Yok ağlamıyorum, gözüme Friends kaçtı
Eskimeyen ve bugünün gençlerine de aynı duyguları yaşatan Friends Reunion ile geçtiğimiz hafta şöyle güzel bir sarsıldık.
Geçen yıl yirmi yaşındaki yeğenim, “Halacığım sen hiç Friends izlemiş miydin, ben yeni başladım çok güzel dizi” diye sorunca afallamıştım; Friends'in içinde yaşamıştım 1994-2004 arasında, yeni sezon bekleyerek, dizi CD'leri alarak, dizi finalinde ağlamaktan kahrolarak... İzlemez miyim güzel kızım, dedim; ben bizzat gıcık Rachel'dım, Tom Select'in oynadığı zengin yakışıklı adamı değil, çatlak Chandler'ı tercih eden Monica'ydım, berbat sesiyle Smelly Cat'i söyleyen, kendini şarkıcı zanneden aktivist Phobe'ydim... Saçlarımı derhal Rachel gibi yapmıştım hatta, asla yakışmadığı halde; hepsi de benim gerçekte varolmasını istediğim arkadaşlarımdı, sırdaşlarımdı.
Eskimeyen ve bugünün gençlerine de aynı duyguları yaşatan Friends Reunion ile geçtiğimiz hafta şöyle güzel bir sarsıldık. Sanırım pandeminin ikinci yılında yaşadığımız, daha doğrusu ortak olarak yaşadığımız en keyif verici anlardı, ağlamayan kalmamış sosyal medyada okuduğum kadarıyla. Artık dizi kahramanlarının biraraya gelip anılarını paylaşmalarına mı ağladık, geride kalan gençliğimize ve dostlara/dostluklara mı ağladık bilemem ama iyi ağladık...
HERKESİN ARKADAŞI OLDULAR
On yılda 236 bölüm olarak yayınlanan dizi, 220 ülkede gösterilmiş, her hafta ortalama 25 milyon seyirciyle buluşmuş ve final bölümü yayınlandığı gece 52 milyon kişi tarafından izlenmişti. Sosyal medya platformlarından izlenme sayısı 100 milyardan fazla, görünen o ki, nesilden nesile izlenmeye devam edecek.
İşin ilginç yani Gana'dan Hindistan'a, Fransa'dan Türkiye'ye, ABD'den Japonya'ya dek, herkesi ortak bir duyguda buluşturabilmesi, kültür, coğrafya fark etmeksizin.
Ailesini dostlarını yakınlarını göremeyen insanlarız bugün, görsek de kovid bir mesafe koydu insanların arasına, kimseyi kucaklayamıyor, anamızı babamızı doyasıya öpemiyoruz. Arkadaşlar uzakta, herkes kendi telaşında derdinde, herkes kendi yolunda.
Eh onlar yoksa Friends kadrosu var, yetiştiler imdada.
Nefis bir zamanlamayla buluşturdular dizi ve seyirciyi. Ha bu arada Jennifer Aniston, Friends Reunion'ın yapımcılarından biriymiş, akıllı kadın. Dünyanın dört bir yanından milleti salya sümük ağlatırken, güzel de para kazandı. Tamam tamam farkındayım ortalama her Türk insanı gibi konuyu paraya getirdim kabul ama amaç size bilgi vermek, 1994'de yayınlanmaya başladığında 75'er bin dolar alıyorlarmış bölüm başına, son yıllara gelindiğinde bölüm başına birer milyon dolar, her sezon için toplu bir para ve izlenme payından da kar almışlar. Sanırım Friends Reunion ile de 4'er milyon dolar kazanmışlar.
JENNIFER MATT AŞKINDAN BAHSEDİLMEDİ
1969 doğumlu Jennifer Aniston ile 1966 doğumlu David Schwimmer'in dizinin başlamasıyla aralarında ciddi bir çekim olduğunu itiraf etmeleri çok tatlıydı, Girit kökenli olduğu için pek bir sevdiğim Jennifer'ı burada gömmek istemem ama Brad Pitt'den boşandıktan sonra dizinin Joey'i Matt LeBlanc ile kısa süreli bir ilişki yaşadığını söylemeliydi. 1967 doğumlu Matt, diziden sonra, yarattığı Joey karakterinden ilhamla yazılan “Joey” adında bir dizide oynadı. Heyecanla izlediğimi hatırlıyorum, fena değildi aslında ama asla bir Friends olamadı.
Bundan da bahsedilmedi tabii.
Dizi setinde yaşananlar güzeldi doğrusu, eski evine mahallene dönmek gibi, çok yıllar sonra Ankara Bahçelievler'e gittiğimde ve çocukluk arkadaşlarımla buluştuğumda aynı heyecanı yaşadığımı hatırlıyorum; çok kıymetli anılar bunlar. Hepimiz saklıyoruz kıyıda köşede ama ara sıra böyle gün yüzüne çıkması gerekiyor. Onca yaşanan sıkıntıdan, dertten hayat mücadelesinden ve suni gündemden sonra, tek gerçek olan dostlara ve en temiz duygulara sahip olduğumuz gençliğin ilk yıllarına dönmek lazım. İnsanın kendine temize çekmesi ancak ruhunun temiz olduğu o gönlere dönmesiyle mümkün... Dostlarla...
DOLGU VE BOTOKS BAŞROLDE
Dizi yapımcıları da çok şekerdi ve diziye nasıl başladıklarını anlattılar, yola çıktıkları ilk isim David Schwimmer imiş, Ross'u yazmışlar yani ilkin. Courteney Cox, önce Rachel için düşünülmüş ama akıllı Courteney “Ben Monica olabilirm ancak” demiş. Dizinin en kıdemlilerinden 1964 doğumlu Courteney'nin birkaç yıl önce yüz gerdirme ameliyatı olduğunu biliyordum ve bence çok güzeldi, harika görünüyordu. Jennifer da öyle, ufak ufak yaptırıyor sağını solunu; Lisa Kudrow salmıştı bir süredir kendini iyice, 58 yaşındaki oyuncu Reunion çekimlerinden önce dolgu botoksla toparlatmış kendini, iyi de olmuş. Erkekler hayal kırıklığı yaşattı bana, Matt, dizinin yakışıklısı Matt, yani Joey dombalak bir adam olmuş; 1969'lu Matthew Perry zaten bir tuhaf, dizide de bir kilo alırdı bir verirdi, iki sezon arasında tanıyamazdınız. Dişlerini yaptırmış ama olmamış, bir ara ciddi uyuşturucu sorunu var derlerdi, bana yine çok dertliymiş gibi göründü. David Schwimmer de sanki dolgu botoks işlerine faazla bulaşmış, yine de aralarında en iyi görünen oydu; ohh dedikodu mu yaptım rahatladım.
Konuklardan bahsetmeden olmaz, David Beckhamcığım ailesinden uzak geçirdiği akşamlarda diziyi izlediğini ve Monica'ya benzediğini söyledi, pek titizmiş o da; Kit Harington en sevdiği bölümleri anlattı.
Lady Gaga Smelly Cat'i söyledi Phobe ile... Ah peki mini defile? Cindy Crawford, Justin Beiber, Cara Delavigne efseneydiler. Elbette dizde ufak roller üstlenen Julia Roberts, Brad Pitt, Sean Penn, Danny DeVito selamlandı.
Sonsöz; film gibi izledik, izledim, peki sırada ne var?
Gerisi gelir mi; Seinfield mesela, Married With Children mesela? Ahh bizim yapımcılar akıl etse keşke, Asmalı Konak yapsalar, Bizimkiler yapsalar, Süper Baba yapsalar...
En Çok Okunan Haberler
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Ölüm nedeni belli oldu
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'Vız gelir tırıs gider'
- 'O saraya, ben davaya’