‘Yolun başındayız’

Bilim kurgu hayranı olan Ayşegül İldeniz, dünyanın en yaratıcı 100 kişisinden biri. İldeniz, inovatif düşünen insanların gelecekte başarılı olacağına inanıyor.

‘Yolun başındayız’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.04.2016 - 07:15

Intel Yeni Teknolojiler Dünya Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz, Türkiye’nin gururu olan kadınlardan biri. Dünyanın en yaratıcı 100 kişisi arasında gösterilen İldeniz, tüketicilerin günlük hayatlarında kullanabilecekleri moda ürünlerini teknolojiyle birleştiriyor.

Intel’e 1998 yılında Akdeniz, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nden sorumlu Pazarlama Müdürü olarak katılan İldeniz, sırasıyla Intel Türkiye Genel Müdürü, Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi (EMEA) Başkanı ve EMEA Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. On yıl boyunca 67 ülkeden sorumlu olan Ayşegül İldeniz ile Silikon Vadisi’nden teknolojideki son trendlere pek çok konuyu konuştuk.

- Giyilebilir teknolojiler nereye gidiyor?

Her yerde akıllı nesnelerin sayısı giderek artmaya başladı. Biz de deneyler yapıyoruz prototipler piyasaya çıkarıyoruz. Dünyada bir artış var. Benim derdim şu, bunu üreten şirketler hep bizim gibi teknolojik şirketlerdi. Bizim teknolojik şirketler olarak kullanıcının neye ihtiyacı olduğunu bilme olasılığımız yok bana göre. Bir ayakkabıyı yapmak için ayakkabıcı olmak gerekiyor. Gözlük için gözlükçü olmak gerek.

11 trilyonluk pazar

- Akıllı nesne pazarı ne kadar büyüklüğe ulaşır sizce?

Dijital dünya 10 yıla 11 trilyonluk bir pazar olacak. Yani nerdeyse global ekonomi o kadar. Hepsi dönüşecek demek bu.

Resim çok büyük. Geçen yıl 80- 90 milyon adet akıllı saat satıldı. Bu çok büyük değil ama fena da değil. Yine de iki yıldır var olan bir sektör için iyi sayılır. Bu sektör nasıl 11 trilyonu bulur? Şöyle, sadece akıllı saatler olmaz, akıllı ceket olur, akıllı gözlük olur, akıllı kalem, akıllı masa, lamba ve duvar olur o zaman 11 trilyona geliriz, olacak.Yani başındayız ama çok yol var.

- Bütün bunlar için çok bekleyecek miyiz?

2025 diye bir tarih telaffuz ediyoruz hepimiz. Geleceğe Dönüş filmini biliyorsunuz. Oradaki bazı cihazlar gerçek oldu. Bakın ben çok ciddi bir bilimkurgu hayranıyım. Star Trek vardı bizim gençliğimizde. Orada gösterilen her şey gerçek oldu. Sadece ışık hızından daha hızlı binilebilir uzay araçları yok. Bir de zaman içinde gidip gelebilmeyi başaramıyoruz. Ama onun dışında sizi hissedip açılıp kapanan kapılar, akıllı bileklikle herkesle anında konuşabilme, ekrana baktığınızda birinin sizi görebilmesi filan... Böyle “aman Allahım” diye heyecanlandığımız teknolojiler artık etrafımızda var.

Bilim kurguda birleştik

- Peki bilimkurgu hayatınızda etkili oldu mu, örneğin Star Trek?

Tabii oldu. Bizim grup ilk kurulduğu zaman 12 kişi bir araya geldik. Hepimizin background’u alakasız, 7 benzemez derler ya öyleyiz. Sonra oturduk, ben dedim ki herhalde 2 yıl falan sürecek bu insanlarla dost olmamız. Ama ertesi gün hepimiz dosttuk, niye? Çünkü hepimiz bilimkurgu hayranıyız. İki kişi bir konuşmaya başladık sabaha kadar muhabbet ettik böyle. Demek ki derdi geleceği düşlemek, planlamak olan insanları toplamışlar dedim kendime.

- Türkiye’den, teknolojiyle ilgili çalışan sizin gibi insanlar çıkacak mı gelecekte?

Evet. Bizim gençliğimiz dünyanın geri kalanından hiç farklı değil. Muhteşem bir şekilde teknolojiyi kullanıyorlar. Türkiye’de teknoloji kullanımı çok yaygın.

Problem üretimde

Bizim kullanmak konusunda hiçbir sorunumuz yok bence. Üretmede problemimiz var. Yani biz bunları harika tüketiyoruz da ne yapacağız ana sorun burada. Kullanmada sorun yok. Burada bir paradigma değişimine çok ihtiyacımız var. Biz çok ezberci gençler yetiştiriyoruz. ABD’de bilgisayar kodlamasına çok küçükken başlıyorlar çocuklar. Bu çocuklara yöntem öğretililiyor. Ama hiçbir zaman git bana bunu yap demiyorlar. Çocuklar kendi hayal güçlerinde üretiyorlar bunlar. O anlamda inovatif düşünce eksiğimiz var, o dönüşü çok hızlı yapmamız gerekiyor.

- Silikon Vadisi’nde kadın olmanın zor yanları var mı?

Silikon Vadisi farklılıkları zenginlik gibi görüp değerlendiren bir yer. Gelişmekte olan pazarları bilen tanıyan, yıllardır oralarda iş yapmış farklı bir kadın olarak beni oraya getirdiler. Nijeryalısından, Hintlisine, Çinlisine, kadınından erkeğine, 18 yaşından 80 yaşına kadar her yaştan insanlar çabalıyorlar. Ordaki değer yaratıcılığınız ve bilginiz. O anlamda çok keyifli ve beni insan olarak ve entellektüel olarak besleyen bir yer.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon