Davutoğlu’nun tasfiyesi, çevresinin de tasfiyesi demek. Siyasette gelenler, ekiple gelip ekiple gidiyorlar.

Bunun yansımaları da ortaya çıkt

Saray yanlılarının yönetimindeki Yeni Şafak gazetesinin Gerçek Hayat dergisi, “Türk siyasetinde pelikan lekesi” kapağıyla, “yandaş” oldukları bilinen 5 gazeteciyi hedef gösterdi.

Altına da şunları yazdı:

“Pelikan Dosyası’nı kim ne amaçla hazırladı? Dosyanın internete kimler tarafından salındığına, kimlerin geniş kitlelere ulaştırmak için mesai harcadığına, kimlerin yazıyı eleştirenlerle kavgaya giriştiğine, dahası bizzat yazıda kimlerin ‘övüldüğüne’ baktığımızda şu beş isim çıkıyor karşımıza: Hilal Kaplan, Melih Altınok, Kurtuluş Tayiz, Cemil Barlas ve Haşmet Babaoğlu.”

Bugünlerde adı “Davutoğlu” ile anılmak, canlı canlı ölmek olduğu için, adı geçenler rahatsız oldu tabii. Hilal Kaplan da Twitter’dan cevap verdi:

“Madem o yazılar ‘hain’likti, ne diye Yeni Şafak beni yazar kadrosuna dahil etti ve 4 yıl yazmama izin verdi?

Kaplan bununla da yetinmedi ve şöyle dedi: “Biz ‘mahalle’ dışından gelen kiracılarsak, neden Erdoğan’a otoriter diyen yazarlar YŞ’ın baş köşesinde ev sahibi?”

A..B... tahminler var ama bu ismin kim olduğunu da, nasılsa başına geleceklerden öğreniriz.

Depresyon için spor

Selim Avcı’nın yönettiği, İlhan Şeşen ve Türkü Turan’ın oynadığı “Saklı” filmini ilk 3 günde 29, iki haftada ise 429 kişi izlemiş. Filmin oyuncusu Türkü Turan da yogaya başlamış. Egzersiz yapmanın, depresyona iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştı.

“Filmimi az kişi izledi” demeyip, spor yapmaya devam.

Başbakan’ın devrildiği yalı

Eskiden, “bakan deviren kadın” vardı. 70’lerde İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş evine girerken görüntülenince, Aynur Aydan’ın adı böyle çıktı. Devir değişti, şimdi, “Başbakan deviren yalı” var.

Peki bu nerden çıktı derseniz, anlatalım. Malum, Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkındaki “Pelikan Dosyası” internete sızdı. Sızdıranlar, Davutoğlu’nun Erdoğan’a yaptığı “yanlışların” şeceresini çıkarmış, Arınç’ın elini sıkmasını bile “İsyan” diye dosyalamıştı. Dün itibarıyla Pelikan Dosyası’na karşı hamle geldi.

“Pelikan Yalısı” ismiyle açılan bir blog sitesinde (pelikaninyalisi. wordpress.com), “Pelikan Dosyası”nın bir yalıda hazırlandığı iddia edildi ve fotoğrafı paylaşıldı. Şunlar yazıldı: Pelikan bildirisi başlığı ile yayınlanan ve Başbakan Davutoğlu’nu hedef alan bildiriyi kim neden yazdı? Bu aslında herkesin cevabını bildiği bir sır. Bildiri ilk olarak şu twitter kullanıcıları tarafından paylaşıldı:

Cemil Barlas, Atifet Ulusoy, Filiz Gündüz, Elif Şahin, Merve Taşçı. Peki isimsiz, imzasız kimsenin daha önce haberdar olmadığı yeni açılan bir blogda yayımlanan bu bildiriyi ilk keşfeden ve bunu iştahla paylaşan bu grubun ortak özelliği neydi? Aynı kişiler için çalışmaları... Üstelik Kuzguncuk’ta, aylık kirası en az 20 bin TL olan bir beyaz yalıda...

20 bin TL kirası var

Şimdi bu görkemli yalıda çalışan ekibe biraz daha yakından bakalım. Yalıyı kiralayan STK’nın adı Bosphorus Global (Boğaziçi Küresel Çalışmalar Merkezi). İnternet sitelerinde (bosphorusglobal.org) kim olduklarına, merkezlerinin neresi olduğuna dair hiçbir bilgi yok. Tam bir perili köşk hikayesi...

Ancak STK’nın başında Süheyb Öğüt ve eşi Hilal Kaplan’ın olduğu herkesin bildiği sırrın bir parçası. Pelikan bildirisi yazısını ilk paylaşan isimler olan @atifetulusoy, @elifsahinkls ve @filiz_ gunduz bu yalıda Hilal Kaplan ve Süheyb Öğüt ile çalışıyor. Yazıyı ilk paylaşan kişi olan, @mervetasci14 ve tam yazının yayımlanması ile aynı dakikalarda ‘nihayet hayırlı şeyler oluyor’ diye

Emre Uslu tarzı arkadan gerilim tonu veren @hasmetbabaoglu da yalının müdavimlerinden, 17 kişinin çalıştığı yalı geçtiğimiz yıl Ağustos ayında tutuldu. Görünüşte lobicilik. :) ve fact-checking projeleri yürülen mekan aslında başbakanın devrildiği operasyonun tam merkezi. Tam 9 aydır bu insanların aylık masraflarını, kim ne için karşılıyor? Pelikan bildirisi neden yazıldı sorusu ile bu sorunun cevabı aynı. Yalıyı kim finanse ediyor? Cevabı yakında yine bu sitede.”

Demlemeye alırsan demlemeye alınırsın

H Bir bıyıklı daha iç sevmedim bu sözü ama maalesef yaşananlar aynen böyle. Erdoğan, muhtarları toplayıp “Yeni anayasa” dedikçe, Davutoğlu da “Gündemimizde yok” dedi. Erdoğan yine muhtarları topladı, yine “Yeni anayasa” dedi. Davutoğlu, uçakta gazetecilere “Yeni anayasayı demlemeye aldık” dedi. Sonunda bir gördük ki, Davutoğlu demlemeye alınmış. Buradan şu sonuç çıkıyor: Kim yeni anayasa yapacaksa, baş

bakan o olacak.

Bir bıyıklı daha

Yalçın Akdoğan bıyık bırakmaya başladığında, Başbakan koltuğu doluydu. Ama Akdoğan’ın

“Davutoğlu’nun gideceğini bilmesini varsayabiliriz. Çünkü

Erdoğan’a çok

yakın. Sonra Bekir Bozdağ bıyık bıraktı. 

Bozdağ, adı başbakan adayları arasında geçen 3 B’den biri. Binali Yıldırım ve Berat Albayrak’la birlikte adı anılıyor Bekir Bozdağ’ın. Efkan Ala’yı unutmayalım. Hafta sonu da Yalçın Akdoğan, Tuğrul Türkeş’in bıyıklı fotoğrafını twitledi ve “Bıyık akımı tutacak gibi” dedi. Başbakan olacaksa insan, bıyık da bırakır, sakal da.

Şüpheniz mi var?