Misafir mi, göçmen mi, yerli mi?

“Almanya’ya İşgücü Göçünün 60. Yılı” alt başlığıyla İBB tarafından yayımlanan ve Murat Tosun’un koordinatörlüğünde hazırlanan Misafir Göçmen Yerli, 23 yazarın araştırma yazılarından oluşuyor. 21 bölümden oluşan 616 sayfalık kitapta, can alıcı göç sürecinin kronolojisi sosyolojik, ekonomik ve politik yansımalarıyla, belgesel fotoğraflarla bütünlenen bir yapıda ortaya koyuyor.

Misafir mi, göçmen mi, yerli mi?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.12.2021 - 00:03

BOMBA GİBİ PATLAYAN İŞGÜCÜ ANLAŞMASI!

30 Ekim 1961’de, Almanya ile Türkiye arasında İşgücü Anlaşması’nın imzalanmasından sonra, olanlar oldu!

“Almanya işi birdenbire patladı. Bomba gibi. Kızmış, gelinmiş, çocukluymuş, güzelmiş, yüklüymüş, armış, namusmuş... Kimse aldırmıyordu. Herkes yazılıyordu Almanya’ya.” Ümit Kaftancıoğlu, “Gülamber Almanya’da” (1975) öyküsünde Almanya’ya gitmek isteyenleri böyle ele alıyor.

Geride kalanlar “ortada kalmış, devleti, hükümeti, kimsesi olmayanlar” Almanya’ya gitmek için İş ve İşçi Bulma kuyruklarına katılırlar.

Orhon Murat Arıburnu ise gün gün çoğalmayı şöyle görür: “Almanya’nın ortasında Ahmet/ Almanya’nın ortasında Mehmet/ Ayşeler,/ Fatmalar,/ Darmadağın, kıyamet!” (Bu Yürek Sizin / 1976)

Bekir Yıldız da “Alman Ekmeği” (1974) kazanmak için Almanya’ya giden milyonlardan biridir. Çünkü “Almanya’da çok para kazanacaklardı. Gazeteler yazıyordu. Almanya’da çöpçüler bile ayda binlerce lira kazanıyor diye.” (Burhan Arpad / Büyük Kapının Önünde Bir Fener / 1973)

Fazıl Hüsnü Dağlarca da Almanya’daki “Çöpçülerimiz”i “Düşmüşüm vay düşmüşüm el kapılarına” (1977) diyerek anar.

“Mendilimde Kan Sesleri”nde (1970), “Çocuklar, kadınlar, erkekler/ Trenler tıklım tıklım/ Trenler cepheye giden trenler gibi/ İşçiler/ Almanya yolcusu işçiler/ Kadınlar/ Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi/ Ellerinde bavullar, fileler/ Kolonyalar, su şişeleri, paketler/ Onlar ki, hepsi/ Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler” diyen Edip Cansever şöyle sürdürür saptamalarını:

“Dağılmış Pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar/ Ve dağılmış Pazar yerlerine memleket”

BAŞTAN MİSAFİR İŞÇİYDİLER, EL ÜSTÜNDE TUTULDULAR!

Memleketimiz ne zaman dağılmadı ki, ne zaman “Pazar yerlerine” benzemekten kurtuldu ki?

Baştan “misafir” işçiydiler. El üstünde tutuldular. Kısa süreliğine gidilip gelinecekti gurbete. Biriktirdikleri paralarla evler, arsalar, dükkânlar alınacaktı.

Sonra “göçmen” işçi oldular. Sonra dönenler döndüler, sonra pişman olup, yolunu bulup geri geldiler. Sonra yerleştiler, “yerli” oldular; yani Türk-Alman. “Almanya’nın ortasında bir Anadolu!” oluştu.

“Bir gözü güler, ekmek için/ Bir gözü ağlar, dert dolu.” O. M. Arıburnu yaşamların ikiye bölündüğünü imler: “Anayurtta, Anadolu’da kalmış yarısı,/ Yarısı Almanya’daki Anadolu’da”.

GÖÇÜN TANIĞI NERMİN ABADAN UNAT’A 60. YIL ÖZEL ÖDÜLÜ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından, 1-3 Kasım’da İstanbul’da yapılan etkinliklerin açılışında, göçe baştan beri tanıklık eden Nermin Abadan Unat’a “60. Yıl Özel Ödülü” verildi.

İBB tarafından yayımlanan Misafir Göçmen Yerli adlı kitaba gelince, “Almanya’ya İşgücü Göçünün 60. Yılı” alt başlığıyla, 23 yazarın araştırma yazılarından oluşan, 616 sayfalık kapsamlı bir çalışma.

