Yüzde 50 gelmezse işler yoluna girmez

Avrupalı tekstil alım gruplarının yarısı hâlâ güvenlik endişesiyle Türkiye’ye gelmiyor. Sektör temsilcilerine göre alıcıların dönmesi için OHAL bitmeli.

Yüzde 50 gelmezse işler yoluna girmez
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.12.2017 - 20:43

Türkiye’de ihracatın lokomotifi tekstil ve hazır giyimde 2017 yılı 15 Temmuz darbe girişimi, 2016’nın ortalarından itibaren kendisini hissettiren AB ile gerginlik, bölgesel istikrarsızlık ve terörün olumsuz yansımalarıyla geçti.

Sektörel ihracatta yüzde 71 paya sahip Avrupa Birliği ülkelerinden alıcıların Türkiye’ye gelme konusunda isteksiz davranmaları ve pazarda yoğunlaşan rekabet Türkiye’nin ihracatına olumsuz yansıdı. Bu yıl sonunda 17 milyar dolar ihracat hedefleyen sektörün yılın 11 ayındaki ihracatı 15 milyar dolarda kaldı.

Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meclisi Başkanı ve eski Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat, Avrupalı alım heyetlerinin yüzde 50’sinin hâlâ Türkiye’ye gelmediğine işaret ederek, “Biz ayaklarına gidiyoruz. Sınırlı iş ürün götürdüğümüz için masada iş alamıyoruz. Masada iş, alırken daha iyi fiyat verebiliyorduk şimdi fiyatlar da düştü. Çok net söylüyorum, biz burada masada yüzlerce ürünü müşteriye gösterir, işi burada alırdık. Bunu sunabilme imkânı maalesef elimizde kalmadı.

Türkiye’nin genel ihracatı yüzde 10 civarında artmasına rağmen sektörün ihracatı yüzde 10 düştü. Bunun nedeni alıcının gelmemesi” dedi. TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meclisi Başkanı Fayat’ın sektöre ilişkin tespitleri şöyle:

OHAL bitmeli

* Hazır giyim turizme benzer. Temas gerektirir. Masada sattığımız ürünleri satamaz hale geldik. Terör olayları, darbe girişimi, OHAL’in devam ediyor olması işleri olumsuz etkiliyor. Biz yabancının ayağına gittiğimiz için fiyatta fedakârlık yapıyoruz. Avrupa ekonomisi büyüdüğü halde biz bu pazarlara ürün satışını artıramadık. Avrupalı alıcının tekrar gelmesi için açıkçası OHAL’in bitmesi lazım. Türkiye’nin tekrar yüzürü Batı’ya çevirmesi AB müzakerelerine başlaması gerekiyor. Sektörümüzden Doğu Avrupa’ya yatırım için arayışta olan çok var.

* Sektör bu yılı 17 milyar dolar ihracat ile kapatır. Ama sektör üç yıldır ihracatta yerinde sayıyor. Avrupalı alıcıların Türkiye ziyaretleri sektörü en az yüzde 10-15 olumlu etkiler.

Bir de kur vurdu

* Döviz arttı ihracatçı kâr etti deniyor. Ama tekstil ihracatçısı doları 3.94’ten Avro’yu da 4.72’den hesap etmedi. Daha düşük kurlardan fiyat verdi. Kurların bu kadar hareketli olması bize eksi yazdırıyor.

* Sektör önünü görmek istiyor. Özellikle yatırım kısmında bu çok önemli. Sektörde yeni yatırımlar için başkanlık seçimlerinin geride kalması beklenecek. O nedenle 2018’de önemli bir yatırım olmasını beklemiyorum. Ne yerli ne de yabancı yatırımcıdan böyle bir yatırım iştahı var şu anda.

Rekabet zorlaşacak

İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün 2017’ye 2016’nın ortalarından itibaren kendisini hissettiren AB ile gerginlik, bölgesel istikrarsızlık ve terörün olumsuz yansımalarıyla başladığını söyledi.

Tanrıverdi, tekstil ihracatında yüzde 71 paya sahip AB ülkelerinden alıcıların Türkiye’ye gelme konusunda isteksiz davranmaları ve pazarda yoğunlaşan rekabetin ihracata olumsuz yansıdığını ifade etti. Tanrıverdi’nin konuşmasının satırbaşları şöyle:

Yeni gerginlikler

* 2017’nin tamamını geçen yılla aynı düzeyde, yani 17 milyar dolarla kapatacağımızı söyleyebiliriz.

* Suriye ve Irak’ta nispeten istikrarlı döneme girsek bile ABD’nin Kudüs kararından görülebileceği üzere bölgemiz yeni gerginliklere gebe. Bu tür jeopolitik sorunlar ülkemizin ticaretini de olumsuz etkileyecek.

* Döviz kurları ve enflasyondaki artış, fiyata duyarlı ürün grupları için ciddi rekabet sorunlarını beraberinde getiriyor. Sektörümüz bu sorunların olumsuz etkisini en aza indirmek için katma değerli üretimin yanı sıra yurtdışı mağazalaşmaya ağırlık vererek rekabetçi konumunu sürdürmeye çalışıyor.

İstihdam azaldı

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, BMD üyesi markaların 2017’de 25 bin kişilik ek istihdamla 400 bin kişilik çalışana ulaştığını belirterek, “Aslında yıla başlarken 65- 70 bin yeni istihdam sağlayacağımızı öngörüyorduk. Ancak Organize perakende için büyük önem arz eden turist sayısında istediğimiz noktaya gelemedik. Markalarımız yatırım maliyetlerinde oluşan ek yük nedeniyle bazı noktaları için planladıkları yatırımlar konusunda çekimser kaldılar. PwC ile 32 marka üzerinde yaptığımız çalışmada 2016’da hazır giyim perakendesinde istihdamın yüzde 2 daraldığı ortaya çıkmıştı. Toplamda 25 bin istihdam artışına rağmen hazır giyim perakendesi özelinde istihdamda daralmanın 2017’de de devam ettiğini gözlemliyoruz” dedi.

Kârlılık düşüyor

Öncel, “Zor bir yıl olmasına rağmen organize perakende 2017’yi yüzde 10- 15 gibi çift hanelerde bir büyüme ile kapatacak. Ciroda da ise 180 -190 milyar TL’ye ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Kârlılıktaki hızlı düşüş bizi endişelendiriyor. Kârlığımızın azalmasında en önemli etken önceki yıllarda dövize endeksli yapılan ve henüz güncellenemeyen kira kontratları. Hammadde maliyetlerindeki artış ve ithalat vergilerini de kârlılığımızı düşüren başlıca etkenler olarak sıralayabiliriz. Yurtdışında halen 3 bin 150 olan mağaza sayısının 2018’de 4 bin sınırına yaklaşacağını öngörüyoruz” diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon