Yeni Türkiye'den bir atama hikâyesi: Koltuğu savcı boşalttı, eşi oturdu

FETÖ ve DHKP/C üyesi olduğu iddiasıyla bir süre tutuklu kalan ve görevinden uzaklaştırılan Bakırköy Cezaevi hekimi Alp Çetiner’in yerine, Çetiner hakkında soruşturma yürüten savcının eşi getirildi.

Yeni Türkiye'den bir atama hikâyesi: Koltuğu savcı boşalttı, eşi oturdu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.11.2017 - 20:56

FETÖ ve DHKP/C üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan ve geçen aylarda tahliye edilen Bakırköy Cezaevi hekimi Alp Çetiner’le ilgili soruşturmayı yürüten dönemin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömer Faruk Aydıner’in doktor olan eşi Nermin Aydıner’in, yaklaşık bir ay önce Çetiner’in yerine atandığı ortaya çıktı. İstanbul Tabip Odası (İTO) avukatı Meriç Eyüboğlu, bu olayın hukukun kâğıt üzerinde kaldığını gösteren çarpıcı bir örnek olduğunu söyleyerek, “Soruşturma savcısı sizi FETÖ ile ilişkilendirecek, hakkınızda tutuklama kararı çıkacak. Sizden boşalan koltuğa eşi oturacak. İşte yeni Türkiye” dedi. Ömer Faruk Aydıner, geçen günlerde vekâleten yürüttüğü Adalet Bakanlığı müsteşar yardımcılığı görevine asaleten atanmıştı.

Nezarethanede ‘pet şişe’ rövanşı

'Şişe atılmadı' diye cezaevi hekimini tutukladılar

Yangına bakınca yandı

Bakırköy Kadın Cezaevi’nde kalan 29 siyasi kadın tutuklu, 1 Ağustos 2016 tarihinde, sohbet hakkı, kitap yasakları gibi uygulamalara tepki vermek amacıyla koğuşlarını ateşe vermişti. Olayın ardından Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatarak cezaevi doktoru Alp Çetiner’in de aralarında bulunduğu 10 kişiyi gözaltına almıştı. Adliyeye çıkarılan Alp Çetiner, “Tutukluların ayaklanmasına iştirak etmek”, “FETÖ ve DHKP/C silahlı terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla tutuklanmıştı. Mahkeme kararında, koğuşta çıkan yangın sırasında gardiyanlara pet şişe fırlatan mahkûmların Çetiner’e şişe fırlatmadığı iddiası ile gizli tanık beyanları da ‘delil’ olarak gösterilmişti.

‘Görevine dönemedi’

33 yıllık doktor Çetiner, ifadesinde, hakkındaki suçlamaların iftira olduğunu, mahkumların yangından çıkan dumandan zehirlenebileceği düşüncesiyle koğuşlara bakmaya gittiğini söyledi. Çetiner, “Şimdiye dek birçok cezaevinde doktorluk yaptım. Hekimlik dışında hiçbir ilişki kurmadım” dedi. Çetiner’e soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömer Faruk Aydıner’in, “Yangın esnasında koğuşların oraya neden geldiniz?”, “Siz itfaiyeci misiniz?” gibi sorular yöneltildi. Bu soruşturma nedeniyle açığa alınan Çetiner ise hâlâ görevine geri dönemedi.

Koltuğu doldurdular

Ömer Faruk Aydıner’in doktor olan eşi Nermin Aydıner’in Bakırköy Cezaevi’nde Çetiner’den boşalan koltuğa oturduğu ortaya çıktı. İTO avukatı Meriç Eyüboğlu, Alp Çetiner’in gözaltına alındığı süreçte Bakırköy Adliyesi’nin alt katındaki nezarette tutulduğunu anımsatarak, şunları söyledi: “15 Temmuz darbe girişiminin ardından anlaşılmaz bir şekilde Bakırköy Cezaevi’ne yönelik bir operasyon gerçekleştirildi. O günlerde koşullar daha da sertti. Alp Bey’in eşi, ailesi, kendisinden haber almak isteyenler nerede tutulduğunu dahi bilmiyordu. Alp Bey kendi dünya görüşüne ters bir biçimde, ‘FETÖ’ ile ilintili olduğu suçlamasıyla tutuklandı. Karanlık bir sürecin sonunda tahliye edildi. Soruşturmayı yürüten savcının eşinin Bakırköy Cezaevi’ne atanması hukuka dair tartışmalar yaptığımız bu günlerde çarpıcı bir örnek olmuş. Alp Bey’in kıymetle yürüttüğü görevine soruşturma savcısının eşinin oturması hukuki olarak, bir yurttaş olarak çok üzücü. Hukuk yok derken boş yere konuşmuyoruz”

Anlaşmazlık yaşandı

Nermin Aydıner’in cezaevi doktoru olarak atanmasının ardından, revirdeki sedyeler kaldırıldığı için hastaların ayakta tadavi edildiği, psikologların odasına bebek emzirme odası açmaya çalışıldığını ancak psikologların meslek etiği gereği bunu kabul etmediği, bu nedenle Dr. Nermin Aydıner ile psikologlar arasıda anlaşmazlıkların yaşandığı iddia edildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon