‘Psikanaliz Defterleri-Çocuk ve Ergen Araştırmaları’... Necdet Neydim’in yazısı...

Türkiye’de ergen araştırmalarının gittikçe artan bir ivmeyle geliştiğini görüyoruz. Bunu ortaya koyan göstergelerden biri de ele aldığımız “Psikanaliz Defterleri-Çocuk ve Ergen Araştırmaları” dergisi. Derginin bu sayısında çok önemli bir konuya değinilmiş. “Kıskançlık ve Haset”. Hem dergiye hem de konuya dikkati çekmek için bu sayıyı gündeme taşımaya çalıştım.

Yayınlanma: 01.04.2022 - 00:01
Abone Ol google-news

Türkiye’de psikanaliz, özelinde ergen psikanalizi çeyrek yüzyılı aşan bir geçmişe ancak sahip olabilmiştir. Bu konuda öncü çalışmalar yapan değerli akademisyenlerin bu sürecin gerçekleşmesinde önemli katkıları vardır.

Psikanaliz alanında çalışanlar bu alanın gelişmesi ve uluslararası saygınlık getirecek kurumsallaşmaları gerçekleştirmiş yayınları ve etkinlikleri ile bunu sürdürülebilir bir düzeye taşımışlardır.

Bu çalışmalardan biri de ülkemizde hâlâ anlamakta ayak dirediğimiz ergen sorunları ve bu sorunlara dönük ergen psikanalizi çalışmaları. “Psikanaliz Defterleri-Çocuk ve Ergen Çalışmaları” bu alanda öncü bir çalışma ve süreli bir yayın olması da ayrıca önemli.

Popüler bilimsel bir dergi olarak kamusal alana çıkan bu derginin üzerinde çalışılan alana yönelik toplumsal bilgi ve bilinci geliştirici etki yapacağından kuşkum yok. Dergide özgün ve çeviri yapıtların yer alacağı belirtiliyor.

Bu yazıda ele alacağımız derginin konusu “Kıskançlık ve Haset”. Psikanalizin babası sayılan Sigmund Freud’un “Kıskançlık, paranoya ve eşcinsellikte bazı nevrotik düzenekler” başlıklı metni derginin ilk makalesi ve Freud’un 1921 de bu makaleyi ele aldığı bilgisi önsözde paylaşılıyor.

‘FREUD VE LACAN’DA KISKANÇLIK VE HASET’

Dergi bileşenlerinden biri olan Talat Parman, “Freud ve Lacan’da Kıskançlık ve Haset” başlıklı yazısında bu kavramlara dönük farklı dillerde kökenbilimsel araştırmaya yönelir. Haset ve kıskançlığı ele alırken bu kavramların masal ve mitolojide ve edebiyatın farklı alanlarında karşılığını bulabileceğimiz saptamalar yapar.

“Jack ve Fasulye Sırığı” masalında netleşen Freud’un “penis hasedi” olarak tanımladığı kavramın yanı sıra yine masallarda ve mitolojide karşımıza çıkan “kardeş kıskançlığı” ayrı bir tanım olarak ortaya konur.

‘ÇOCUKLARDA KISKANÇLIK VE HASET’

“Çocuklarda Kıskançık ve Haset”… Bu makaleyi Cansu Güney dilimize kazandırmış. Yazıda Marcelli, bu alanda ortaya konmuş kuramsal kitaplardan biri olan Haset ve Şükran kitabını ele alıyor.

Her hasedin temelinde arzunun olduğunu belirten Marcelli, kardeş kıskançlığı konusunu dinsel kaynaklara gönderme yaparak değerlendiriyor. İçeriğinde özellikle dikkatle ele alınması gereken değinmeler olan bu makale aile içi ilişkilerde sorgulamalara yol açacak bir inceleme.

‘ÇOCUK VE ANNE BABANIN PSİKANALİTİK TEDAVİ SÜRECİNDE KISKANÇLIK VE HASET’

“Çocuk ve Annebabanın Psikanalitik Tedavi Sürecinde Kıskançlık veya Haset”… Özgecan Atabay çevirmiş Bianca Lechevalier’in bu makalesini.

Yazıda doğu kültüründe çocuğun bir övünç nesnesi olarak ortaya çıkartılmaması ve bu yapıldığında onu korumak için mavi boncuk takılmasının kem gözlere karşı bir koruma eylemi olarak tanımlandığını görüyoruz.