Kitabın koordinatörü Murat Tosun. 21 bölümden oluşan kitapta can alıcı göç sürecine damgasını vuran fotoğraflar araştırmaları bütünlüyor.

ETKİLEŞİM, DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM!

Kitapta yer alan yazılara ve yazarlar ise şöyle:

“Almanya’daki Türkler ve 60 Yılın Muhasebesi: Karşılıklı Mantalite Değişimi (M. Murat Erdoğan). “Türk-Alman Göçü ve Siyaset: Etkileşim, Değişim ve Dönüşüm” (Yaşar Aydın). Biontech’ten Önce: Almanya’da Türkiyeli Göçmen Kadın İmgesinin Kadın Bakışı Açısından Değerlendirilmesi” (Gökçe Yurdakul).

“Radikal Sağ ve İslam Düşmanlığı” (Cem Serkan Yalçın). “Geçmişten Bugüne Almanya’da Türkler” (Ayhan Kaya). “Türkiye’den Gelen Göç ve Alman Toplumu Üzerindeki Etkileri” (Edzard Reuter). “Almanya ve Türkiye’nin Ulusötesi Ortak Yurttaşlığı: 1961’den 2021’e Altmış Yılını Sonucu” (Ahmet İçduygu-Burcu Yakıcı).

GÖÇÜN EDEBİYAT VE SANATA YANSIMALARI

“Dünden Bugüne Almanya’da Türklerin Girişimci Ruhu” (Suat Bakır). Türk İş Göçü ve Eğitim” (Rita Süssmuth). “Türklerin Almanya’ya Göçü: Başarısızlık Tarihi mi, Yoksa Bir Başarı Hikâyesi mi?” (Hacı Halil Uslucan).

“Almanya Evimizde” (Maria Böhmer). Göçün 60. Yılı ve Futbol” (Fatih Demireli). “Almanya’da Türkçe Medya Serüveni” (Ahmet Külahçı). “Yabancılar: Medyada Türkiye Asıllı İşçiler” (Ferda Ataman). “Göçün Edebiyata Yansıması” (Gültekin Emre).

“Göç ve Edebiyat: Denemeci Olmayan Bir Yaklaşım Bir Başka Hikâye” (Feridun Zaimoğlu). “2003-Türkiye İle Almanya Arasındaki Müzik 2021-Hayallerdeki Türkiye’ye Dönüş” (Martin Greve). Göç Serüveninde Türkçe Hiphop ve Rap” (Verda Kaya).

“Türkiye’den Almanya’ya Göçün ve Tiyatro Tarihinin 60. Yılı: Kültürel Bellek ve Almanya’nın Kültür Tarihinde Siyasi ve Estetik Müdahalelerin Arşivi” (Onur Suzan Nobrega). “Türk Sinemasında Almanya: Gurbet Benim İçimde” (Tunca Arslan).

“NİYAZİ’NİN NAUNYNSTRASSE’DE İŞİ NE?”

“1963: Münih’ten Hamburg’a Türk İşçilerle Beş Hafta” (Nermin Abadan Unat). “Almanya’ya İşgücü Göçünün 60 Yıllık Kronolojisi” (Murat Tosun).

Göç sürecini birebir yaşayan şair ve yazar Aras Ören, “Niyazi’nin Naunynstrasse’de İşi Ne?” (1973) diye soruyor. Gerçekten de Füruzan’ın kitabının başlığındaki gibi “Yeni Konuklar”ın (1989) ne işi vardı gurbette? Bu soruların yanıtları Misafir Göçmen Yerli’de.

Almanya’da dünyaya adını duyuran iş adamları, yazarlar, sanatçılar, politikacılar, sporcular, müzisyenler, oyuncular, yönetmenler pek çok, saymaya gerek yok.

BİR VÜCUTTA İKİ POST!

Sıla yolunda kazalar, töre cinayetleri, ırkçı saldırılarda ölenler, Türkler ile Almanlar arasında aşklar, iyi komşuluklar, sıkı dostluklar da yaşandı, yaşanıyor.

Vatan, akraba, ana baba özlemi ayrı bir yerde duruyor elbette. Ne çok şey mektuplarda, anılarda, fotoğraflarda capcanlı!

İki dilde yaşanmış hikâyeler, gerçekleşmemiş düşler!.. Filmlerin gerçeği, dramlar dolusu tiyatro, yürekleri burkan ağıtlar, Türküler, acılar, vatan hasreti, ırkçı saldırılar... Yani: “Bir vücutta iki post”, “Bir yaşamda iki dünya” ya da “Bir dünyada iki yaşam”!

Misafir mi, göçmen mi, yerli mi? Türkiye’den, Almanya’dan, içten-dıştan yaşamlar, düşler; evet, yerli yerli yerli!


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon