İçinden çıkılması oldukça zor bir karmaşa durumu: Aşağılık kompleksini yenmek için neler yapabilirsiniz?
Aşağılık kompleksi ya da aşağılık karmaşası, bireysel psikoloji ekolünün kurucusu Alfred Adler tarafından ortaya atılan ve kişinin bazı yönlerden kendini diğerlerinden aşağı hissetmesine neden olan psikolojik bir durumdan ibaret.
Bu komplekse sahip kişilerde genellikle kendini ispat etme çabası görülür. Sıklıkla farkına varılmaz ve telafi etme düşüncesi kişileri eziyet içine sürükler ve şaşırtıcı bir kazanım veya aşırı bir antisosyal davranışla sonuçlanır. Peki, bu duygu durumundan kurtulmak için neler yapılabilir?
Herkes hayatının bir döneminde bir başkasının önünde aşağılık kompleksi hissedebilir. Kendimize yeterince iyi, yeterince güzel veya yeterince akıllı olmadığımızı söyleriz ama bu yorumlar aslında pek de gerçeklere dayanmaz.
AŞAĞILIK KOMPLEKSİNİN KÖKENİ NERDEN GELİR?
İki tür aşağılık kompleksi vardır. Birincisinin kökleri, çocukluğa kadar iner. İkincisi ise başarısızlıkla ya da başarızlık olarak algılanan durumlarda gelişir. Her iki durumda da hissedilen duygu, hayal kırıklığı az ya da çok güçlü olabilir.
Çocukluktan beri süregelen bu kompleksin kökleri ebeveyn ihmalinden, tekrarlanan eleştiriden, aşağılanmadan, tacizden, medyadan gelen olumsuz mesajlardan veya olumlu sosyal deneyimlerin eksikliğinden kaynaklanabilir. Bir başarısızlığın ardından gelen ve hayatın belli dönemlerinde hemen hemen herkesin yaşadığı yetişkinlikte gelişen aşağılık kompleksi de yine umutsuzluk hissiyle katmerlenir ve sosyal çevreden gelen olumsuz eleştiriler, tepkilerle pekişir.
Her iki tür de özgüven eksikliği ve kendinizle başkaları arasında olumsuz karşılaştırmalar ile ilişkilidir.
BELİRTİLERİ ANLAMAYA ÇALIŞIN
Bazen aşağılık kompleksine bağlı olarak gerçekleştirdiğimiz eylemlerin kökenini göremeyebilirsiniz. Aşağılık kompleksi sinsi bir şekilde psikolojik, sosyal durumunuzu etkilerken farkında olmadan yaptığınız olumsuz eylemler de geliştirir. Bu belirtilerden bazıları şöyle:
* Başkalarının başarılarına, mutluluğuna karşı süreklilik halini kazanmış sahte bir yüz ifadesi takınmak
* Gereksiz şeyler satın alarak, çok fazla içerek, çok fazla yiyerek veya biriktirerek dürtüsel davranışlar geliştirmek
* Övgüleri kabul etmek de zorlanmak
* Kolayca manipüle edilmek ve istemsiz bir şekilde her girdiğiniz ortama, atmosfere aşırı şekilde uyum sağlamaya çalışmak
* Kaygı, güven sorunları ve yetersizlik hissiyle boğuşmak
DERİNLERDE DÜŞÜNÜN
Aşağılık kompleksi, geçmişinizdeki bir ya da birden çok olayla bağlantılı olabilir. Bunun üstesinden gelmenize yardımcı olmak için, bu duygunun kaynağını belirlemeniz gerekir. Kötü bir çocukluk deneyimi, travmatik bir olay veya sizi yıllarca üzen insanlar olabilir.
Bu yüzden aşağılık kompleksine neden olabilecek deneyimleri hatırlamaya çalışmak, sorununu anlamak için oldukça önemlidir. Bu travmalardan bazıları, neden oldukları acı nedeniyle çok derine gömülebilir.
KOMPLEKSİNİZİ YIKIN
Kompleklerinizi yönetmeye başlamanın etkili bir yolu, onu parçalamaktır. Kendinizi aşağı hissetmenize neden olan özellikleri sıralamakla başlayın. Kendinize kime karşı aşağı hissettiğinizi sorun. Mümkün olduğunca spesifik olmaya çalışın.
Eksiklik olarak gördüğünüz her bir etmene duygu değil, mantık prizmasından bakın. Kendinizde bulduğunuz hatalar, size oldukça kötü gözüküyorsa herkesin kendisinde bir şeyler geliştirmek istediği gerçeğini kendinize hatırlatın. En önemlisi de ayrıntılara değil, bütüne odaklanın. Saçınız, burnunuzun ya da sevmediğiniz bir huyunuz tamamen sizi yansıtmaz. Kusur olarak benimsedikleriniz sizin sadece bir parçanızdır.
Herkesin şu ya da bu şekilde bir başkasından daha aşağı olduğunu unutmayın.
NİTELİKLERİN VE KUSURLARIN BİRLEŞİMİ
Ünlü roman yazarı William Saroyan şöyle der:
‘’Hiç kimse karşısında, aşağılık kompleksi ne kapılma. Kendini, hiç kimseden büyük görme. Unutma ki her insan, senin bir başka çeşidindir. Hiç kimsenin günahı ve masumiyeti, sana ait değildir.’’
Tüm iyi niteliklere sahip, kusursuz bir insan ne yazık ki yok. İnsan genellemelere indirgenemeyecek kadar karmaşık ve katman katman bir türdür. Her birey, niteliklerin ve kusurların bir bileşimidir. Bu kavramı anlayarak, kendinize dair daha gerçekçi bir görüşe sahip olmayı başarmak gelişim için oldukça önemli.
BAŞKALARININ GÖRÜŞLERİNİ DOĞRU ŞEKİLDE ALIN
Kendi fikrinizi; eylemlerinize, geçmişinize, isteklerinize göre oluşturmalısınız, başkalarının sizin hakkınızda söylediklerine değil. Her zaman sizi eleştirecek ve sizden daha iyi bildiğini düşünen insanlar olacaktır.
Peki, başkalarının ne düşündüğü sizin hayatınızı değiştirecek kadar düşünce yapınızı etkilemeli mi? Kesinlikle hayır. Farklı bakış açıları ve eleştiri her zaman gereklidir ancak size dibe çeken her şeyi hayatınıza sindirmeniz gerekmez. Kimsenin sizin hakkınızda kendinizden daha fazlasını bilmeyeceğini anlamayı öğrenmelisiniz.
'BAŞKALARI' KISTAS DEĞİL, İLHAM OLSUN
Düşük benlik saygısını azaltmanın iyi bir yolu, kıskançlığı ilhama dönüştürmektir. Kendinize, başkalarının başına iyi şeyler geldiğinde, bunun sizin için de mümkün olduğu anlamına geldiğini söyleyin. Birinin başarılı olması, sizin yetersiz ya da şanssız olduğunuz anlamına gelmez. Herkesin gidebilecek bir yolu ve yeri olduğunu unutmayın. Başkalarının başarılarından ilham alın, bu size sandığınızdan daha fazla cesaret verecektir.
En Çok Okunan Haberler
- MHP'de 3 milletvekilinin istifası istendi!
- 2'si ağır, 3 polis yaralandı!
- Uğur Dündar'ın 'babalık' davasında karar çıktı
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Storm Shadow füzesi Rusya'ya ateşlendi!
- Mauro Icardi'den Wanda Nara açıklaması!