Yılın ilk önemli konseri
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Zorlu Performans Sanatları Merkezi’ndeki ilk konserinde üç yirminci yüzyıl bestecisini bir araya getirdi. Konserde seslendirilen ilk eser, Rahmaninov’un 1909’da bestelediği Op. 30 Re Minör 3. Piyano Konçertosu’nu, konserin solisti İdil Biret’ten dinlemek büyük bir ayrıcalıktı.
Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde (Zorlu) 3 Ocak Cuma akşamı izlediğim konser benim gibi pek çok müziksever için de yılın ilk önemli konseri olmalıydı ki 2 bin 200 kişilik Ana Tiyatro salonu neredeyse tümüyle doluydu. Böyle olması da doğaldı aslında: İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın yönetimi (İDSO) kentin bu yeni konser salonundaki ilk konseri için üç yirminci yüzyıl bestecisini bir araya getiren güzel bir izlence hazırlamıştı ve konserin solisti de uluslararası piyanistimiz İdil Biret’ti.
Gayrettepe metro durağından Zorlu’ya giden özel yeraltı yolunda yürürken kenti (ve ülkeyi) yönetenlerin AVM’lere özel bağlantı ve yollar, bir stadyuma özel metro hattı yaparken, bir tek kültür merkezi ya da operaevi bırakın yapmayı olanı kapatıp ölmeye yatırdıklarını düşünüyordum ben. Sonra, işte diyordum kendi kendime, onlar yapmasa da bir holding yaptı ya, daha ne istiyorsun? Ne istediğimi anlatmaya bu yazı yetmez, o nedenle salona ve konsere geçelim.
Konser Rus besteci Rahmaninov’un 1909’da bestelediği Op.30 Re Minör 3. Piyano Konçertosu ile başladı. Daha önce yoğunçalarını da yaptığı bu konçertoyu İdil Biret’ten dinlemek gerçek bir ayrıcalıktı. Zorluğuyla tanınan, bestecisinin bile bir süre sonra çalmaktan kaçındığı bu yapıtı, adeta bir çocuk şarkısı çalar gibi, ama tüm inceliklerini ortaya çıkaran bir yorumla sunması olağanüstüydü ama Biret bunu her zaman yapıyor. Bir 20. yüzyıl müziği uzmanı olan İtalyan şef Stefano Mazzoleni’nin yönettiği İDSO da Biret’e başarıyla eşlik etti. İlk bölüm Biret’in alkışlara kısa bir Chopin’le teşekkürüyle sona erdi.
İkinci bölümde orkestradan iki 20. yüzyıl yapıtı daha dinledik. Macar besteci Zoltan Kodaly’nin 1933 tarihli Galanta Dansları ile 20. yüzyılın devrimci bestecisi İgor Stravinsky’nin 1910 tarihli Ateşkuşu bale süitinin 1919 biçimi. Bu arada, ilk bölümde de Rahmaninov 3. Piyano Konçertosu’nun bestecinin kısalttığı 1931 biçimiyle çalındığını belirtelim.
Salonu oturma düzeni ve sesleşim (akustik) olarak beğendim. Oturduğum yerden (d sırası ama önden on ikinci sıra) tüm çalgılar duyuluyordu. Ama konserin bitiminde tek yürüyen merdivenin önündeki yığılma burasının bir kültür yapısı değil, bir AVM olduğunu haykırıyordu. Gel de, Atatürk Kültür Merkezi’nin o geniş, mermer merdivenlerini anımsama!
En Çok Okunan Haberler
- 87 yaşındaki iş insanı İnan Kıraç evlendi
- Özgür Özel'den grev çağrısı!
- 2025 yılının asgari ücreti belli oldu!
- AKP koridorlarında konuşulan 'erken seçim tarihi' sızdı
- Mühimmat fabrikasında patlama
- Özel'den Erdoğan'a 'Esad' ve 'HTŞ' yanıtı
- Teğmenler soruşturmasında flaş gelişme
- Açıklanan asgari ücrete tepki yağdı!
- Muhalif gruplarla anlaşmaya varıldı!
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'e şok protesto!