Emperyalistler niçin Atatürk’e düşman?

23 Ocak 2020 Perşembe

Başlıktaki soruya hemen “Bu ne biçim soru, elbette savaşta onları yendiği” için yanıtını vermeyin:

Doğru ama eksik yanıt vermiş olursunuz!

İsterseniz bu soruyu yanıtlamaya, doğru ama hepsi tek başlarına eksik kalan bazı gerçekleri anımsatarak devam edelim:

1) Evet, önce Çanakkale’de onları yenerek, emperyalistlerin kendi aralarındaki savaşta İngiliz ve Fransızların Karadeniz’e çıkarak müttefikleri Rusya’ya, Rus Çarı’na destek olmalarını engelledi.

Böylece Rusya’da önce Menşevik sonra Bolşevik devrimlerinin gerçekleştirilmelerine de ortam sağladığı için bu yenilginin acısı hiç unutulmadı.

2) Sonra tüm Emperyalist Dünya’yı, Kurtuluş Savaşı’nda, Batı’da Yunan ordularıyla, Doğu’da Ermeni ordularıyla, içerde İngiliz, Fransız ve İtalyan karakollarıyla, tüm ülkede Halife Ordusuyla ve Padişahçı isyanlarla savaşarak, yendi.

3) Sevr’de yok edilmek istenen bir milleti ve bir devleti, Lozan’da bütün dünyaya Türkiye Cumhuriyeti olarak yeniden kabul ettirdi.

Bu arada Kurtuluş Savaşımızı “Antiemperyalist değildi; basit bir Türk-Yunan savaşıydı”  diye küçümsemek isteyen Kemal Tahir gibi önyargılı yazarlarımıza veya geri zekâlı cahillere yanıt olarak Lozan’da karşımızda oturan devletleri anımsatalım:

Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, Yugoslavya...

Ve soralım bunlara: Kurtuluş Savaşı sadece bir Türk-Yunan savaşı idiyse bu devletlerin Lozan’da karşımızda ne işi vardı?

4) Temelleri 1853-1856 Kırım Savaşı ile atılan borçlanmalar sonunda, 1881’de ilan edilen Düyunu Umumiye ile başlayan çöküş ve paylaşım sürecinde, Balkanlar’ı ve özellikle de Ortadoğu’yu almalarına rağmen, İstanbul’u, İzmir’i ve Trakya’yı, Anadolu’nun geri kalan kısımlarıyla birlikte halkı çoğunlukla Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakmak zorunda kaldıkları için Emperyalist dDünya ve özellikle bağnaz Hıristiyan politikacılar Atatürk’ü hiç affetmediler.

5) Türkiye Cumhuriyeti’nin Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu gibi üç jeostratejik bölgeyi birden kontrol eden bir konumda olması, Karadeniz’e çıkışı denetlemesi Emperyalistler için hep bir engel, bir tehlike olarak görüldü.

6) Emperyalistler, petrol bölgelerini, din devleti olan aile/aşiret diktatörlükleri aracılığıyla kontrol ettikleri için, Müslüman bir toplumda Dinsel Diktatörlük yerine, Demokratik bir Rejim uygulamaya yönelen ve halkı çoğunlukla Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti, hem Ortadoğu diktatörlüklerine hem de onların efendileri olan Emperyalistlere karşı tehlikeli bir siyasal örnek oluşturuyordu.

Onun için Arap Emperyalizmi de Batı Emperyalizmi ile birlikte Atatürk’e düşmandı.

***

Tek tek sıraladığım bütün bu nedenler, Emperyalistlerin Atatürk’e düşman olmaları için yeter de artardı bile...

Fakat bunlardan farklı olan öyle bir neden var ki, Batı Emperyalizminin bütün düşmanlığını ve bu düşmanlığın altında yatan tarihsel, sosyolojik ve psikolojik bütün nedenleri kapsıyor ve günümüzdeki Emperyalist Atatürk düşmanlığını açıklıyor:

Atatürk Batı Emperyalizmine, Batı’nın Temel İnsan Hak ve Özgürlükleri bağlamında, Laik Demokrasi adına karşı çıkıyordu...

Yani Batı Emperyalizmini, onların övündükleri değerler adına yenmiş ve yeni kurduğu devlette de o ilkeleri uygulamaya koymuştu.

Böylece Batılı Emperyalistlerin özellikle kendi okullarını açarak kültürlerini yaydıkları sömürgeci yaklaşım ters tepiyor, Batı, sömürdüğü ülkelerde, bizzat kendi öğrettiği “Özgürlük”, “Bağımsızlık”, “Laiklik”, “Demokrasi”, “İnsan Hakları” gibi değerlerin bu ülkelerdeki liderler ve halklar tarafından benimsenmesi ve savunulması ile yenilgiye uğratılıyordu.

İşte bu nedenle, Samuel P. Huntington, Sovyetler Birliği çöktükten sonra yazdığı “Uygarlıklar Çatışması” kitabında Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin aleyhine koskoca bir bölüm ayırdı...

İslam Dünyası’na “Amerika, Kanada, Kuzey Avrupa ve Avustralya’dan başka hiç kimse gerçek ‘Batılı’ olamaz, bize yetişemez ve bize benzeyemez, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti bu nedenle yanlış yoldadır” diyerek faşist yüzünü açıkça ortaya koydu...

Ve utanmadan “Kadın hakları ve laiklik, Emperyalist değerlerdir. Siz bunlara inanmayın, kendi geleneksel değerlerinize bağlı kalın” diye öğüt verdi!

***

BATI EMPERYALİZMİNE DE, ONLARIN İŞBİRLİKÇİSİ OLAN DİNCİ ARAP EMPERYALİZMİNE DE HAYIR!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları