Bu hayatı nasıl yaşamalıyız? (22.12.2021)

Ölü Dilde Bir Hayalperest, Grace Paley’den, sıradan insanların sıradan yaşamlarına ayna tutan sıra dışı öyküler. 1995’te Pulitzer Ödülü’nde finale kalan Toplu Öyküler seçkisinden derlenerek Delidolu Yayınları tarafından Türkçede ilk kez yayımlanan bu öyküler; insan ilişkilerine, yalnızlığa, varoluşun getirdiği kaçınılmaz korku ve arzulara dair çarpıcı tespitlerle dolu.

Bu hayatı nasıl yaşamalıyız? (22.12.2021)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.12.2021 - 00:01

“Çok az sayıda yazar, onun karakteristik konuşma diliyle anlattığı etkileyici ve komik öykülerindeki o doğaçlama sesle boy ölçüşebilir. Bu mükemmel seçki, Paley’nin cömert ruhunun bu yüzyılın geri kalanına armağanıdır.”

Ursula K. Le Guin

Ölü Dilde Bir Hayalperest, Grace Paley’den, sıradan insanların sıradan yaşamlarına ayna tutan sıra dışı öyküler. 1995’te Pulitzer Ödülü’nde finale kalan Toplu Öyküler seçkisinden derlenerek Delidolu Yayınları tarafından Türkçede ilk kez yayımlanan bu öyküler; insan ilişkilerine, yalnızlığa, varoluşun getirdiği kaçınılmaz korku ve arzulara dair çarpıcı tespitlerle dolu. New York’un alt sınıf insanlarının, göçmenlerin, bekâr annelerin, aldatılan karı kocaların yaşamlarına tüm doğallığı içinde tanık ediyor. Kadınlar hakkında yazmanın başlı başına “politik bir eylem” olduğunu vurgulayan yazar; kadın-erkek ilişkilerini, anneliği, evlilik ve cinselliği ele alırken eleştirel olduğu kadar mizahi bir anlatım benimsiyor.

Ölü Dilde Bir Hayalperest, Grace Paley’den, sıradan insanların sıradan yaşamlarına ayna tutan sıra dışı öyküler.

Grace Paley, sıradan insanların sıradan yaşamlarına ayna tuttuğu Ölü Dilde Bir Hayalperest’te; kendi deyişiyle, yaşadığı ülkenin ve şehrin sakladıklarını gün yüzüne çıkarmaya, anlatılmayanı anlatmaya çalışırken, hayatın iç acıtan keskin yönlerini kendine özgü iyimserliğiyle yumuşatıyor.

1995’te Pulitzer Ödülü’nde finale kalan Toplu Öyküler seçkisinden derlenerek Delidolu Yayınları tarafından Türkçede ilk kez yayımlanan bu öyküler; insan ilişkilerine, yalnızlığa, varoluşun getirdiği kaçınılmaz korku ve arzulara dair çarpıcı tespitlerle dolu.

Gerçekçi ve kimi zaman taşıdıkları dramatik içerikle zıtlaşan eğlenceli diyaloglara dayalı öykülerde, New York’un alt sınıf insanlarının, göçmenlerin, bekâr annelerin, aldatılan karı kocaların yaşamlarına bütün doğallığı içinde tanık ediyor.

Kadınlar hakkında yazmanın başlı başına “politik bir eylem” olduğunu vurgulayan yazar; kadın-erkek ilişkilerini, anneliği, evlilik ve cinselliği ele alırken eleştirel olduğu kadar mizahi bir anlatım benimsiyor.

GRACE PALLEY (1922 - 2007): 1922 yılında Bronx’da doğdu. Kültürünü ve dillerinin ritmini hikayelerinde seslendireceği Rusça ve Yidişçe konuşulan bir evde büyüdü. 1905 yılında Çarlık Rusya’sından Amerika’ya göçen Ukraynalı sosyalist Yahudi bir aileye mensup, Amerikalı feminist öykücü ve şair Grace Paley aynı zamanda ömrü boyunca muhalif olmayı sürdürmüş bir politik aktivistti. 1950’lerdeki nükleer karşıtı harekete, 1960’larda ise Vietnam Savaşı’na karşı düzenlenen protestolara katıldı. Yaratıcı yazarlık dersleri de veren Paley’nin, İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden (1959), Son Dakikada Büyük Değişimler (1974), Aynı Gün Daha Sonra (1985) adlı kitaplarının yer aldığı, 1994 yılında yayımlanan The Collected Stories (Toplu Öyküler) seçkisi çeşitli ödüllere aday gösterildi.

Ölü Dilde Bir Hayalperest / Grace Paley / Çeviren: Püren Özgören / Delidolu Yayınları / 208 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon