Türkiye’yi rüzgar enerjisiyle tanıştıran Çolak Holding 50 yaşında!

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), 2023 sonu itibarıyla küresel çapta kurulu gücün 1 teravata ulaşarak rüzgar enerjisinde teravat çağının başlayacağını öngörüyor. Yenilenebilir ve temiz bir gelecek için rüzgarın enerjiye dönüştürülmesi her zamankinden daha önemli hale gelirken, Türkiye de rüzgar odaklı yeşil dönüşümün kritik oyuncularından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği, Türkiye'deki rüzgar sanayisinin Avrupa'nın 5. büyük rüzgar sanayisi olduğunu, Türk üreticilerin 4 rüzgar ekipmanından üçünü ihraç ettiğini belirtiyor. Bugün 44 ülkeye kadar ulaşan rüzgar enerjisi ekipmanı ihracatı başarısının önemli mimarlarından biri ise rüzgar sanayisi sektöründe öncü bir rol üstlenen Çolak Holding. 

2000 yılında Türkiye’nin ilk rüzgar türbinini üreten, daha yasal çerçeve netleşmemişken Türkiye’yi rüzgar enerjisiyle tanıştıran, üstelik bunu bir ihracat başarısına dönüştüren Çolak Holding, 2024’te 50. yılını kutlamaya hazırlanıyor. Türkiye’yi yeşil geleceğin olmazsa olmazı bir teknolojide bölge lideri konumuna taşımada payı olan Çolak Holding'in Kurucusu ve Onursal Başkanı Hasan Çolak'ın hikayesi, tam da bu sebeple önemli deneyimler barındırıyor. 

ODTÜ’den mezun oldu, enerjinin her alanında çalıştı

1948’de Malatya’da doğan, Adana Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Makine Mühendisliği bölümünü kazanan Hasan Çolak'ın makinelere ilgisi çocukluktan başlıyor. 1971’de ODTÜ'den mezun olan Çolak, o dönemki adıyla Türkiye Elektrik Kurumu'nda çalışmaya başladığını belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: 

“Türkiye'nin farklı bölgelerinde termik santral projelerinde saha ve kontrol mühendisi olarak görev aldım. O dönemde termik santralların, maden zenginleştirme makinelerinin ve türbin teknolojilerinin Türkiye’de çok ihtiyaç duyulan ürünler olduğunu fark ettim. Bunlar gibi ekipmanları üretmek için ODTÜ’den arkadaşlarımla Soyut Mühendislik ve İmalat Sanayii şirketini kurdum. Hatta Soyut ismi de, ilk girişimim olması sebebiyle geleceğimi belirsiz gören, o dönem Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) çalışan eşim psikolog Füsun Çolak’ın önerisiydi. 1974’te başlayan bu yolculuk, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, SoyutWind, Soyut Karavan gibi markalarıyla 50. yılını kutluyor.”

1974’te kömür santralları, 1986’da hidroelektrik santralların mekanik kısımlarıyla ilgili çalıştıklarını, rüzgara yönelmelerinin ise 1998 itibarıyla başladıkları Ar-Ge çalışmalarının bir sonucu olduğunu belirten Hasan Çolak, “Enerjinin her alanında çalıştım. 2000 yılında meşakkatli Ar-Ge çalışmalarımız sonuç verdi ve Türkiye’nin ilk rüzgar türbinini ürettik. 2004’te ülkemizdeki ilk lisanssız 250 kilovat rüzgar türbinini yine Çolak Holding olarak ürettik, kurduk ve hatta ihraç ettik” ifadelerini kullandı.

“Soyut” bir fikirden somut başarılara

Çolak Holding'in tescilli markası “SOYUT” adıyla bugün SoyutWind, Soyut WindMill, Soyut Karavan gibi iştirak şirketleriyle rüzgar türbini imalatı ve karavan üretimine odaklandığını söyleyen Hasan Çolak, “Ankara’daki 15 bin metrekarelik tesisimizle pek çok yeniliğin ve ilkin temsilcisi olduk. 50 kilovat gücünde sabit mıknatıslı jeneratör (PMG) üretimimizin yanı sıra, yüksek kapasiteli enerji santrallarının, maden zenginleştirme makinalarının, rüzgar türbinlerinin bölgedeki ilk üreticisi olarak konumlanıyoruz. Son yıllarda, sıfır rüzgar türbini üretimi maliyetlerinin artması ve teslim sürelerinin uzaması sebebiyle bir trende dönüşen, Avrupa’dan sökülen ikinci el rüzgar türbinlerinin yenilenmesi (refurbishment) alanında hizmet veriyoruz. İkinci el rüzgar türbinlerini yenileyerek, yine yurtdışına garantili servis ve bakım hizmetleri sağlıyoruz. 3, 5, 10 kilowatt gibi küçük güçlerdeki ev tipi, kolay kurulan rüzgar türbinlerinin imalatında da hem yurt içinden hem de yurt dışından önemli talep alıyoruz. Rüzgar gücüyle çalışan mekanik su pompalarımız, 150 metre derinlikteki suyu elektrik pompasına ihtiyaç duymadan, tamamen ücretsiz ve rüzgar gücüyle çıkarmaya olanak tanıyor. Öte yandan Soyut Karavan markamızla sürdürülebilir, temiz ve bağımsız bir yaşamı güçlendiren mobil yaşam alanları üretiyor, dünyaya pazarlıyoruz” diye konuştu.

Rüzgar sanayisinde kadın mühendisleri destekleyecek

Çolak Holding’in 50 yılda imza attığı ilklerin ve mimarı olduğu başarıların arkasında, Türkiye’nin en iyi okullarında eğitim görmüş nitelikli mühendislerinin önemli bir payı olduğuna dikkat çeken Hasan Çolak, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, köklü ve lider şirketlerin toplumsal sorumlulukları olduğu bilinciyle, üretimde kadın istihdamına odaklanacağımız bir sosyal sorumluluk projesine imza atacağız. Özellikle rüzgar enerjisi sanayisinde, kadın mühendis sayısını artırma hedefiyle, üniversite öncesi kız çocuklara rüzgar enerjisini öğretecek bir program hazırlığı içindeyiz. Kız çocuklarının mühendislik alanında eğitim görerek Türk sanayisine katkı sağlamasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yaklaşımımız temiz enerji, temiz toplum”

Enerji maliyetlerinin giderek yükseldiği, doğal kaynakların tükenmeye yaklaştığı, sürdürülebilir ve yeşil ekonomiye geçişin kaçınılmaz olduğu bir dönemde rüzgar enerjisinin bağımsız, sürdürülebilir ve temiz bir yaşam için önemli fırsatlar sunduğunu dile getiren Çolak Holding Kurucusu ve Onursal Başkanı Hasan Çolak, 50. yıl değerlendirmelerini sektörel tahminlerle tamamladı: 

“Ülkemiz 20 yılda rüzgar enerjisiyle ilgili önemli yol kat etti. Rüzgarın toplam enerji üretimindeki payı yüzde 11’e çıktı. Rüzgar enerjisi sektörü, her yıl olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da büyüyecek. Bireysel kullanımlar, küçük ölçekli ve kolay kurulumlu rüzgar türbinlerinin yaygınlaşmasıyla daha da artacak. Yapay zeka gibi teknolojiler tasarım ve üretimi optimize ederek maliyetleri düşürecek. Öte yandan deniz üstü rüzgar enerjisi yatırımları da başta ülkemiz olmak üzere birçok gelişmiş ülkede hız kazanacak. Faaliyet gösterdiği sektörlerde uluslararası kalite sertifikalarına sahip olan Çolak Holding, benimsediği etik değerler ve 'temiz teknoloji, temiz toplum' yaklaşımıyla, sürdürülebilir refahın artışında rol oynamaya, dünya çapında küresel rüzgar enerjisi kurulu gücünü artırmak için çalışmaya, ikinci 50 yılında da devam edecek.”