Hasedin iki kişi arasındaki ilişkide oluştuğuna değinen Lechevalier, kıskançlığın ancak üç kişi arasındaki nevrotik bir ilişkide oluşacağına vurgu yapıyor.

BABA HASEDİ

“Baba Hasedi”… Alper Şahin’in yazısı babaların çocuklarını öldürmesi olayını ele alıyor. Bunu yaparken yola edebiyattan bir örnekle çıkıyor. “Dede Korkut Oğuznameleri”ndeki Dirse Han’ın oğlu Boğaç Han’ı öldürmek istemesini sorguluyor.

“Evlat Edinme Kökene Tuzak Kurduğunda”… Defne Sargan Gouban çevirmiş Bernard Penot’un metnini.

“Kıskançlık veya hasedin insan ilişkilerinin gelişim sürecinde oynadığı çok önemli rol, bazı evlat edinme süreçlerinin talihsiz bir yöne doğru evrilişinin birincil nedeni olarak ve ancak kuşaklarötesi denebilecek bir düzlemde açıklanabilir” diyor yazar metnine başlarken.

Çalıştığı hastanede edindiği deneyimleri paylaştığı bir makale Penot’un makalesi. Hastanede bulunan ergen hastaların önemli bir kısmının evlat edinilmiş çocuklar olduğunu vurgulayan Penot, bu çocuklara yönelik uygulanan tedavinin biyolojik annebabalarıyla yaşayan çocuklara dönük tedaviden daha farklı olduğunu anlatıyor.

‘YAKAN, YOK EDEN, PARÇALAYAN DUYGULAR’

“Yakan, Yok Eden, Parçalayan Duygular”… Pınar Kanlıkılıçer makalesinde İngiliz feminist psikanalist Juliet Mitchel’in kuramına dayanarak William Golding’in Sineklerin Tanrısı romanını ele alıyor ve bir adada yaşamak zorunda kalan bir grup çocuğun sınırları olmayan ve kapsanmadıkları bir dünyada kendi kıskançlık ve haset dürtüleriyle kendi kendilerini yok edişlerini sorguluyor.

“Haset Kavramı ve Yorumlama Farklılıkları”… Yasemin Cengiz, bu yazısında haset kavramının tarihsel gelişimini ele alıyor. Tarihsel süreçte konuyu ele alan psikanalistlerin görüşlerini karşılaştırmalı olarak değerlendiriyor ve ortaya çıkan ortaklık çelişkileri saptamaya çalışıyor.

‘KISKANÇLIK VE HASEDİN SINADIĞI ARKADAŞLIK’

“Kıskançlık ve Hasedin Sınadığı Arkadaşlık”… Ayla Yazıcı makalesinde klinik bir olgudan yola çıkarak ve E Ferrante’nin Napoli Hikayeleri kitabına da değinerek arkadaşlık ilişkisini ele alıyor.

“Ayna Ayna Sen de Kimsin?”… Meltem Narter bu yazısında sosyal psikoloji açısından ergenlik krizi, kıskançlık ve haset konularını ele alıyor. Bu çalışmayı Durkheim’ın kuramsal bakış açısıyla sorgulayan Narter, sosyal psikolojinin insanın çok özel karmaşık ve narin olan sosyal davranışlarıyla ilgilendiğini vurguluyor.

EDEBİYATTAN YOLA ÇIKAN METİNLER

Kerime Camadan “Baharın buhranlı uyanışı” başlıklı yazısında Robert Musil’in Türkçeye Genç Törles başlığıyla çevrilen romanını ele alıyor.

Yavuz Erten ise Nahit Sırrı Orik’in Kıskanmak romanındaki kardeş kıskançlığına değiniyor.

Çevirisini Çağla Çakır’ın yaptığı İsee Bernateau’nun “Proustçu Kıskançlık ya da Aşk Nesnesine Bütünüyle Sahip olma Düşlemi” başlıklı makalesinde, Proust’un Kayıp Zamanın İzinde romanı ele alınıyor.

Romanda aşk, sevilen kişiyi elinde tutmaya yönelik bir istek olarak tanımlanır. Ama onu yitireceği duygusu hep baskın durumdadır.

Öyle bir oturuşta bitirilecek bir dergi değil bu. Sürekli sorgulayarak karşılaştırarak ve hayatı, insanı ve özelinde ergeni anlamaya çalışarak okunması ve izlenmesi gereken bir dergi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler