Yerli Isuzu Dmax'ler Anadolu'nun zorlu coğrafyalarında

Isuzu ile uzun süren görüşmeler sonucunda çekimlerde kullanmaları için ağır arazi koşullarında yol alabilecek görsellerdeki aracı fabrikayla birlikte teknik sınırlarını aşmadan, fabrika standartını bozmadan modifiye etmişler. Zaten aracın standart hali bile Türkiye koşulları için fazlasıyla yeterli iken, ortaya gerçek bir dağ canavarı çıkarmışlar! Sedat Açıl aracı teslim aldığı ağustos ayından bugüne kadar Artvin'den Kaş'a, Diyarbakır'dan Bursa'ya 20.000 km'ye yakın yol yapmış. Bu araçla ilk belgesel çekimini de yine ağustos ayında yedi kişilik bir ekiple, İZ TV için Karadeniz Dağları'nda gerçekleştirmiş. Samsun'dan başlayıp, dağlardan ve yaylalardan ilerleyerek Macahel'e kadar 10 gün kadar yol almışlar. Hatta Türkiye'nin en yüksek geçidi ve en yüksek karayolu olan 3035m'deki Baltaş'ı aşmışlar.

Peki, Dmax'lerine hangi modifiyeleri yaptılar? Yanıtlar Sedat Açıl'da; “Öncelikle aracı modifiye ederken aks, rot, diferansiyel gibi fabrika standartındaki mekanik aksamla oynamayalım demiştik. Ama sonradan Isuzu'yla projeleri konuşurken bu araçla ulusal yarışlara katılma gibi fikirler ortaya çıkınca mekanik aksamları daha dayanıklı (heavy duty) emsalleriyle değiştirip, ağır off-roada uygun hale getirmeyi konuşmaya başladık. Aracın kasasını şaseden 10 cm kadar yükselttik ki, takacağımız 32'lastik, çamurluk içlerine sürtünmesin. Ardından şaseden ayrı, yaylardan ve amortisörlerden de 10cm kadar yükselttik ki, aracın artikülasyon (lastiklerin sağa sola esnemesi) manevrasını rahatlatabilelim. Lastik olarak kauçuk oranı yüksek, MT (Mud Terrain) denilen geniş dişli aralıklarına sahip çamur lastikleri kullandık. Yükseltildiği için ağırlık denge merkezi bozulan aracın yol tutuşunu artırmak için spacer yerine 3 cm ekstra derinliğine sahip off-set jant kullandık. Off-road ekipmanlarının olmazsa olmazı, 5400kg çekme kapasiteli vinç taktık. Ön tampon için koruma barı, arka tamponu korumak içinse çekme demiri kullandık. Aracın marşpiyelerini korumak içinse yan altlara rock-slider (kaya aşırtıcı) barlar yaptırdık. Derin su geçişlerinde motorun hava alışını rahatlatmak için snorkel kullandık. Aydınlatma ekipmanı olarak öne iki adet sis farı, araç üstüne dört adet yayıcı led far taktık. Tavan sepeti, hi-jack denilen kriko ve cam rüzgarlığı gibi aksesuarlar da unutulmadı.”

Asıl macera ise yeni başlıyor. Ocak ayından itibaren de İZ TV, TRT ve AL-JAZEERA için çekecekleri belgeseller için yine Anadolu'nun en zorlu coğrafyalarında, en zorlu iklimlerinde yol almaya devam edecekler...

www.gezenbilir.com