Genç Kız Edebiyatı ve Muzaffer İzgü! Necdet Neydim’in yazısı...

Muzaffer İzgü’nün iki romanından yansıyan şey feodal gerçekliğe sadakat modern gerçekliğe ise müdahaledir. Modernistin kendine biçtiği rol modeldir bu. Genç Kız Edebiyatında gerçeklik ve gerçek dışılık olarak ortaya çıkar. Kadına bakış böylece daha belirginleşmiş olur.

Yayınlanma: 14.11.2021 - 00:01
Abone Ol google-news

Fotoğraf: KADİR İNCESU

Muzaffer İzgü, Çocuk Edebiyatı alanına kendini daha çok adamış olsa da yazdığı iki genç kız kitabı bu alanda tartışma yaratması gereken izler bırakmıştır.

Genç Kız Edebiyatını tanımlamak hayli zordur. Genç kızların okuma alışkanlıkları ve okuma amaçları da tanımlama yapabilmek için yeterli değildir; çünkü alınacak yanıtlar, Gençlik Edebiyatı ya da macera kitapları için de aynı olacaktır.

Ayrıca genç kızların okuma ilgileri, göreceli daha geniş bir alana yayılmıştır. Buna göre (belki ilk aşamada) Genç Kız Edebiyatı, okuyucu kitlesi yalnızca genç kızlar olan bir edebiyat türü olarak tanımlanabilir. Türün en önemli özelliği, okuyucu kitlesinin genç kızlar olmasının dışında, kitap kahramanlarının da genç kızlar / kadınlar olması; böylece, özellikle genç kızların duygu, düşünce ve yaşantılarını aktarmasıdır.

KİTABIN BİÇİMSEL ÖZELLİKLERİ

Bu ayrım öncelikle kitabın başlık seçiminde, başlığın kitaba yazılış biçiminde, başlık altı yazılarda, kitabın resminde kendini belli eder. Bazen bir kız resmi, bazen gençlik ibaresi de bulunur.

Ergenlik öncesi kızlara hitap eden kitapların kapaklarında sık sık kızlı-erkekli grup resimlerine rastlanır; ergenlik sonrası kızlara hitap edenlerde ise daha çok yalnızlık, duygusallık, çeşitli problemler işlendiği için yarım boy genç kız resimleri görülür. Resimler günün modasını yansıtır ve hedef kitleyi etkileyecek reklâm stratejileri sonucu oluşurlar.

Genç Kız Edebiyatı, başlangıçtan itibaren kadınların ihtiyaçları göz önüne alınarak hazırlanmış bir türdür. Bu ihtiyaçlar sosyokültürel çevre ve gelenekler tarafından belirlendiğinden, kitaplardaki genç kız imajı da belirlenen bu sosyal yapıya uyum gösterir.

Fotoğraf: KADİR İNCESU

GENÇ KIZ EDEBİYATININ TARİHSEL KONUMU

Genç kız kitapları, 18. ve 19. yüzyıllarda özellikle ahlâk eğitimi anlayışıyla yazılan kitaplardır. Bu kitaplarda kadının toplum içerisinde üstleneceği roller üzerinde durulmuş, ideal anne ve eş tiplemeleri çizilmiştir.

Bağlılık, fedakârlık, annelik vb. duyguları ve özellikleri yüceltilmiş, mutluluğun araçları olarak gösterilmiştir. 19. yüzyıl genç kız figürleri için ergenlik dönemi, ancak evlilikle ve zifafla sona erer. Bu noktaya kadar cinsellik hakkında konuşmak, cinsellik konusunda okumak tabu kabul edilir.

Genç kızlar masum, deneyimsiz, terbiyeli olarak görülmüş, ya da görülmek istenmiş ve henüz gelişmemiş olan çocukluk yıllarının masumiyetine hapsedilmiştir.

Genç Kız Edebiyatında asıl değişim 50’li yıllarda, ama özellikle 70’li yıllarda Kadın Hareketi ile başlar. Bu yıllarda ortaya çıkan kadın hareketleri, her alanda erkeklerle eşitliği savunan, eşitlikçi ve özgürlükçü yeni kadın hareketleridir.

EBEVEYNLERİN NARSİZMİ: ‘KAÇAK KIZ’

Ebeveynlerinin sürekli baskısı, yoğun beklentisi sonucu girdiği sınavı başaramayan ve evden kaçan Üzüm’ün hikâyesi, Kaçak Kız. Ama bu kaçış yolculuğu öyle korunaklı gerçekleşir ki. Kızımıza zarar gelmesin diye İzgü, metnin içinde öyle çok dolaşır ki. Bazen Makinist olur bazen de evde bekleyen yaşlı baba.

Anne-baba, çocuklarına karşı özveride bulunurken, onların kendi özlemlerini tatmin etmek üzere bunun yapıldığını ve bedelinin ödenmesi gerektiğini, başka türlü mutlu olunamayacağını sürekli hatırlatırlarsa ve baskı oluştururlarsa, bu, çocuğun kişilik gelişimini olumsuz etkiler ve sevgi ilişkisi işkenceye dönüşebilir.

İzgü, böyle bir ilişkinin tanıklığını yapıyor metinde. Sonunda pek de inandırıcı olmayan mutlu sonla bitse de (kız istediği okula konservatuara giriyor) metnin geneline yansıyan tanıklık, durum hakkında sorgulamaya itiyor.

‘KAÇAK KIZ’DA ANNENİN YERİ

Çocukları için büyük özverilerde bulunan anne-babalar kendilerini hep ön planda hissettirirler. Böyle bir ilişkinin olumlu yanları olduğu kadar olumsuzluklarının da olduğunu da söylemiştik. Metindeki anne kız ilişkisinde bunun olumsuz olan yanı yansımakta.

Metindeki anne, çocuklarına karşı özveride bulunurken, onların kendi özlemlerini tatmin etmek üzere bunu yaptığını ve bedelinin ödenmesi gerektiğini, başka türlü mutlu olamayacağını sürekli hatırlatıyor ve baskı oluşturuyor.

MUZAFFER İZGÜ, YAŞAMSAL GERÇEKLER VE ‘DİLBER’

Muzaffer İzgü’nün bu romanındaki genç kız, Kaçak Kız romanının kahramanı Üzüm ile aynı yaştadır.

Ama Adana’nın bir kasabasında yaşar, babası define düşlerinin peşinde hayatını tüketmiş, anne, babanın varlığıyla yetinen, ortalığı sürekli karıştıran bir babaanne, bir pavyon kadınına aşık olmuş üstelik ondan çocuk sahibi olmuş abi ve üretim ilişkilerinin değişmesiyle ve ailede ihtiyaç duyulması nedeniyle tekstil atölyesinde çalışmaya başlayan Dilber.

Romanın kapağına baktığınızda bile bir değer olarak algılanmayan genç kız. Öyle de olur. Patronun metresi olur. Vaatler onu cezbetmiştir ve Dilber evli patronuyla yaşamaya başlar. Ama hayatın gerçeklerinden hiçbiri uzak duramaz.

En sonunda hepsi yenilmiş olarak evlerine dönerler. Ama bu belki de yeni bir başlangıç olabilir. İzgü, buradaki yaşamı olabildiğince gerçek, çarpıcı ve didaktiklikten uzak anlatmıştır. Hayata sadıktır.

Ama Dilber’de yaşanan gerçeklik Kaçak Kız ve Üzüm için geçerli değildir. Üzüm, sınavı başaramayınca evden kaçar. Ama cebinde beş lira para, iki otobüs bileti vardır. Daha baştan gidebileceği mesafe sınırlanmıştır.

Sinemaya gider, uyuya kalır. Makinist çocuk ona sahip çıkar. Hatta motorunun arkasına bindirip eve götürür. Babasıyla tanıştırır. Her şey öylesine naiftir ki. Hayat ne güzel dersiniz. Sonunda aile pes eder. Kızlarını eve çağırır ve çocuklar istedikleri okula giderler.

İzgü, Kaçak Kız’a birçok yerde müdahale etmiştir. Onun kaybolup gitmesine ya da hayatı kendi başına deneyimlemesine ve kendini gerçekleştirmesine izin vermemiştir.

Muzaffer İzgü’ye “Muzaffer abi, niye böyle yaptın?” diye sormuştum.

O da bana şöyle demişti:

“Kıyamadım be Necdetcim!”

Anısına saygıyla…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler