Yerli ilaç politikası önemli
İlaçta dışa bağımlılık az olursa salgınla mücadele o kadar kolay olur
Koronavirüs vakalarının Türkiye’de de görülmesinin ardından uygulanan tedaviler ve ilaç politikası gündeme geldi. İstanbul Eczacı Odası (İEO) Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Zehra Zeynep Ayna, ilaçta yerli politikaya dikkat çekerek “İlaç konusunda dışa bağımlılığımız ne kadar az olursa bu tür salgın hastalıklarda ilaca ulaşım kolaylaşacak, dolayısıyla hasta mağduriyeti o kadar az olacaktır. Bunun için de yeni ilaçlar ve yeni moleküller için Ar-Ge çalışmalarına destek verilmelidir” dedi. Koronavirüs tedavisinde şuan belirtilerek yönelik bir takım tedavilerin yapıldığını anımsatan Ayna, aşı çalışmalarının da sürdüğünü söyledi. Ayna, koronavirüsten korunmanın bilinen en etkili yöntemin hijyen olduğunu vurgulayarak, hijyen ve maske gibi koruyucu malzemelere aşırı talep olduğunu, bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sağlık personelleri için koruyucu malzeme üreticilerinden üretimde yüzde 40 artış talep ettiğini de kaydetti.
Koronavirüs salgınında kullanılan ilaçlar, ilaç konusunda uygulanan politikalar ve yapılması gerekenleri İEO Yönetim Kurulu üyesi Zehra Zeynep Ayna ile konuştuk.
KORUYUCU MALZEME SIKINTISI
İlaç konusunda dışa bağımlılığımız söz konusu. Türkiye salgınlar durumunda nasıl bir politika izlemeli?
İstanbul Eczacı Odası olarak her zaman yerli üretime destek vermekteyiz. İlaç konusunda dışa bağımlılığımız ne kadar az olursa, bu tür salgın hastalıklarda ilaca ulaşım kolaylaşacak, dolayısıyla hasta mağduriyeti o kadar az olacaktır. Bunun için de yeni ilaçlar ve yeni moleküller için Ar-Ge çalışmalarına destek verilmelidir.
Salgın durumunda stok yeterli mi?
Koronavirüsten korunmanın bilinen en etkili yöntemi hijyene dikkat edilmesi olduğundan, Türkiye’de ve dünyada hijyen malzemeleri ve maske gibi koruyucu malzemelerde aşırı talepten dolayı zaman zaman temin sıkıntısı ve fiyat artışı olduğu bilinmektedir. Bu nedenle DSÖ, sağlık personelleri için koruyucu malzeme üreticilerinden üretimde yüzde 40 artış talep etmiştir.
Türkiye ve dünyada bu salgın ile ilgili çalışmalar nelerdir?
7 Mart itibarıyla DSÖ, tüm dünyada bildirilen vakaların 100 bini geçtiğini açıklamıştır. Türkiye’de ve dünyada koronavirüs ile ilgili tedbirler çok hızlı bir şekilde alınmıştır. Türkiye’de ve dünyada havaalanlarında termal kamera ile tarama yapılması, sınırların kapatılması, uçuşların durdurulması gibi ileri tedbirler alınırken, halkın bilgilendirilmesi için de çalışılmıştır. Özellikle hastalığın ilk kez görüldüğü Çin’de aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları hızlanmıştır. Dünyada hastalık görülen ülkelerde ise insanların toplu olarak bulunması virüsün yayılmasına sebep olacağından okulların tatil edilmesi, hastalığın görüldüğü bölgelerin karantinaya alınması, Meclis oturumlarının, umre ziyaretlerinin askıya alınması gibi uygulamalar yapılmıştır. İtalya karantina altına alınmış, Türkiye’de mart, nisan ayı içinde yapılacak kongreler Sağlık Bakanlığı tarafından iptal edilmiştir.
Koronavirüs tedavisinde hangi ilaçlar kullanılıyor?
Şu an için koronavirüs, bilinen antiviral ilaçlar ile tedavi edilememekte, belirtilere yönelik tedaviler uygulanmaktadır. Henüz onaylı olmayan, MERS ve SARS’a karşı hayvan deneylerinde etkili olduğu kanıtlanan “Remdesivir” etken maddesinin DSÖ tarafından açıklandığı üzere koronavirüs üzerinde etkili tek etken madde olabileceği düşünülmekte ve bu madde üzerinde çalışılmaktadır. Ayrıca HIV ilaçları ile influenzaya etkili bir antiviral olan oseltamivir kombinasyonları denenmektedir. Koronavirüs için bir aşı da henüz mevcut değildir. Etkili bir aşı için çalışılmakta olup henüz uygun sonuç elde edilmiş değildir.
Oda olarak çalışmalarınız ve önlemleriniz neler?
Salgın durumlarında halkın doğru bilgilendirilerek gerekli önlemleri almasının önem taşıdığının bilinciyle İstanbul Eczacı Odası olarak en kısa sürede eczacılarımız için koronavirüs hasta bilgilendirme broşürü hazırladık. Ayrıca Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün sağlık çalışanları için hazırladığı ‘COVID-19 Rehberi’ni ve Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) tarafından hazırlanan, Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından yayımlanan ‘Coronavirüs Salgını: Eczacılar İçin Ön Kılavuz’u meslektaşlarımız ile paylaşarak ulusal ve uluslararası kılavuzlara ulaşımını sağladık.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Bu salgın ile mücadele konusunda neler yapılmalı?
Salgın ile mücadelede en önemli unsur hijyen ve bağışıklığın güçlendirilmesidir.
Alkol bazlı dezenfektan veya sabun ve su kullanarak eller sık sık temizlenmelidir.
Öksürürken ve hapşırırken ağız ve burun, dirseğin iç kısmı veya mendil ile kapatılmalıdır.
Kullanılmış mendil hemen atılmalı, eller yıkanmalıdır.
Enfeksiyon yayılma riski olan kalabalık ortamlarda maske kullanılmalıdır.
Elleri yıkamadan ağız, burun ve göz ile temas ettirmekten kaçınılmalıdır.
Ateş, öksürük ve nefes almada zorluk varsa derhal doktora başvurulmalı.
Seyahat geçmişinizi ve size hastalık bulaştırma ihtimali olduğunu düşündüğünüz kişiler ile temasınızı doktorunuzla paylaşın.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli beslenmeye ve uyku düzenine dikkat edilmelidir.
Hastalığın kedi, köpek gibi evcil hayvanlardan geçtiğine dair bir kanıt yoktur.
Halka açık kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Özellikle yaşlılar ve kronik hastalıkları olan kişiler daha fazla risk altında olduğu için bu konuda dikkatli olmalıdır. Gençlerde ölüm oranı binde 2 iken yaşlılarda yüzde 15’tir.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!