.

Görmek istediğim çok şey var ve sonsuz bir film yapmamak zordu. Ama bence son film çok iyi bir yere geldi. Olasılıklara çok kaptırıp karakterleri unutmadık. Tekrar izlediğimde hayatımda olan diğer her şeyi unuttum ve maceranın içine girdim. İzleyicilere bu tür bir kaçış bir sunabilmek film yapımcısı olarak ulaştığımız nokta ve bence şu anda buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

Filmde, Owen Grady ve Claire Dearing’i yeniden canlandıran Chris Pratt ve Bryce Dallas Howard yine filmde.

Chris, Bryce ve ben birlikte üç film yaptık ve onları yaparken çok büyüdük. Jurassic World’ü çekerken göreceli olarak gençtik. Bize büyük bir sorumluluk verilmişti ama içine atladık ve hepimiz için çok önemli, gerçek ve yeni bir şey yaptık. Her şeyimi verdik ve neyse ki bizim için film başarılı oldu. Bu olduğunda size başka bir fırsat veriliyor ve bu durumda iki tane daha verildi. Bizim için en önemlisi bu karakterlerin onlarla ilk tanışmamızdan bu yana değişmesi ve gelişmesiydi. Jurassic World’ün başında gördüğünüz Claire, Jurassic World Hakimiyet’in sonunda bıraktığımızdan tamamen farklı. Aynı şey bu filmde farklı, düzey bir sorumluluk alan Owen Grady için de söylenebilir. Sadece bir ebeveyn değil, bu yaratıklarla da gerçekten ruhsal bir bağ kurmuş. Hem Claire hem Owen, kızlarının ve bu hayvanların dünyadaki yerlerini bulmalarını gerçekten istiyorlar. İkisi için de o evrimi yapmak hepimiz için çok önemliydi.

Beyazperdede aralarındaki elektrik çok iyi.

Karakterleriyle bazı ortak karakterleri olan oyuncuları seçmeye çalışıyoruz. İkisinde de performanslarını çok doğal bir hale getiren Claire ve Owen’dan bir parça vardır. Chris ve Bryce’ın arasındaki türden bir elektriği olan iki kişiye rol verdiğinizde o karakterlerin de aynı elektriğe sahip olma ihtimali vardır.

Laura Dern, Sam Neill ve Jeff Goldblum’un orijinal Jurassic Park’taki unutulmaz rollerini ve dinamikleri tekrarlaması nasıldı? 

Bu filmde aşk hikayesinin ikinci bölümü olması fikri konusunda Laura ve Sam’le gerçekten bağ kurdum. Güzel ve nadir olduğunu düşündük. Provada birbirlerine karaktere girip konuştular ve o süreçte filmde yer alan anlar bulduk. Onlar için gerçekçi ve özgün olan şeyler yazdık. Aynısını bir şekilde Jeff’le de yaptım. Ian Malcolm’ın modern dünyamızla ilgili bakış açısının ne olduğu, nasıl değişip değişmediği hakkındaki fikirleri vardı. Filmin başında genç bilim insanlarından oluşan bir gruba verdiği bir konuşma var ve bence Ian Malcolm’ın olduğu kadar Jeff’in de sesi oluyor. Oyuncuları, karakterlerinin yetkilileri olarak görmek çok samimi ve gerçek bir şey yapmamıza yardımcı oldu. Bu da Michael Crichton ve Steven Spielberg’in yaptığı bir filmi gerçekten onurlandırabilecek bir filmi yapmamızın tek yolu buydu.

Bu filmde ayrıca yeni karakterler ve oyuncular da var. Mamoudou Athie ve DeWanda Wise, Ramsay Cole ve Kayla Watts rollerine ne getirdi?

Mamoudou Athie, favori oyuncularımdan biri ve birlikte çalışmayı çok istediğim biriydi bu yüzden onun için bir rol yarattım. Seçmeleri olmadı. DeWanda Wise, uzun bir süre sinemanın bir parçası olacak bir güç ve yeteneğini ilk kez global izleyiciyle paylaşabildiğim için çok şanslı hissediyorum. Cadılar Bayramı’nda Kayla Watts kostümü giyen binlerce kız olacağından hiç şüphem yok. İkonik.

Sonra tabii ki dinozorlar var…

Bu film, dinozorları ekranda resmetmek konusunda çok büyük adımlar attı. Önceki filmlerde hala Jurassic Park’taki orijinal fikir olan, genomların kurbağa DNA’sıyla tamamlandığı fikrine sadıktık. Bunlar bir açıdan eğlence parkı canavarlarıydı. Ama bu filmde Biosyn’in yeni ileri teknolojileri var ve bize farklı kurallar verdi.  Son 30 yılın tüm paleontolojik keşiflerini aldık ve daha kesin hayvanlar olma fırsatını benimsedik. O yüzden tüylü dinozorlarımız var.

Ondan sonra buradaki başlıca ana teknik zorluklar neydi?

Filmlerimizdeki görsel efektler sadece bilgisayarda yapılmadı. 100’ün üzerinde set yaptık ve uygulamalı ortamlara dijital yaratıklar ve animatronikler yerleştirdik. Üç film boyunca çok şey öğrendik. Dinozorları bu filme kadar bizim dünyamıza koymadığımıza memnunum çünkü gerçekçi olmasını nasıl sağlayacağımızı anlamak için o derslerin hepsine ihtiyacımız vardı. Ekranda gördüğünüz çoğu şeyin  uygulamalı olmasını sağlamak için büyük çaba gösterdik. Animatroniği öncekinden daha çok kullandık. Sanırım bir anda sahnede bir düzineden daha fazla dinozor vardı. Bir rüyanın gerçekleşmesiydi.

Jurassic World üçlemesinin sonuncusu çıktığı için filmleri yapmış biri olarak tüm deneyime nasıl bakıyorsunuz?

Henüz tüm süreci sindirebildiğimden emin değilim. Bu filmle on yıla yakındır hayatımda. Başladığımızda çocuklarım çok küçüktü, şimdi ergen oluyorlar. Bu hikayeleri yaratma ve dünyayla paylaşma fırsatı verildiği için onur duyuyorum. Hayatımın macerasıydı.

İzleyici Jurassic World Hakimiyet’ten ne beklemeli?

Yaşadığımız dünyadan birkaç saatliğine uzaklaşmayı beklemeliler. Sonra bittiğinde umarım salondan bu filmin anlamlı ve tınlayıcı bir yanı olduğunu düşünerek çıkarlar. Dinozorlar, bu gezegende çok küçük bir zaman diliminde bulunduğumuzun kanıtı. Var oluşumuz çok hassas. Yeryüzünde yaşamış en güçlü yaratıklar bile sonsuza dek kalmamış.