Ağrı’da bulunan kalıntılar Nuh’un Gemisi’ne ait olabilir

Uzmanlar Ağrıda bulunan bazı tarihi kalıntıların Nuh’un Gemisi’ne ait olduğunu düşünüyor. Kalıntılardan alınan numunelerin ilk sonuçları çıktı. Sonuçlara göre alanda milattan önce 5500 yılından itibaren insan faaliyetleri olduğu düşünülüyor.

Ağrı’da bulunan kalıntılar Nuh’un Gemisi’ne ait olabilir
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 26.10.2023 - 11:35

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından kurulan araştırma ekibinin geçen yıl Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde, 'Nuh'un Gemisi' kalıntılarının olduğuna inanılan alandan alınan kaya ve toprak numunelerinin ilk sonuçları çıktı.

Sonuçlara göre, bölgede milattan önce 5500 ve 3000 yılları arasındaki dönemden itibaren insan faaliyetlerinin olduğu belirlendi.

Prof. Dr. Faruk Kaya, "Tarihlendirmeyle birlikte geminin burada olduğunu söylemek mümkün değil. Bunun ortaya çıkabilmesi için uzun süreli çalışmamız gerekiyor. Bundan sonraki dönemde İTÜ, Andrew Üniversitesi AİÇÜ öncülüğünde ortak çalışma yapma konusunda mutabakata vardık. İleriki süreçte 3 üniversite bu alanda çalışmalarını sürdürecek" dedi.


Doğu Anadolu Bölgesi'nin haritasını çizmek için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait uçakla bölgede uçuş yapan harita mühendisi Yüzbaşı İlhan Durupınar'ın 11 Eylül 1959'da Doğubayazıt ilçesinin Telçeker ve Üzengili köyleri arasındaki arazide keşfettiği, 'Nuh'un Gemisi'ne ait olduğu iddia edilen kalıntılar, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Her geçen yıl artan toprak kayması tehdidinde olan kalıntıda, dev yarıklar oluştu. Toprak kayması nedeniyle yapısında bozulmalar oluşan kalıntıda bilimsel araştırmalar için AİÇÜ ile İTÜ arasında yapılan iş birliğiyle 'Ağrı Dağı ve Nuh'un Gemisi Araştırma Ekibi' kuruldu. Akademik iş birliği protokolü kapsamında oluşturulan ekip, geçen yıl aralık ayında bölgede ilk çalışmasını yaptı. Aralarında jeofizik, kimya, jeoarkeoloji araştırmalarında uzman akademisyenlerin bulunduğu grup, bölgedeki incelemelerinde toprak ve kaya parçalarından oluşan çok sayıda numune topladı. Kalıntılardan alınan numuneler incelenmek üzere İTÜ laboratuvarlarına gönderildi.

NUMUNELER YAŞLANDIRILDI

Özel izinler alınarak toplanan 30'a yakın kaya ve toprak numuneleri, İTÜ laboratuvarlarında incelemeye alındı. Yaklaşık 1 yıl süren çalışmanın ardından alınan numeneler yaşlandırıldı. Laboratuvarlardan çıkan ilk sonuçlara göre bölgeden alınan numunelerin killi malzemeler, deniz malzemeleri ve deniz ürünleri oldukları belirlendi.

Laboratuvar sonuçlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan AİÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya, incelenen örneklerin, yaşlandırma çalışmasında 3500 ile 5000 yıl öncesine ait olduklarının belirlendiğini belirterek, şunları söyledi:

"2022 yılında İstabul Teknik Üniversitesi ile gerçekleştirmiş olduğumuz proje kapsamında Telçeker-Üzengili köyleri arasında yer alan Nuhun Gemisi kalıntısı olduğunu inanılan alanla ilgili devam eden laboratuvar çalışmalarının sonuçları kısmen belli oldu. Uzun soluklu bir çalışma olduğundan dolayı laboratuvar çalışmaları henüz tamamlandı. Ancak buradan yapılan çalışmalardan elde edilen ilk tespitlere göre bölgede Kalkolitik dönemden beri yani milattan önce 5500 ve 3000 yılları arasındaki dönemden itibaren insan faaliyetlerinin olduğu düşünülmektedir. Hazreti Nuh'un tufan hadisesinin de günümüzden 5 bin yıl öncesine gittiği bilinmektedir. Tarihlendirme anlamında bu bölgede de yaşantının olduğu ifade edilmektedir. Bu laboratuvar sonuçlarında ortaya çıktı. Tarihlendirmeyle birlikte geminin burada olduğunu söylemek mümkün değil. Bunun ortaya çıkabilmesi için uzun süreli çalışmamız gerekiyor. Bundan sonraki dönemde İTÜ, Andrew Üniversitesi AİÇÜ öncülüğünde ortak çalışma yapma konusunda mutabakata vardık. İleriki süreçte 3 üniversite bir araya gelip, yeni komisyonlar oluşturarak bu alanda çalışmalarını sürdürecek."

AĞRI VE CUDİ'DE ARAŞTIRMA

Bu arada  AİÇÜ ile İTÜ'nün ortaklığında düzenlenen 7'nci Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh'un Gemisi Sempozyumu'nda da konunun ele alındığını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Sempozyum bir önemli noktası da Mezopotamya bölgesi olarak bildiğimiz, Kur'an-ı Kerim ve Kitabı Mukaddes'te geçen Cudi ve Ararat'ta birlikte araştırma yapılmasıyla daha etkili sonuç alınabileceği kararına vardık. Bundan böyle hem Cudi hem de Ağrı Dağı'nda çalışmaları yoğunlaştırarak devam ettireceğiz" dedi. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon