“Çizgi Bir Uçtan Öbür Uca”

Paris’te yaşayan Onay Akbaş’ın “Çizgi Bir Uçtan Öbür Uca” adlı sergisi, Ordu Taşbaşı Sanat Alanı’nda sanatseverlerle buluşuyor.

“Çizgi Bir Uçtan Öbür Uca”
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.12.2024 - 10:29

Paris’te yaşayan Onay Akbaş’ın “Çizgi Bir Uçtan Öbür Uca” adlı sergisi, Ordu Taşbaşı Sanat Alanı’nda sanatseverlerle buluşuyor. 20 Aralık 2024 ile 22 Şubat 2025 tarihleri arasında açık olacak olan sergi, Akbaş’ın sanata ve hayata dair özgün bakış açısını yansıtan eserlerini bir araya getiriyor. Paris, İstanbul, Mersin ve İzmir’den sonra Ordu’ya taşınan bu sergi, sanatçının yaratıcı sürecine ışık tutan kapsamlı bir seçki sunuyor. Küratörlüğünü Emre Zeytinoğlu’nun üstlendiği sergi, hem teknik hem de kavramsal açıdan sanatçının sanat anlayışını detaylı bir şekilde gözler önüne seriyor.


Onay Akbaş’ın eserleri, yalnızca birer görsel şölen değil, aynı zamanda belleğin, mekânın ve sanatçının bireysel yolculuğunun bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Fatsa’da başlayan yaşam yolculuğundan Paris’teki olgunluk dönemine uzanan bu süreç, eserlerinde bir uçtan diğer uca yayılan bir bütünsellik yaratıyor. Sanatçı, her bir eserinde, geçmişin izlerini ve anıların bellek üzerindeki etkisini sorgularken, bu etkilerin günümüz algıları üzerindeki dönüştürücü gücünü açığa çıkarıyor. Onun eserleri, sadece geçmişte yaşanmış olayları değil, belleğin bu olayları yeniden şekillendirerek güncel yaşam üzerindeki görünmez etkisini yansıtıyor.


Akbaş’ın eserlerindeki bir diğer önemli özellik ise, kullanılan malzemelerin eserle bütünleşmiş anlamlar taşıması. Zonguldak maden işçilerini konu alan desenlerinde tükenmez kalem tercih etmesi, yalnızca estetik bir seçim değil, aynı zamanda işçilerin çalışma koşullarına dair güçlü bir metafor. Maden ocaklarının derinliklerinde, kömür tozunun her yere sinmiş olduğu bu karanlık dünyada, kurşun kalem gibi geleneksel bir çizim malzemesinin iz bırakması neredeyse imkânsız hale geliyor. Bu nedenle tükenmez kalem, Akbaş’ın bu eserleri için hem işlevsel hem de simgesel bir araç haline geliyor. Kalemin zorunlu bir seçim olarak öne çıkması, aynı zamanda maden işçilerinin zorlu yaşam koşullarını, ellerinde olan sınırlı imkânlarla mücadelelerini temsil ediyor.


Bu desenler, yalnızca maden işçilerinin fiziksel dünyasını değil, aynı zamanda onların ruh hallerini, zihinlerindeki karanlık ve ışık arasındaki mücadeleyi de yansıtıyor. Her bir çizgi, sanatçının gözlemlerinin ve belleğinin birleşimiyle, işçilerin gündelik yaşamlarının bir tasviri olmaktan çıkıp, evrensel bir direnişin ve insan onurunun sembolüne dönüşüyor. Zonguldak’ta yeraltı tünellerinde çalışan işçilerin gerçekliği, Akbaş’ın çizgilerinde bir nevi ruhsal bir sembol olarak yeniden hayat buluyor.


Sergi, Akbaş’ın yaratıcı sürecini anlamak için eşsiz bir pencere sunuyor. Sanatçı, resimlerini bir yolculuk olarak tanımlıyor ve bu yolculuğun her aşamasında karşılaştığı sürprizlere açık bir şekilde ilerliyor. Eskizden tamamlanmış bir tabloya kadar geçen süreyi bir “mutfak” olarak betimleyen Akbaş, bu yaratım sürecinin her detayını görünür kılmayı önemsiyor. Her bir çizginin, sanatçının belleği ile doğrudan bir bağ kurduğu ve o anki pratiğin bir dışavurumu olduğu bu süreç, sanatçının eserlerinde bir bütünlüğe ulaşarak izleyiciye sunuluyor.


Bu sergi, Akbaş’ın sanatında sokak yaşamının, belleğin ve bireysel deneyimin nasıl iç içe geçtiğini anlamak için eşsiz bir fırsat sunuyor. Onun sanatında sokak, yalnızca bir ilham kaynağı değil, aynı zamanda sanatçının sanatsal kimliğini inşa ettiği bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, Akbaş’ın eserlerinde, sokaktan tuvale taşınan bir “uçtan uca” yolculuk hissini güçlendiriyor. Sergide yer alan eserler, sanatçının geçmişten günümüze uzanan bireysel serüveninin birer yansıması olarak izleyiciye sunuluyor.


Onay Akbaş’ın eserleri, yalnızca görsel olarak etkileyici değil, aynı zamanda sanata dair daha derin bir anlam taşıyor. Onun için resim, bir fikir ya da bir duygunun doğrudan temsilinden çok, bellekle kurulan bir bağ ve geçmişle bugün arasında kurulan bir köprü. Sanatçı, her eserinde bu bağlantıyı sorgularken, izleyiciyi de kendi geçmişine ve deneyimlerine dair bir yolculuğa davet ediyor. Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen bu sergi, sanatseverler için Akbaş’ın sanatsal evrenine bir yolculuk yapma imkânı sunuyor. Sanatçının hem yaratıcı sürecine hem de bireysel hikâyesine tanıklık etmek isteyenler, bu eşsiz sergiyi 22 Şubat 2025’e kadar ziyaret edebilir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler